BİREY VE AİLE YAŞANTISINDA İNTERNET VE SOSYAL MEDYA

                                                                                           İnternet ve sosyal medya kullanımının toplum aile yaşantısına etkileri konusuna girmeden önce Dünya ve Türkiye ekseninde internet kullanımı hakkında bilgi vermeyi uygun buluyorum.Dünya üzerinde internet kullanımı 1980 li yıllarda Amerika da başlamış ve ilkin devlet daireleri teknik personeller ve en sonrada bireysel iletişim amaçlı amaçlı kullanılmıştır.Amerikadan sonra Avrupaya yayılması ilerleyen yılları takip etmiştir.Türkiye de internet kullanımı ise 1990 lı yıllara rastlar ve yine aynı paralelde gelişim gösterir .Dünyada internet kulanımının yaygınlaşmasıyla birlikte Türkiyede de internet kullanımı yaygınlaşmıştır fakat Amerika Avrupa ülkelerinin gelişmişlik düzeylerinin yüksek olması sebebiyle  interneti bizlerden daha bilinçli şekilde kullanmaktadırlar bunun temel nedeni ise Türkiyede belli bir bilgi alt yapısı oluşturulmadan internet kullanımının ülkemizde yaygınlaşmasıdır.İnternet denilince ülkemizde ilk akla gelen kavram bilgi alınabilecek bir haberleşme aracı olması gerekirken daha çok eğlenme ve boş zaman değerlendirme aracı olarak algılanmaktadır fakat son dönemde ülkemizde bilinçlenme düzeyinde bir artış olmuş ve globalleşen dünyaya daha iyi uyum sağlamak adına bireyler daha bilinçli internet kullanmaya yönelim göstermiştir.Peki ya sosyal medya kullanımı:Sosyal medya kullanımı dediğimizde toplumdan daha çok bireysel bazda tespitlerde bulunmak yerinde olacaktır çünkü, yanlış sosyal medya kullanımı bireyleri olumsuz şekillerde etkileyebilmektedir kimi zaman evlilikleri dahi tehlikeye atabilmekte gençlerin ve çocukların psikolojilerini olumsuz etkileyebilmektedir.Özellikle nufüsumuzun  çoğunluğunu genç kitlenin oluşturması durumu daha tedirginlik verici hale getirmektedir.Gençler özellikle sosyal medyada fazla vakit geçiriyor ve asıl sosyalleşmesi gereken okul, kütüphane,arkadaş toplantıları gibi mekanlar yerine evde bilgisayar başında veya sürekli telefonuna bakarak vakit geçirmektedir.Böyle davranan genç zamanla yalnızlaşmakta ve kendi hayatına da yabancılaşmaktadır.Peki bu durumun önüne nasıl geçebiliriz?Özellikle çocuklarda ve gençlerde sosyal medya kullanımına sınırlamalar getirmeliyiz fakat bu davranışı kaba kuvvet kullanarak yahut baskıyla yapmamalıyız.Ailece zaman geçirmeye özen göstermeli ve çocuklarımızın özel ilgi duyabileceği hobileri yada sanat dallarından birini hayatına entegre etmeliyiz böylece hem mutlu vakit geçirecek hemde sosyal medya kullanımını abartmıyacaktır.Unutmayalım mutlu çocuklar ve gençler ülkemizin geleceğidir.           

Evlilik temelinde internet kullanımını ele aldığımızda ise kimi zaman trajik manzalarla karşılaşmaktayız.Evlilik özellikle ilk yıllarında çiftlerin birbirlerinin hayatına adapte olma sürecini kapsar bu dönemde çiftler aslında birbirlerini tam olarak tanımamaktadırlar birbirlerinin sosyal medya hesaplarını takip eden çiftler bazı durumlarda birbirlerine güven duygularını yitirmekte ve evliliğe olan inançlarını kaybetmektedirler özellikle yeni evli veya evlenmeye hazırlanan çiftler sosyal medya kullanımı üzerine bilinçlendirilmelidir.Öte yandan internette fazla vakit geçiren evli çiftten herhangi biri diğerini ihmal etmekte bu durumda sıkıntılı bir sürecin başlamasına sebep olmaktadır. Diğer bir  konu ise internet kullanıcılarının bazı durumlarda konuyu fazla abartıp sosyal medyada olayları kendi gerçekliğinden ayırt edememesi durumudur bu durum ciddi psikolojik problemlere sebep olabilir.Örneğin; kişinin sosyal medyada paylaştığı bir fotoğraf yeterli beğeni sayısına ulaşmadığında  gerçeklik algısı bozulduğundan kendini kötü hissedebilir.Unutulmamalıdır ki internet ve sosyal medya doğru kullanıldığında hayatımızı kolaylaştıran ve bizi mutlu eden bir araçtır.

 

AİLE DANIŞMANI;Sebiha ERGÜN                                                                                                                    #KAYSERİDENGEPSİKOLOJİKDANIŞMANLIK