Herşeyin başı sağlık

Her şeyin başı sağlık, deriz her zaman ve bu sözün ne kadar önemli olduğunu yaşamımızın bazı dönemlerinde idrâk etmişizdir. İnsanlar hayat mücadelesine içerisinde ayakta kalabilmek için, daha çok kazanabilmek için veya hayatını idâme ettirebilmek için ruh ve beden sağlığını bir kenara bırakarak, hırsla gözlerini karartarak kendilerini kaptırırlar. Bu hırsın ve yoğun çalışma temposunun sonucunda zihin ya da beden yorgun düşer ve bazı ikazlarda bulunmaya başlar. Genelde biz insanlar bu durumlarda kendimizi ihmal ederiz çünkü her zaman başka önceliklerimiz vardır. Sağlığımız, sıhhatimiz ve ruhumuzu dinlendirmeye fırsatımız yoktur ve çoğu zaman ikinci hatta üçüncü plandadır.

Sağlıklı yaşayabilmek için öncelikle nefes almaya, suya ve gıdalara ihtiyacımız vardır ki bunlar olmazsa olmazımızdır. İnsanlar yemek yemeden 15-20 gün, su içmeden 12-14 gün yaşayabilirler ama nefes almadan yaşayabilmek sadece dakikalarla sınırlıdır. Ortalama 3-8 dk. ve dünya rekoru 22 dk. Demek oluyor ki bizim önceliğimiz “nefes.” Sağlıklı yaşayabilmek için nasıl ki sağlıklı beslenmeye ve sürekli su tüketmeye ihtiyacımız varsa düzenli ve doğru nefes almaya da fazlasıyla ihtiyacımız var. Buradan çıkaracağımız sonuç; sağlıklı zihin ve beden için önce doğru ve bilinçli nefes almayı öğrenmeliyiz.

Nefes, yaşamının en önemli parçası, olmazsa olmazımız ve hayat tarzımız. Nasıl nefes alıyorsak öyle yaşıyoruz, yaşam tarzımız, hayata bakışımız da nefes alışımıza yansıyor. Bizim toplumumuzun genel yapısı itibarıyla nefes alış verişimiz, kısa, ağızdan ve akciğerimizin üst kısmına kadardır. Bu yanlış nefes hayatımıza aceleci, sabırsız, panik bir yapıyla yaptığımız her işin yüzeysel ve niteliği zayıf olmasına sebep oluyor. Bu aceleci ve sabırsız yapımız da hemen sonuca ulaşma tutkusuyla çoğu zaman başarısızlığa yol açabiliyor. Bu yanlış nefes davranışlarımıza, düşüncelerimize de negatif olarak etki ettiği gibi zihin ve beden sağlığımızı da olumsuz yönde etkilemektedir. Bir araziden su çıkartabilmek için yirmi tane, birer metrelik kuyu kazarsak suya ulaşma şansımız yoktur. Bir tane yirmi metrelik kuyu kazdığımız da ise suya yani hedefimize rahatlıkla ulaşabiliriz. Sabırla, istikrarla ve azimle yapılan her şeyin başarı şansı çok daha yüksektir. Bizleri hedeflerimize ulaşmamızı sağlayacak, sağlıklı yaşamamızı ve anda kalmamıza en ciddi katkıyı verecek olan “Doğru Nefestir.”

Doğru Nefesi nasıl alırız ve neden bu kadar önemlidir?

En güzel ve doğru nefesi bebekler alır. Onlara dikkat edin burundan, diyaframa kadar yani akciğerin alt kısmına kadar ve çok derin alırlar ve ağızdan verirler. Her alış veriş de karınları şişer oysa, yanlış nefes alanların göğsü şişer akciğerin altına kadar dolduramazlar nefeslerini. Burundan alınan her derin nefesle havayı teneffüs etmiş oluruz ve ağzımızdan verdiğimiz de hava da ki oksijen vücudumuzda kalır, karbondioksiti de atmış oluruz. Vücudumuzun en temel ihtiyaçlarından biriside oksijendir ve bunu en kolay nefesle temin edebiliriz.

Beynimizin yakıtı da oksijendir ve vücutta ki oksijenin %20 sini tüketmekte. Beyin yakıtını yeterli miktarda aldığı sürece daha düzenli ve sağlıklı biçimde görevini yapabilir. Beynin düzenli ve sağlıklı çalışması demek, daha olumlu ve pozitif düşüncelerle bizlere zindelik kazandırır. Zihnimizin sağlıklı olmasını sağlayarak bedenimize de sıhhat ve zindelik katar.

Burnumuzdan aldığımız derin nefes, dinginlik ve huzur vererek hayata bakışımızı da değiştirir. Geçmişte ki acıların etkisinden, gelecek için aşırı kaygılanmadan ve panikten kurtulup anda kalarak gerçek huzuru ve mutluluğu yaşayarak hayattan haz almamızı sağlar. Ânı yaşayarak farkındalığımızı artırır, etrafımızdaki güzellikleri görmemizi sağlar ve sahip olduğumuz zenginliğin tadını çıkarabilmemizi sunar.

Güzel ve derin nefes sayesinde, güzel düşünerek derin hissiyatlar içerisinde bütün duygularımızı ölçülü yaşayarak dengede kalabiliriz. Bizi olumsuz etkileyen öfke, kin, nefret gibi duygulardan uzaklaştırır ve rahatlıkla kontrol edebilmemizi sağlar. Gerçek dinginlik, sakinlik ve huzurlu yaşamı sunar. Empati gücümüzü artırarak kalbimizdeki sevgi ve şefkatle enerjimizi dengeleyip tam olarak arınmamızı sağlar. Bütün kötü ve kirli düşüncelerden arınabilmek için derin ve sakin nefeslerle ihtiyacımız vardır.

Öfkeli ve aşırı stresli anlarımız da derin nefeslerdir en etkili ilacımız. Bu sıkıntılı durumlarda gözleri kapatarak alacağımız 9-10 derin ve sakin nefes sayesinde bu olumsuz anları çok daha rahat ve kolay atlatabiliriz. Aşırı öfke ve stresi kontrol edebilmemin en kolay, en güzel ve en pratik yoludur bu harika nefesler.

Bizler nasıl nefes alıyorsak öyle yaşıyoruz, nefesimizi düzenlediğimiz de bu yaşamımızı da etkiliyor. Yüzeysel nefesle yüzeysel hayat, derin ve sakin nefesle arzuladığımız ruhsal dinginlik. Gözlerinizi kapatıp derin ve sakin nefesle Allah’ın en güzel isimlerini (Esma-ül Hüsna) olduğu gibi içinize çekiyorsunuz. Ağzınızdan yavaşça verdiğinizde ise size sürekli vesvese veren, kalbinize evhamı yerleştiren şeytanı da uzaklaştırıyorsunuz. Bundan daha güzel ve anlamlı ruh dinginliği nasıl olabilir ki? Huzur, sabır, sevgi ve başarıya ulaşabilmek için nefes terapilerini düzenli olarak yaparak, doğru nefes alıp vermeyi yaşam tarzımız haline getirebilmeliyiz.

Aldığımız ve verdiğimiz her nefes için sonsuz şükürler olsun.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.