Saraç yeni sistemi açıkladı
YÖK Başkanı Yekta Saraç üniversiteye girişte yeni sistemi açıkladı. Yeni sistemin adının ‘Yüksek Öğretim Kurumları Sınavı’ olduğunu açıklayan Saraç, oturum sayısının 2’ye indirildiğini söyledi, ‘’Puan türleri ise 18’den 5’ indirildi’’ dedi. Yeni sistemin bu sene uygulanmaya başlayacağını söyleyen Saraç, ‘’Yeni sistemde 200 ve üzeri puanı olan adayların bu puanları bir sonraki sene için de geçerli olacak’’ diye konuştu.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Saraç, yeni üniversiteye giriş sisteminin detaylarını düzenlediği basın toplantısında paylaştı. YÖK Başkanlığında gerçekleşen toplantıda Saraç, yeni sistemin aksayan tarafları giderecek, öğrenciler üzerindeki sınav stresini azaltacak, karmaşıklıktan uzak, daha yalın, sade bir sistem olacağını belirterek, neredeyse dört aya yayılan sınav sürecinin sonlanacağını, yeni düzenlemeyle sınavı bir hafta sonunda başlatıp bitirmeyi planladıklarını ifade etti. Saraç, konuşmasına şöyle devam etti: “Şu an var olan 18 olan puan türü aslında programların aradığı yeterlilikleri sağlamak açısından önemli bir işlev görmekte ise de bu sayıda puan türü yönetilmesi gereken süreci zorlaştırmaktadır. Bu 18 puan türünde azaltmaya gidiyoruz. Fakat her bir puan türünde Türkçe ve temel matematiğin katkısı bulunacak. Türkçe ve matematik bu sınavın merkezinde olacaktır. Milli Eğitim müfredatı daha önceki yıllarda olduğu gibi yine bu sınavda da esas alınacaktır. Ailelerimiz ve öğrencilerimiz asla tedirgin olmasınlar, endişeye kapılmasınlar. Eğitim ve öğretimdeki her bir değişiklik anne ve babaların canlarına çocuklarına dokunmak demektir. Bu durumun farkındayız. Azami dikkatle hareket ediyoruz. Öğrencilerimiz çalışma yöntemlerini değiştirmesinler. Sadece sıkı sıkıya derslerine sarılsınlar. Bu yeni düzenlemeyle dünyadaki iyi uygulamaları da dikkate alarak sınavı öğrencilerimiz, aileleri, rehber hocaları ve bu sistemi yöneten bizler için daha yalın, sade ve daha sistemli yönetilebilir hale getirmeyi hedefliyoruz.”
Yükseköğretime giriş sınavının yeni adı Yükseköğretim Kurumları Sınavı’dır
“2018-2019 eğitim öğretim yılında yükseköğretime giriş sınavının yeni adı Yükseköğretim Kurumları Sınavı’dır”
“2018-2019 eğitim öğretim yılında yükseköğretime giriş sınavının yeni adı Yükseköğretim Kurumları Sınavı’dır” diyen Saraç, “Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nda adaylar iki ayrı oturuma katılacaklardır. İlk oturumda adaylar Temel Yeterlilik Testi’ni alacaklardır. Bu testte adayların muhakeme, akıl yürütme, mantıklı düşünme odaklı sözel ve sayısal becerilerinin, yani Türkçe’yi doğru kullanma, okuma ve anlama, dil hakimiyeti ile matematiksel ilişkilerden yararlanmasının ölçülmesi amaçlanmaktadır. Bunun örnekleri dünyada seçkin yükseköğretim sistemlerinde mevcuttur. Öğleden sonraki ikinci oturumda ise adayların önceki yıllarda takip edilen usule uygun olarak lise müfredatına dair bilgisi esas alınacaktır” açıklamasında bulundu.
“Yükseköğretim Kurumları Sınavı Dil sınavı hariç haziran ayının bir hafta sonu cumartesi günü yapılacak iki oturumlu bir sınavla gerçekleşecektir”
Saraç, şöyle devam etti: “Yükseköğretim Kurumları Sınavı Dil sınavı hariç haziran ayının bir hafta sonu cumartesi günü yapılacak iki oturumlu bir sınavla gerçekleşecektir. Yabancı Dil Sınavı ise aynı hafta sonu pazar günü tek oturumda gerçekleştirilecek ve soru sayısı 80 olacaktır. Türkçe ve temel matematik sorularından oluşan Temel Yeterlilik Testi olup, Türkçe ve temel matematik soruları geçtiğimiz senelerde olduğu gibi bu sınavda da Milli Eğitim Bakanlığımızın ortak müfredatına dayalı olacaktır. Bütün adayların birinci oturuma girmesi zorunludur. Birinci oturumdan sonra öğle arası verilecektir. Bu ara, adayların temel ihtiyaçlarını karşılayabilmelerinin yanı sıra zihinsel olarak da rahatlamalarını sağlayacaktır. Birinci oturumun uygulanması 40 adet Türkçe ve 40 adet temel matematik sorularından oluşan Temel Yeterlilik Testi, cumartesi günü sabah oturumunda gerçekleştirilecektir. Bu sınavın sonucu adayların Temel Yeterlilik Testi Puanını (TYT-Puanı) belirleyecektir. Türkçe ve temel matematik testlerinin Temel Yeterlilik Testi Puanı’nın oluşmasına etkisi eşittir. Yani Temel Yeterlilik Testi Puanı’nda Türkçe testinin ağırlığı yüzde 50, temel matematik testinin ağırlığı yüzde 50’dir.”
“Temel Yeterlilik Testi Puanı 200 ve üzeri olan adayların bu puanları istedikleri takdirde bir sonraki yıl için de geçerli olacaktır”
Temel Yeterlilik Testi’nin önlisans ve lisans programlarının tercih edebilmesi için yükseköğretime giriş baraj puanlarını belirleyeceğini bildiren Saraç, ”Bu sene, geçen seneki önlisans ve lisans programlarının tercih edilebilmesi için gerekli baraj puanlarında bir değişikliğe gidilmeyecektir. Adayların bir önlisans programını tercih edebilmeleri için Temel Yeterlilik Testi Puanı’nın en az 150 olması gereklidir. Temel Yeterlilik Testi Puanı 150’nin altında olan adayların herhangi bir yükseköğretim programını tercih etme hakkı bulunmayacaktır. Temel Yeterlilik Testi Puanı 180 ve üzeri olan adaylar ise lisans programlarını tercih etmeye hak kazanacaktır. Temel Yeterlilik Testi Puanı 200 ve üzeri olan adayların bu puanları istedikleri takdirde bir sonraki yıl için de geçerli olacaktır. Bu yıl bu puanı geçen aday sayısı 1 milyon 258 bini aşkındı. Bu da sistem üzerinde aday olan öğrencilerimiz üzerinde büyük bir rahatlama meydana getirecektir” şeklinde konuştu.
“Müfredata dayalı olacak”
İkinci oturumda Türk dili ve edebiyatı-coğrafya 1, sosyal bilimler, matematik ve fen bilimleri olmak üzere dört testin yer alacağını, soruların geçtiğimiz senelerde olduğu gibi bu sınavda da müfredata dayalı olacağını söyleyen Saraç, “Bu kapsam da Milli Eğitim Bakanlığının müfredatıdır. İkinci oturum, cumartesi günü öğleden sonra gerçekleştirilecektir. Cumartesi günü öğleden sonra gerçekleştirilecek olan ikinci oturumda 40 adet Türk dili ve edebiyatı-coğrafya 1, 40 adet sosyal bilimler tarih, coğrafya 2, felsefe grubu, din kültürü ve ahlak bilgisi , 40 adet matematik ve 40 adet fen bilimleri sorularından oluşmak üzere dört test yer alacaktır. Oturumların süresi geçmiş yıllardaki uygulamalar ve adaylarımızın sınav stresi yaşamamaları hususları dikkate alınarak belirlenecektir. İkinci oturumda uygulanacak testlerin ağırlıklarına bakarsak tercih edilecek puan türüne göre sözel puanda; Türk dili ve edebiyatı-coğrafya-1 testinin ağırlığı yüzde 50, sosyal bilimler testinin ağırlığı yüzde 50’dir. Sayısal puanda; matematik testinin ağırlığı yüzde 50, fen bilimleri testinin ağırlığı yüzde 50’dir. Eşit ağırlık puanda; Türk dili ve edebiyatı-coğrafya-1 testinin ağırlığı yüzde 50, matematik testinin ağırlığı yüzde 50’dir” ifadelerini kullandı.
Yerleştirme
Yerleştirmede önlisans programlarında Temel Yeterlilik Testi Puanı’nın esas alınacağını belirten Saraç, “Temel Yeterlilik Puanı, Türkçe testi yüzde 50 ve temel matematik testi yüzde 50’den oluşmaktadır. Lisans programlarında ise dört puan türü sözel, sayısal, eşit ağırlık, dil esas alınmaktadır. Sözel, sayısal, eşit ağırlık ve dil puanları hesaplanırken Temel Yeterlilik Testi’nin etkisi yüzde 40 olacaktır. Belli programlar için getirilen başarı sıralaması şartına devam edilecektir” açıklamasında bulundu.
Özel yetenekle öğrenci alan programlarda geçen sene olduğu gibi baraj puanının bu yıl da aynı tutulduğunu kaydeden Saraç, “Temel Yeterlilikler Testi’ne giren ve Temel Yeterlilik Puanı en az 150 olan adaylar özel yetenekle öğrenci alan lisans programlarını tercih edebileceklerdir” dedi. “Ortaöğretim Başarı Puanı’nın hesaplanmasında herhangi bir değişikliğe gidilmemiştir” ifadesini kullanan Saraç, “Yerleştirme puanlarına etkisi geçen seneki gibi aynı oranda olacaktır. Meslek lisesi mezunlarına geçen seneki alan odaklı ek puan uygulamasına devam edecektir. Engelli adaylara yönelik düzenlemelerin uygulanmasına devam edilecektir” diye konuştu.
“Sınav puan türleri 18’den 5’e indirilmiştir”
Saraç, konuşmasına şöyle devam etti: “Yeni sistemimiz, daha yalın, sade ve kolay anlaşılabilir ve kolay yönetilebilir bir sistemdir. Sınav puan türleri 18’den 5’e indirilmiştir, sınav 5 hafta sonundan 1 hafta sonuna çekilmiş, 6 oturumdan 3 oturuma indirilmiştir. Türkçe ve temel matematiğin merkezde olduğu temel yeterlilik esaslı değerlendirme artık söz konusu olacaktır. Mesleki eğitimi önemseyen ve bu kapsamda tek bir puanla farklı MYO programlarını tercih etmeye imkan veren bir sistemdir. Orta öğretim kazanımlarını ve sürecini odağına alan ve önemseyen, önceki sistemde orta öğretim üzerinde 4 ay baskı oluşturarak, eğitimi aksatan olumsuzluğu gideren ve öğrenciler üzerindeki sınav kaygısının etkilerini azaltan bir sistemdir.” -İHA