Sanatsal Faaliyetlere İlgimiz Ne Durumda?

Ekran karşısında oturup İbo showlar izlediğimiz günlere ithafen yazıyorum. Televizyon  başında hipnotize olduğumuz o müthiş yıllar. Tiyatroya gitme alışkanlığı olanları alkışlıyor sinemaya gitmeye özen gösterenleri tebrik ediyorum. Derken ne demek istiyorum? Uzun zamandır tartışma konusu sanatsal faaliyetler ve bizlerin bu faaliyetlere ne derece ilgi gösterdiği halkça bu faaliyetlere katılım oranlarımız özellikle tiyatro etkinlikleri bizlerin bu etkinliklere katılma oranları, tartışılıyor tartışılmaya da devam edecek elbette. Ülkemizde devlet tiyatrosu bulunan il merkezi sayısı 21 yani toplam 21 ilimizde devlet tiyatrosu halka hizmet veriyor, hem de ne hizmet! Çok düşük bilet fiyatlarıyla halka unutamayacakları dakikalar yaşamaları için imkanlar sağlanıyor ama bu muazzam faaliyete katılan kişi oranı büyük illerde hayal kırıklığı yaşatacak boyutta…’Aman canım tiyatroya zaman ayıramam’ diyenler, ya da sakıncalı bulanlar ya da sinemaya tiyatroyu tercih edenlere bir hatırlatma; Türk kültürü tiyatroyu tarihinde en çok içine sindirmiş milletlerden biridir. Orta oyunu, meddah bizim icadımızdır mesela. Psikolojik ve toplumsal açıdan da faydalarını saya saya bitiremeyiz. Kayseri’de ise belediye faaliyetleriyle yürütülen şehir tiyatrosu gayet başarılı şekilde faaliyetlerine devam ediyor özellikle çocuk tiyatroları çok ilgi görüyor.

***

Diğer sanat dallarına ilgi ne durumda peki? Okullarda duyduğum gördüğüm bir çok genç öğretmenleri tarafından bir enstürman çalmaları yönünde teşvik ediliyor fakat devlet okullarında durumlar baya sıkıntılı velilerin çoğu pahalı enstürmanlara yüksek meblalar ödeyerek satın alamıyor, oysa belki de bu sanat dalında başarılı olacak öğrenci daha yolun başında engele takılıyor, böylece bir isteği engellenen genç bu öfkesini bütün ömrü boyunca taşıyacak hale de gelebiliyor. Öğretmenin hiç süçü yok tabi ki öğrencinin yeteneğini ortaya çıkarmak bir öğretmenin görevidir bana göre lutüf etmiş değildir. Böyle öğretmenlere saygı duyulmalı, tebrik edilmeli hatta. Yani buraya kadar konuyu özetlersek, sanatsal faaliyetlerin ülkemizde yaygınlaşması için devlet desteği şart. Sinema ve televizyona gelince bir eğlence aracı olarak yada boş zaman değerlendirme faaliyeti olarak bakarsak televizyon oldukça güzel işlev görüyor ama ben eğlenmek istemiyorum diyenler ya hiç televizyon izlemesin yada izlediklerini farklı bakış açılarıyla tekrar değerlendirsin! Sinema için de aynı şeyi söyleyebiliriz amaç eğlenmek ve öğrenmek olmalı. Oscar ödüllerini takip edelim demiyorum ama her izlediğimizden anlamlı birkaç özet çıkaralım en azından. Gençlere ithaf edilmiş bir yazı olarak benim tavsiyelerimdi bunlar, farkında olmak olabilmek belki de en ihtiyacımız olan şey!

***

Çocuklar açısından ise zaten bilindiği gibi sanat faaliyetleri her çocuğun zekasını, hayal dünyasını geliştirir. Özellikle soyut öğrenme dönemindeki çocuklar yani bunlar anaokulu ve ilkokul çocuklarıdır, özellikle bu yaşlardaki çocukların sanat faaliyetleriyle ilgilenmeleri çok olumlu sonuçlar doğuracaktır. Hayatı algılamaları, öğrenme hızları ve zeka gelişimleri olumlu etkilenecektir.Evde boyalarıyla oynayan evi kirleten çocuklarımıza kızmak yerine onlarla birlikte bu faaliyetlere bizde katılmaya özen gösterelim.Mümkün olduğu kadar tiyatro ve sinemalara gitmelerini teşvik edelim,hayal dünyalarının gelişmesine katkıda bulunalım,gayret edelim elimizden geldiğince.Çocuklarımızın geleceğine en güzel yatırımlardan birini yapmış olacağız bu sayede. Mutlu haftalar.

PSİKOLOJİK DANIŞMAN,SEBİHA ERGÜN                                                                                                                   #kayseridengepsikolojikdanışmanlık #sebihaergün

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.