DİNİ KONUDA SORULARI KİME SORACAĞIZ
Allah hüküm ve fetva verenlerin en hayırlısıdır.” 6/Enam 50, “De ki: Ben size Allah’ın hazineleri benim yanımdadır, demiyorum, ben gaybı da bilmem, size ben bir meleğim de demiyorum, ben sadece bana vahyolunana uyuyorum. De ki: Kör ile gören, hiç bir olur mu? Hiç düşünmez misiniz? ” 46/ Ahkaf 9, “De ki: Ben peygamberlerin ilki değilim, bana ve size ne yapılacağını da bilmem, ben sadece bana vahiy edilene uyarım. Ben sadece apaçık bir uyarıcıyım.” 10/Yunus 49, “De ki: Ben kendime bile Allah’ın dilediğinden başka ne bir zarar ne de bir menfaat verme gücüne sahibim…” 66/Tahrim 1, “Ey Peygamber, eşlerinin rızasını gözeterek, Allah’ın sana helal kıldığı şeyi niçin kendine haram ediyorsun…”
Din eğiminin, öğreniminin merkezi Kuran olduğu için, yani dinimizi sadece Kuran’dan öğreneceğiz. Ya Kuranı iyi okuyup anlayarak, kendimiz konuları çözeceğiz, yada zikir/Kuran ehlinden öğreneceğiz. Burada zikir ehli nedir, bunun cevabını bulmamız gerekiyor. Onu da Kuran bize öğretiyor, mesela 16/Nahl 43, “Senden önce de, kendilerine vahiy ettiğimiz kişilerden başkasını peygamber olarak göndermedik. EĞER BİLMİYORSANIZ ZİKİR ehline sorunuz.” Ayetteki zikir ehli ifadesini, hiç sorgulamadan ve diğer açıklayıcı ayetleri bir araya getirmeden, taklit yapılarak, kimisi geçmiş alimlerin görüşünü zikir ehli olarak ileri sürmüşler, kimisi de, ayetteki zübur kelimesini Tevrat olarak ileri sürmüşler, kimileride tarikat ve şeyhi olduğunu, diğer bir gurubun da mezhepleri ileri sürmüşlerdir. İslami bir konuyu biz Tevrat denirse, hahamlardan mı, alimlerden denirse, alimlerden mi, tarikat ve şeyhler diyenlere göre, tarikat ve şeyhlerden mi, veya mezhepler diyenlere göre mezheplerden mi öğreneceğiz? 16/Nahl 52, “Göklerde ve yerde ne varsa Allah’ındır, din de yalınız Allah’ındır. O halde Allah’tan başkasından mı korkuyorsunuz?” Tabi ki dini sadece ve sadece Allah’ın gönderdiği kitap olan Kurandan öğreneceğiz. Çünkü Peygamberimiz de dini Kuran’dan öğrenmiştir. 42/Şura 52, “İşte böylece sana da emrimizle Kuranı vahiy ettik. Sen, kitap nedir, iman nedir bilmezdin, fakat Biz onu kitabı kullarımızdan dilediğimizi kendisiyle/kitapla doğru yola ulaştırdığımız bir nur kıldık. Şüphesiz ki, sen, doğru bir yolu göstermektesin.” Demek ki, dinimizi öğreneceğimiz yer sadece Allah’ın kitabı Kuran’mış. Kuranın bir ismi de ZİKİR olduğu için, zikir ehli Kuranı anlayan/bilen ve konuların cevabını sadece Kuran’dan verendir. Devam eden ayette, 16/Nahl 44, “Apaçık mucizeler ve kitaplarla gönderildiler. İnsanlara, kendilerine indirileni açıklaman için ve düşünüp anlasınlar diye sana da bu Zikri/Kuran’ı indirdik.” Bakalım, peygamberimiz ne yapmış, 21/Enbiya 45, “De ki: Ben, sadece vahiy ile sizi ikaz ediyorum. Fakat, sağır olanlar, ikaz edildikleri zaman bu çağrıyı duymazlar.” 6/Enam 50, “…Ben, sadece bana vahiy edilene uyarım…” 6/Enam 70, “Dinlerini bir oyuncak ve bir eğlence edinen ve dünya hayatının aldattığı kimseleri bir tarafa bırak. Kazandıkları sebebiyle, hiçbir nefsin felakete duçar olmaması için, KURAN İLE NASİHAT ET, o nefis için Allah’tan başka, Allah’ın yanında ne bir veli vardır, ne de şefaatçi. O kişi bütün varını fidye olarak verse yinede kabul edilmez…” 6/Enam 106, “Rabbinden sana vahyolunana uy, Allah’tan başka tanrı yoktur ve müşriklerden yüz çevir.”