RAMAZAN ORUCU ( SAVUM) (3)
Tövbe, Allah’a güvenmektir, sığınmaktır ve teslim olmaktır. Allah tövbe edenleri affedeceğim diyorsa mesele bitmiştir, Allah’ın tövbe emrini saf dışı edip, birilerinin söylediği veya kafamızdan din kuralı koymaya kalkmayalım. Bu hoca bizim duymadığımız şeyleri söylüyor demeyin. Allah’ın Kur’an da açıkladığı ayetleri kaynak veriyorum, birilerinin yaptığı gibi ben ayetleri devre dışı bırakmıyorum. Hepimizin elinde Kur’an var bakalım. Kur’an dışında ki, kaynak ve kitaplar, Allah’ın emri Kur’an ın önünde din koyucu olarak olamaz, olmaz ve olmamalıdır.
Şimdi de Kur’an da geçen kefaret orucunu açıklamaya çalışalım. açıklayalım. 1) 4/ Nisa 92. ” Yanlışlıkla, hata ile bir mü’minin başka bir mü’mini öldürmesi sonucu, önce mü’min bir köle azat etme cezası, bunu yapamayanların, iki ay ara vermeden arka arkaya kesintisiz oruç tutması. 2) 58/ Mücadele 4. “ Hanımlarını, cahiliye döneminde olduğu gibi, zıhar, yani yemin ederek, anasını, kız kardeşini, gibileri hanımına benzeterek, yani anam avradım olsun, hanımımın teni anamın tenine benzesin gibi yemin edip hanımından boşanmaya kalkmanın cezası olarak bir köle azat edilmesini, bunu yapamayanların, yerine kesintisiz iki ay arka arkaya oruç tutmaları kefarettir. Allah’ın açıkladığı kefaret yani 61 gün bunlardır. Orucun bozulmasıyla ilgili iki ay kefaret kuranda yoktur ve uydurmadır. İki ay oruç tutsak ne olur denirse, kendiliğinizden din koymuş ve Allah’ın din koyma gücüne ortak olursunuz anlamını ne yapacaksınız. Orucumuzu hangi şeylerle açalım. Mesela su, hurma, tuz gibi. Bütün nimetler Allah’ın dır, helal olmak şartıyla hangi yiyecek ve içecek olursa olsun hepsi aynıdır ve nimetlerin birbirinden üstünlüğü ve sevabı yoktur, önemli olanı helal ve helal yollardan kazanılsın. Yiyecekler ve giyecekler, damak tadı zevk meselesidir, isteyen istediği tadı ve zevki kullanır. Allah Kuran da, oruç için fidye verme imkanını getirirken 1) Müslümanların dini görevlerini yaparken zorluk olmayacağını, karamsarlığa kapılarak ümitsiz olunmayacağını ve ilahi buyruğa ters düşülmeyeceğini önlemek için. 2) Fidye imkanıyla toplumdaki yoksulluğa, sosyal adalet yönüyle el atılmasını ve imkansızlıklara karşı çare üretilebileceğinin yolunu açıyor. Allah insanı hür düşünen ve karar veren bir varlık olarak yaratmış ve böyle bir fırsat vermiştir. İşte ibadet bu hür düşünce içinde yapılırsa değer bulur, eğer insan içten niyet etmiyorsa yani kabul etmiyorsa o zaman zor kullanma olur ki Allah bunu kabul etmiyor. 2/ Bakara 256. Allah cümlemize bilinçli ve şirksiz oruç tutmayı nasip etsin amin.
KURAN DA ORUÇ . ( SAVM, SIYAM)
Din de, oruç şöyle tarif edilir. Allah rızası ve nefis terbiyesi için, yeme, içme ve cinsi ilişkiden, niyet ederek, gün boyu bunlardan uzak durmaktır. Allah, Kuran da, Bakara suresi 183, 184, 185, 187. İnci ayetlerde orucun tüm şeklini, ne yapacağımızı açıklıyor. 2/ Bakara 183. “ Ey iman edenler! Oruç, sizden öncekilerin üzerine farz kılınıp yazıldığı gibi, sizin de üzerinize farz ılınıp yazıldı. Umulur ki, sakınırsınız.” 2/ Bakara 184. “ Sayılı günlerde olmak üzere oruç sizlere de farz kılındı. Sizden her kim hasta yahut, yolcu olursa, tutamadığı günler kadar diğer günlerde kaza eder. Zorlukla dayananlar, oruç tutmaya güçleri yetmiyorsa, bir fakiri doyuracak kadar fidye vermelidir. Kimde gönüllü olarak hayır yaparsa, bu kendisi için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz güçlüğüne rağmen oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.” 2/ Bakara 185. “ Ramazan ayı, insanları doğru yola ileten, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kuran’ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden ramazan ayına ulaşan o ayda oruç tutsun. Kim de o ayda hasta veya yolcu olursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde kaza etsin. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Bütün bunlar sayıyı tamamlamanız ve size doğru yolu göstermesine karşılık, Allah’ı yüceltmeniz ve şükretmeniz içindir.” 2/ Bakara 187. “ Oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helal kılındı. Onlar sizin için birer elbise, siz de onlar için birer elbisesiniz. Allah sizin kendinize kötülük ettiğinizi bildi ve tövbenizi kabul edip sizi bağışladı.