ŞEFAAT YALNIZ VE SADECE ALLAH’A AİTTİR
Günümüz insanlarını ve de Müslüman’larını kandırıp ayağının kaymasını sağlayan ve tevhit inancından saptıran konuların başında şefaat etme algısının yanlış anlatılması ve anlaşılması gelmektedir. Şefaat, bir kimsenin bağışlanmasını istemek, ve günahı olan kimsenin affedilmesi için sadece Allah’a dua etmek anlamındadır. Kulun kula yardımı, kendisine karşı yapılan hatayı, suçu affetmesi ve emri bilmağruf, nehyi anil münker, iyiliği duyurmak, kötülüğü duyurmaktır başka şekilde şefaat, yardımcı olamaz. Bir Müslüman şunu nasıl yapabilir, Allah’ın yapma dediğini yapana, Allah’ın yapma dediğini tebliğ eden peygambere, bu günahları yapanı affet demek Allah’ın ve peygamberin adalet anlayışına uygun olmaz. Ayetlere bakalım ne diyor.2/Bakara 48, 123, “Öyle bir günden korkun ki, o günde hiç kimse başkası için herhangi bir ödemede bulunamaz, hiç kimseden ŞEFAAT kabul olunmaz, fidye alınmaz, onlara asla yardımda yapılmaz.” 2/Bakara 254, “Ey iman edenler, içinde ne bir alışverişin, ne de dostluğun, kayırmanın ne de ŞEFAATİN olduğu gün gelmeden önce…” 2/Bakara 255, “…Allah’ın izni olmadan O’nun katında kim ŞEFAAT edebilir….” 6/Enam 51, “Rablerinin huzurunda toplanacaklarından korkanları Kuran ile uyar, onlar için Rablerinin yanında ne bir veli/dost, ne de bir ŞEFAATÇİ vardır, belki sakınırlar.” 6/ Enam 70, “…O nefis için Allah’ın yanında ne bir veli, ne de bir ŞEFAATÇİ vardır…” Allah Kuran’da 25 ayette şefaatten bahsediyor ve bütün ayetlerde şefaatin sadece kendisine ait olduğunu, Allah’tan başka şefaatçinin olmadığını yine şu ayetlerde açıklıyor.
39/Zümer 43, “Yoksa onlar Allah’ın yanında, Allah’tan başkalarını şefaatçiler mi edindiler, de ki: Onlar hiçbir şeye güç yetiremezler ve akıl erdiremezlerse de mi şefaatçi edineceksiniz.” Yine uyarı, 39/Zümer 44, “De ki: Parça değil bütün tam şefaat Allah’ındır, göklerin ve yerin hükümranlığı Allah’ındır, sonra O’na döndürüleceksiniz.” Bir rivayette peygamberimizin şöyle dediği rivayet edilir, değişik başka rivayetlerde var. “Kızım Fatma sakın babam Muhammed Peygamber diye güvenme, seni ben kurtaramam, seni Allah’ın elinden ancak amellerin kurtarır.” Allah ayetlerinde bunları açıklayacak, şefaat sadece bana ait diyecek, peygamberimiz kızını uyaracak ben seni kurtaramam diyecek biz de, hayır siz bilmiyorsunuz, peygamberler, veliler, evliyalar, şeyhler, yatırlar bize şefaat edecek deniliyor, bu sadece müşriklerin boş şefaat iddialarıydı.
ŞEFAAT YALKNIZ ALLAH’A AİTTİR
Peygamberimiz döneminde insanlar/ müşrikler, Allah’tan başkalarını şefaatçiler olarak kabul ediyor ve onlardan şefaat edip kendilerini Allah’ın yanında kurtaracaklarını zannediyorlardı. 10/Yunus 18, “Onlar Allah’ın yanında, kendilerine ne zarar ne de fayda verebilecek şeylere kul oluyorlar ve bunlar, Allah katında bizim şefaatçilerimizdir diyorlar. De ki: siz Allah’a göklerde ve yerde bilemeyeceği bir şeyi mi haber veriyorsunuz? Allah onların ortak koştukları şeylerden uzak ve yücedir.” Bu şefaat inancı müşriklere ait bir iddiadır, ancak Allah böyle bir iddianın aslının olmadığını şöyle cevaplıyor. Allah’a göklerde ve yerde olmayan ve bilemeyeceği bir iddiayı mı söylüyorsunuz bunun aslı yok ben şefaat izni kimseye vermedim, eğer izin verirsem o zaman şefaat edebilirler, izin vermediğime göre nasıl şefaat edebilecekler buyuruyor.
#kemalyavuz