RAMAZAN ORUCU ( SAVUM) (3)
Sabahın beyaz ipliği aydınlığı, siyah ipliğinden
karanlığından ayırt edilinceye kadar
yiyin, için, sonra akşama kadar orucu
tutun. Mescitler de ibadet’e çekilmiş olduğunuz
zamanlarda kadınlarınızla birleşmeyin.
Bunlar Allah’ın koyduğu sınırlardır. Sakın
bu sınırlara yaklaşmayın. İşte böylece Allah
ayetlerini insanlara açıklar. Umulur ki korunursunuz.”
Kuran da açıklanan bu dört ayetten orucun,
1) Orucun üzerimize farz olduğu, Bakara
183 den,
2) Orucun Ramazan ayında tutulacağı, Bakara
185 den ve gökteki ay takvimine göre
belirliyoruz. Ayı, bulutlu olursa göremediğimiz
zaman astronomik hesaplar artık binlerce
yıl sonrasını dahi hesap eder olmuştur.
3) Hasta ya da yolculuk sebebiyle orucunu
tutamayanların, tutamadıkları günlerin sayısı
kadar başka günlerde orucumuzu tutacağımızı
Bakara 184 den öğreniyoruz. Halk
arasında orucunu bozanın 61 gün oruç
tutması diye bir kaza orucunun olmadığını
anlıyoruz.
61. Gün kaza orucunun
1) Nisa 92. Ayet ve Mücadele suresi 4.
Ayette açıklanıyor, fakat orucu bozmakla
alakalı değildir. Bakalım ayetler de Allah
nasıl açıklıyor. 4/ Nisa 92.” Yanlışlıkla
olması dışında bir müminin bir mümini
öldürmeye hakkı olamaz. Yanlışlıkla bir
mümini öldüren kimsenin, mümin bir
köle azat etmesi ve ölenin ailesine teslim
edilecek bir diyet ( bugünkü anlamda kan
bedeli) vermesi gerekir. Eğer ölünün ailesi
almazsa o zaman verilmez. Eğer öldürülen
mümin olduğu halde, size düşman olan bir
toplumdan ise , mümin bir köle azat etmesi
gerekir. Eğer kendileriyle aranızda antlaşma
bulunan bir toplumdan ise ailesine teslim
edilecek bir diyet ve bununla birlikte birde
köle azat etmesi gerekir. Bunları bulamayan
kimsenin Allah tarafından tövbesinin kabulü
için İKİ AY ( 61 GÜN ) peş peşe, aralıksız
oruç tutması lazımdır. Allah her şeyi bilen
ve hikmet sahibidir.” İşte birinci ayette
geçen 61 gün olayı, orucun bozulmasıyla
bir alakası yoktur. İkinci ayette ZIHAR la
ilgilidir, yani Araplar da bir çeşit yemindir.
Araplar ayılmak istedikleri hanımlarından,
sen bana anamın sırtı gibisin der ve onlardan
ayrılırlardı. Ayrılınca da artık o kadın
başka biriyle evlenemez ve muhtaç bir
halde terk edilirdi. Allah böyle bir yeminin,
geleneğin yanlış olduğunu, böyle bir sözle
kadının, kocasının anası olamayacağını Mücadele
suresi 2, 3. 4. Ayette açıkladı.
Zıhar yapıp, sonrada tekrar hanımıyla
birleşmek isteyenlerin ara vermeden
61. Gün oruç tutacakları Mücadele suresinde
şöyle anlatılır.
58/ Mücadele 2.” İçinizden zıhar yapanların
kadınları, onların anaları değildir. Onların
anaları ancak kendilerini doğuran kadınlardır.
Şüphesiz onlar çirkin bir laf ve yalan
söylüyorlar. Kuşkusuz Allah, affedici ve
bağışlayıcıdır.” 58/ Mücadele 3.” Kadınlardan
zıhar ile ayrılmak isteyip de sonra söylediklerinden
dönenlerin hanımlarıyla cinsi temas
etmeden önce bir köleyi hürriyetine kavuşturmaları
gerekir. Size öğütlenen budur. Allah
yaptıklarınızdan haberi olandır.” İşte 61.
Gün aralıksız oruç tutmak ikinci olarak bu
ayette yaptığı sözden dolayıdır. 58/ Mücadele
4.” Köle azat edemeyen kimse hanımıyla
cinsi temas etmeden önce arka, arkaya iki
ay ( 61. Gün) oruç tutar. Buna da gücü yetmeyen,
altmış fakiri doyurur. Bu hafifletme
Allah’a ve Resulüne inanmanızdan dolayıdır.
Bunlar Allah’ın koyduğu hükümlerdir…”
Kuran da geçen iki ay oruç tutmak bu şekildedir.
Bunun orucu bozmakla ne alakası
vardır? Allah, orucun kasten bozulmasının
iki ay kesintisiz oruç tutma gibi bir cezası
olsaydı, bunu da açıklamaz mıydı? İnsan
hayatında bu kadar olması az olan kefareti
açıklayan Allah’ın insanların kasten oruç
bozması gibi ihtimali yüksek olan bir cezayı
açıklamaz mıydı? Tekrar oruca dönüp ayetlere
bakalım. 4) Oruca zorlukla dayananlar,
Bakara 184. Ayette, orucu zorlukla yerine
getirenler, Ayet’te ( YUTİKÜNE ) olarak
geçer, yaşlılık, iyileşmeyen hastalar olarak
ifade ederler. Halbuki, öyle zorluk la çalışan
işçiler vardır ki, işleri gereği ya su içmeleri
veya yemek yemeleri gerekir. İşleri gereği
çok sıcak karşısında çalışan, (sıcak demir
atölyeleri gibi) kişiler çok sıklıkla su ve benzeri
şeyleri içmesi gerekir, yoksa böbrekleri
iflas eder hasta olurlar, böylesi kişiler ya
rızık temini için, ya esirdir veya hapistir ki,
bulundukları ağır işlerde çalışmak
zorundadırlar.
RAMAZAN ORUCU
( SAVUM) (3)
DEVAMI YARIN
#kemalyavuz