YAS PSİKOLOJİSİ
Zorlu yaşam olaylarının ardından birçoğumuz
hüzünlü bir ruh haline bürünürüz. Bu yaşam
olaylarından bizleri en çok üzen ve sarsan belki
de, sevdiğimiz, değer verdiğimiz, bağlılık hissettiğimiz
birinin kaybıdır. Bu kaybı ayrılık, boşanma,
ölüm gibi durumlarda daha yakından
hissederiz. Bu gibi durumlarda acıyı yaşamak gerekmektedir.
Yas süreci normal ve yaşanması gereken
bir dönemdir. Ancak bu süreç sağlıklı
işlemezse ve sonuçlanmazsa yani gerektiği sürede
ve şekilde yas süreci tamamlanmazsa psikolojik
desteğe başvurmak gerekebilir. Her bir
birey farklıdır, yası yaşama süresi ve şekli de
farklı olacaktır doğal olarak. Anadolu’da vefatların
ardından söylenen ağıtlar yası yaşamanın
bir yoludur. Kimi insan ağlayarak, feryat ederek
yaşarken kimisi kendi içine yönelerek sessizce
yaşayabilir. “Ağladığında eline ne geçecek?”,
“Gideni geri getirebilecek misin?” gibi yaklaşımlar
yas sürecini sağlıklı bir şekilde atlatmamıza
engel olabilir. Yas dönemi evreler halinde yaşanmaktadır.
İlk evre inkardır, durum kabullenilmez,
yok sayılır. İkinci aşamada öfke ve kızgınlık
vardır, “Neden ben?” sorusu hakimdir. Üçüncü
ve dördüncü evreler ise, pazarlık ve kabullenmedir.
Pazarlık evresindeki birey durumu kabul
edilebilir kılmaya çalışıyordur. Bu aşamada sağlıklı
bir şekilde tamamlanırsa artık olup bitenlerin
tamamen kabullenilmesi aşaması vardır ve
artık hayat normal haline dönmeye başlayacaktır.
Ancak kabullenme gerçekleşmezse ve yas süreci
boyunca hakim olan depresyon kalıcı hale
gelirse, bireyin eski yaşantısına dönmesi uzun
zaman alacaktır. Kronik olarak yaşanan yas sürecinde
birey sosyal çevresinden uzaklaşacaktır.
İş hayatının ve diğer sosyal yaşantısının da bu süreçten
etkilenmemesi olanaksızdır. Özellikle son
zamanlarda toplum olarak yaşadıklarımızı gözden
geçirirsek aslında yaşanmamış çok fazla yasımızın
olduğunu görebiliriz. Verdiğimiz
şehitlerin yasını tutabildik mi? Yas insanın hatalarından
ders almasını sağlar, böylece hatalar
tekrarlanmamış olur. Acılarımızla öğreniyoruz
çoğu şeyi ama acılarımızı çok çabuk unutuyoruz.
Acıları unutmamak, geri dönüp baktığımızda hayatta
neler öğrendiğimizi görmemiz gerekiyor.
Bir millet olarak yaşadığımız acıların, kayıpların,
şehitlerin yasını tutalım ve ders çıkaralım.
#durnaözer