TASAVVUF 2

Bizde  şunu  diyoruz,  sizin  Din  koyucunuz  kim?  Allah mı?  bazı  alimler mi? Biz  Allah’ın  ayetlerine  inanıyor  ve  güveniyoruz. 6/ Enam  100. “ Allah onların  ileri sürdüğü vasıflardan  uzaktır.”  6/ Enam  101 , “ Allah’a hiçbir şekil belirtilemez,  Allah’ın  eşi  benzeri  yoktur.”    Ayetler  böyle,  birleşme  anlamına  gelen hulul  inancı  haşa, Allah’ın kulda çözülmesi  veya  kulun  Allah’la birleşmesidir.             Tasavvufa  sonradan  İran,  Hıristiyan, Yahudi, Hint  ve  benzeri  kültürlerden  dine  karıştırılan  bir  hurafe  görüştür.  Sonradan  İslam’a  geçen  ve önde  gelen  temsilcilerinden  olan  ve  Enel Hak (ben  ilahım)   sözünden  dolayı  idam  edilen  Hallacı Mansur, şöyle  der, nefsine  hakim olarak nefsini eğiten kimsenin insani  niteliklerden  sıyrılarak,  arınıp  saflaşacak  böylece  Allah  o  kula  hulul  edip  birleşecektir der. ( Aliyül Kari B. Larousse  11/ 5417 )  bu  görüşte  olup  katı  savunucu  olan  ve  vahdeti  vücut  görüşünü  sistemleştiren  İbni  Arabi,  Allah’la  insanın  bir  bütün  olarak  Allah’ın  kulda  veya  kulun  Allah’la  birleşip  bütünleşeceğini,  çözüleceğini  böylece  aynı  vasıflarda  olacağını  savunur.  Buda  bir  çok  tarikatlarca  ve  diğer  bazı  sözde  İslami  kesimlerce  kabul  edilip  inanılır.  Hatta  Muhyiddin  Arabi,  Hakikat  budur ki, Halik,  Mahluk,  Haliktir,  bunların  hepsi  tek  bir  varlıktır  der. (Füsus ül  Hikem sayfa 78,79,  hatta  aynı  kitabında,  Firavun’un  iddia  ettiği “      79/ Naziat   24, “  Ben  sizin  en  yüce  Rabbinizim.”  Ayetindeki   sözü  gerçekleşti,  çünkü  her  ne  kadar  O  iktidar  Hakkın aynı  ise de  Firavunun  suretinde tecelli etmiştir. Diyor,( Füsusül  Hikem)

Evet  gerçekten  insan,  büyük  güçlerle  donatılmıştır  Allah  tarafından.  Ama  yinede  bütün  değildir,  yani  insan  külli  varlık  değil,  cüzi  bir  varlıktır,  parçadır.  Onun  için,  Allah,  kullarını  uyarmıştır  ve  bu  yolla  yücelmeye  kalkmasının  kendini  batırıp  şirke  götüreceğini  açıklamıştır. (Kuş adalı  İbrahim  1845)  şöyle  güzel  bir  tespit  yapmıştır.  Enel  Hak  kelamından  ene  maal  Hak  kelamı  evladır,  yani  Ben  Hak  ile  beraberim  sözü,  ben  Hakkım  sözünden  daha  değerli  ve  güzeldir der.   Evet,  kurtuluş  Allah  olmakta  değil,  Allaha  kul  olmaktadır.  Efendilik  ve  kurtuluş  hırsına  düşüp de,  kulluğun  onurunu yitirmeyelim.  Allah, ayetlerde insanı topraktan,  bir anne ve babadan, meniden  yarattığını  açıklıyor. 16/ Nahl 4  “ O  insanı  bir  damla  sudan,  yani  meniden  yarattı , bakarsın ki Rabbine apaçık bir hasım  oluvermiştir.” 16/ Nahl 47,” yoksa  Allah’ın  kendilerini  yavaş,  yavaş  tüketerek  cezalandırmayacağından emin mi  oldular.”  Soru  şu,  Vahdeti  Vücutçular,  Allah’ın  yaratılmadığını,  parça  olmadığını,  hiç  bir  varlığa  benzemediğini,  kendi  parçası  olanı  nasıl cezalandıracağını  hiç  düşünmüyorlar mı? Allah  haşa  kendi  sözüyle  çelişir mi?

#kemalyavuz

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.