HEM SUÇLU HEM GÜÇLÜ
Dün gazetemizde “HİZMETLİ ÖĞRENCİLERE ÖĞRETMENLİK YAPIYOR” başlıklı bir haber yayınlamıştık.
Bizlere ulaşan velilerin, İncesu Hamurcu İlkokulunda öğretmen olmadığından dolayı çocuklarını bir haftadır okula göndermediklerini öğretmen olmadığı zamanlarda okulun hizmetlisi olan şahsın öğrencilere öğretmenlik yaptığını ifade etmişlerdi.
Velilere bu durumu ilgili makamlara bildirdiklerini ama hiç kimsenin bu konuda bir şey yapmadığını söyledi. Ve haberimiz dün gazetemizde yayınladıktan sonra ben tekrar velileri aradım. Okulla ilgili bir gelişmenin olup olmadığını sorduğumda İncesu Kaymakamının okula geldiğini ve bu krizin aşıldığını söylediler.
Bu olay üzerine İncesu İlçe Milli Eğitim Müdürü Seyfullah Kaplan, iş yeri telefonumdan beni aradı. Ve özellikle bir eğitimciye yakışmayan bir üslupla bir de karşısında bir bayan olduğunu unutarak yüksek sesle “Bu haberi size kim söyledi. Bana ismini vereceksiniz. Sizi savcılığa vereceğim. Yalan haber yaptığınız. Öğretmen sadece bir gün okulda değildi. O da hastaydı. Madem böyle bir duyum aldığınız bizi arayıp sorabilirdiniz?” dedi.
İlk önce yıllarını eğitime vermiş bir eğitimci olarak karşısında gazeteciden ziyade bir bayanın olduğunu unutarak yüksek sesle tehditvari konuşma tarzından dolayı şahsını şiddetle kınıyorum.
İkinci olarak ise kalemim satılık değildir. Bu zamana kadar yazdığım haberlerde doğruluğuna inanmadığım hiçbir haberin altına imza atmadım. Siz beni yalan haber yapmakla suçlamak yerine düzgün bir şekilde yalanladığınız olayın doğrusunu açıklayabilirdiniz. Bizim gazetemiz herkese açık.
Hangi haberi yapıp hangi haberi yapmayacağımızı da size soracak değildik hani. Bir anne bir baba çocuğunun sabah okula gidip gitmediğini sizden daha iyi bilir değil mi? Bize işimizi öğretmek yerine “Çocuklar öğretmensiz” diye sizin kapınıza gelen Velilerin dediklerinde keşke başınızı pencereden çıkarıp Bu durumu bir sorgulasaydınız.
Yalan haber yaparak birilerine şirin görünmek gibi, kendi sorumsuzluğumu başkalarına çamur atarak kapatma gibi bir karaktere sahip değilim. Bu mesleğe 2010’dan bu yana gönül verdim. Dişimle tırnağımla kendimi iyi bir şekilde yetiştirmeye çalıştım bu meslekte. Yalan habercilik yapmakla mesleğime, karakterime hakaret etmiş oldunuz.
Ama bizler sizin gibileri çok gördük. Ben bu mesleği bir insanın sesini duyurabilir miyim? Düsturuyla hareket ederek yapıyorum ve o çocukların sesini duyurduğum içinde çok mutluyum. Sizin bu davranışınızdan dolayı çok güzel bir şeyin altına imza atmanın gururunu yaşıyorum.
Pohpohlayınca, övünce gazeteciler iyi. Eleştirince, yazınca gazeteciler yalancı, gazeteciler yalan haber yapıyor. Madem yalan, doğrusunu açıklayın!
Kayseri Valisi Sayın Kamçı’ya, buradan çağrıda bulunmak istiyorum.
Böyle durumda olan bürokratların hakkında mutlaka gerekeni yapacağını düşünüyorum.
Çocuklarımız böyle eğitimci geçinen insanlara mı emanet?
#güldençoktan