ALLAH’IN SIFATLARIYLA NASIL ŞİRK KOŞULUYOR – 3 –
Kuran iyi incelenir ve ayetler anlaşılırsa,
Allah’a inanırlarken ne yazıktır ki, kendi
düşüncelerini ve kutsallık verdikleri kişilerin
sözlerini de din olarak kabul edip, Allah’ın
gönderdiği dini az bulup, yetinmeyip
dine ilaveler yaparak, onları da kendilerine
din edinirler. Bu davranışları geçmiş milletlerin
yaptığına benzer ve ortak ve şirk
koşmuş olurlar, onu da biz dinimizin emirlerini
yapıyoruz diye övünürler, hal bu ki
onlar din değildir. Mezhepleşen ve diğer
tarikat, cemaat guruplarına ayrılanlara gelin
Kuran’daki fetvadan görüş bildirin ve hakem
olarak yalnız Allah’ı kabul edin deyince
hemen ayaklaşmaya başlıyorlar. 6/Enam
114, “De ki: Allah’tan başka bir hakem/din
koyucu mu arayacağım? Veya Allah’ın ve
Peygamberin tebliğ ettiği sözün önüne geçmeyin
denilince, yine hoşlarına gitmiyor,
yan çizerek bağırıp çağırmaya başlıyorlar. 49/
Hucurat 1, “Ey iman edenler Allah’ın ve Resulünün
önüne geçmeyin, Allah’tan korkun.
Allah işitendir, bilendir.” Din konusunda
hükmü yalnız Allah koyar, Peygamber de
Allah’ın koyduğu dini sadece tebliğ eder,
Peygamber ayrıca din koyamaz. Eğer din
koyar denilirse o zaman dinde ortaklık oluşur
dinin iki sahibi olmuş olur, bu şirkin
en büyüklerinden birisidir. Yani Allah’ın din
koyma yetkisini Peygambere vermek anlamına
gelir, bu şu ayete aykırı olur. 16/Nahl
52, “Göklerde ve yerde ne varsa Allah’ındır,
dinde yalnız Allah’ındır. O halde Allah’tan
başkasından mı korkuyorsunuz.”
***
Ve şöyle bir uyarı çıkar karşınıza mesela,
49/Hucurat 16, “De ki: Siz dininizi Allah’a
mı öğretiyorsunuz? Halbuki Allah, göklerde
olanları da bilir, yerde olanları da, Allah her
şeyi hakkıyla bilendir.” 21/ Enbiya 45, “ De
ki: Ben sadece Vahiy/Kuran ile sizi ikaz ediyorum.
Fakat, sağır olanlar ikaz edildikleri
zaman bu çağrıyı duymazlar.” Yine başka
bir uyarı 6/Enam 66, “Kuran hak olduğu
halde kavmin O’nu/Kuran’ı yalanladı. De
ki: Ben size vekil ve kefil değilim.” Allah’ın
bu uyarılarını görmeyenlere işte ayetler
dendiğinde, teslim omları gerekirken, hemen
çeşitli mazeretlere koşuyorlar, falan şöyle
demiş, filan böyle demiş. Ne önemi var
Allah’ın dışında söylenenlerin, hüküm mü
koyacak, din mi koyacak. Din tamamlanmış
ve Kuran’da korunmuştur. 5/Maide 3, “Dinimiz
sonlanmış, tamamlanmıştır.” 6/Enam
115, ”Rabbinin sözü, doğruluk ve adalet bakımından
tamamlanmıştır. O’nun sözlerini
değiştirecek kimse yoktur,Allah işiten ve
bilendir.” Yine 15/Hicr 9, “Kuran’ı kesinlikle
biz indirdik elbette O’nu yine Biz koruyacağız.”
Bu ayetler ışığında soruyoruz, madem
ki tek Allah’a inanıyoruz diyorsunuz, öyleyse
neden dinin tek kaynağı ve sahibi Allah
diyemiyorsunuz. Tevhid inancının, yani tek
Allah’a inanmanın şartı, din koyma, fetva
verme, açıklama ve şirksiz imanla Allah’a
kul olmakla olur, başka şekilde olmaz.