ALLAH’IN KELAMI/SÖZÜ, SÜNNETİ/KANUNU DEĞİŞMEZ
Toplumların anlayış algılarını değiştiren en önemli unsurlardan biri de Allah’ın hak sözünü/kelamını, sünnetini/kanununu insan/beşer sözü ve kanunu ile değiştirmektir. Mesela 2/Bakara 59, “Fakat zalimler, kendilerine söylenenleri başka sözlerle değiştirdiler…” 7/Araf 162, “Fakat onlardan zalim olanlar sözü, kendilerine söylenenden başkasıyla değiştirdiler…” Allah’ın kelamı olan Kuran’ın değiştirilmesini isteyenler geçmişte olmuştur, şimdi de olmaktadır. 10/Yunus 15, “Onlara ayetlerimiz açık, açık okunduğu zaman, bize kavuşmayı beklemeyenler, ya bundan başka bir Kuran/ayet getir veya bunu değiştir dediler. De ki: Onu kendiliğimden değiştirmem benim için olacak şey değildir. Ben, bana vahyolunandan başkasına uymam, çünkü Rabbime isyan edersem elbette büyük günün azabından korkarım.”
Kuran’ın indiği devirde kendi kafalarına uygun din ve ayet isteyenler, Allah’ın hükümlerini kendi arzu ve heveslerine göre değiştirilmesini istemişlerdir. Bu yetki sadece Allah’a aittir, peygamber ve peygamberler de dahil olmak üzere hiç bir kimsenin Kuran hükümlerini değiştirmeye yetki ve salahiyeti yoktur. Geçmişte hoşlarına gitmeyen Kuran ve ayetleri, peygamberden değiştirmesini istemişlerdir, ama şimdi Kuran tamamlanmış, peygamber de ölmüştür. Şimdi değiştirme isteyemeyenler, hadis, sünnet, mezhep, tarikat, alim ulema, icma şeyh gibilerin söz ve kelamlarıyla değiştirmiyorlar mı? Allah’a mı uymuş oluyorlar, yoksa müşriklerin dediği gibi mi yapmış oluyorlar? 6/Enam 34, 115, “ Rabbinin kelimesi/sözü, doğruluk ve adalet bakımından tamamlanmıştır, Allah’ın kelamını/sözlerini değiştirecek kimse yoktur, Allah işitendir ve bilendir.” Yine bakın, Allah, ne buyuruyor. 18/Kehf 27, “Rabbinin kitabından/Kuran’dan sana vahiy edileni oku, Allah’ın ve Kuran’ın kelimelerini değiştirebilecek hiç kimse yoktur. Allah’tan başka bir sığınak ta bulamazsın.” Allah, Peygamberine Benim vahiy ettiğime uy diyor, Peygamberimizde ben, bana vahiy edilene uyarım diyor, fakat Allah’a ve peygamberine uymayanlar hayır, hadis, icma, alim, ulema, mezhepler, tarikatlar şöyle diyor, bu konu da görüşleri şudur, şu mezhebe göre şu şekildedir denmiyor mu? Bir de peygambere iftira ediliyor, peygamber böyle dedi diye, Allah ile Peygamberi karşı karşıya getiriyorlar, peygamberi din koyan ve Kuran’ı değiştiren olarak anlatmış olmuyorlar mı? Hani peygamber kendiliğimden değiştiremem demişti ya.
ALLAH’IN DİNİNİN KOLAYLIĞI
Allah’ın rahmeti olan dini, birçok konuda, ne yazıktır ki, Allah’ın cezası gibi göstermişlerdir. Allah, ısrarla dininin insanın yaratılışına uygun olduğunu söylediği dini, hem insanla, hem akılla, hem bilimle, hem ilimle, hem zamanla çelişir bir şekilde tarif etmişler, buda okuyan, duyan, gören insanları, eğer din buysa ben bunu kabul etmiyorum, böyle kabul edilmez dinin benimle işi nedir diye haklı olarak uzaklaşmışlardır. Ayetler ne diyor bir bakalım, 22/Hac 78, “Allah uğrunda, hakkını vererek mücadele edin, Allah sizi seçti, din konusunda üzerinize hiçbir zorluk yüklemedi, babanız İbrahim’in dininde olduğu gibi. Peygamberin size şahit olması, sizinde insanlara şahit olmanız için, Allah, gerek daha önce gelmiş kitaplarda, gerekse bunda Kuran’da size Müslümanlar adını verdi. Öyleyse namazı kılın, zekatı verin ve Allah’a sımsıkı sarılın, Allah, sizin Mevlanızdır. Ne güzel Mevladır, ne güzel yardımcıdır.”
#kemalyavuz