DİN VE İSLAM NEDİR4
Halbuki size kitabı açık olarak indiren Allah’tır…” (6/Enam 114)
“…Hüküm yalnız Allah’a aittir. O size kendisinden başkasına kulluk etmemenizi emretmiştir. İşte dosdoğru olan din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.” (12/Yusuf 40)
“Ayrılığa düştüğünüz herhangi bir şeyde hüküm vermek, Allah’a mahsustur, aittir. İşte bu Allah benim Rabbimdir. Ona dayandım ve ona yönelirim.” (42/Şura 10)
“…Allah kendi hükümdarlığına kimseyi ortak etmez.” (18/Kehf 26)
“Rabbinin kitabından sana vahyedileni oku Kur’an’ın kelimelerini değiştirecek (Allah’ın ayetlerini değiştirecek) hiç kimse yoktur. Allah’dan başka sığınak-ta bulamazsın.” (18/Kehf 27)
“Rabbinin sözü, doğruluk ve adalet bakımından tamamlanmıştır. Onun sözlerini değiştirecek hiç kimse yoktur. Allah işitendir, bilendir.” (6/Enam 115)
Ayetler neye dikkat çekiyor.
Hüküm koyma yetkisi Allah’dan başkasına verilemez, eğer verilirse dosdoğru dinden sapılmış olur. Hadislere dayanılarak, mezhep içtihatlarıyla verilen hükümler doğru değildir ve Allah’ın hükmü değildir. Allah’ın hüküm koyucu yetkisini başkalarına vermek din değildir. Ancak kişilerin şahsi görüşü olabilir.
Kur’an başka kaynaklara müsaade eder, Kur’an ana kaynaktır, detayları başka kaynaklardan, hadislerden, mezheplerden, ulemadan, âlimlerden öğrenilir demek, tüm bu ayetleri görmezden gelmek demektir. Kur’an hiçbir hadis kitabına, mezhep kitabına, tefsir kitabına ihtiyaç duymadan, her konuyu insana lazım olacak şekilde arı, duru, tertemiz, detaylı ve açık bir şekilde anlatır. Elbette bu hadisler var, mezhepler, görüşler, var tefsir kitapları ve ilmihal kitapları olabilir. Biz olmasın demiyoruz, tefsir adı altında, mezhep adı altında, hadis adı altında, Kur’an’da yer almayan çeşitli konular dine ilave yapılıyor. Bu ilaveler yapılmasın, dikkatli olunsun, biz bunu diyoruz.
“Sonra şüphen olmasın ki onu açıklamakta bize ait.” (75/Kıyame 19)
“…Allah tarafından ayetleri sağlamlaştırılmış, sonra da açıklanmış bir kitaptır.” (11/Hud 1)
“Böylece suçluların yolu belli olsun diye ayetleri iyice açıklıyoruz.” (6/Enam 55)
“…Gerçekten biz, bilen bir topluma ayetleri geniş geniş açıkladık.” (6/Enam 97)
“…Anlayan bir toplum için ayetleri ayrıntılı bir şekilde açıkladık.” (6/Enam 98)
“Bu din Rabbinin dosdoğru yoludur. Biz öğüt alacak bir kavim için ayetleri ayrıntılı olarak açıkladık.” (6/Enam 126)
“Belki inkârdan dönerler diye ayetleri böyle ayrıntılı bir şekilde açıklıyoruz.” (7/Araf 174)
Sorun İslam’da, Kur’an’da değildir. İşte Kur’an ve ayetler elimizde. Sorun zihinlerde vurulmuş prangaları kırmamakta. Hani şöyle bir atasözümüz söylenir. Birisi kuyuya bir taş atmış da, kırk kişi onu çıkartamamış. Allah’a şükrediyoruz ki, Allah kendi dinini, Kur’an’da açık, net, detaylı bildirmiş ve bizlere de doğruyu eğriden ayıracak kabiliyet ve akıl vermiştir. Uçuruma giden birini görseniz ne yaparsınız uyarırsınız. Allah’da Kur’an’da açıkladığı dinle insanlığı uyarıyor, yeter ki anlamaya çalışalım.
Hayatlarını atalarının uyduğu sisteme, geleneğe, hurafeye, batıla göre yönlendirip uyanlara Allah şöyle sorarak uyarıyor.
“Allah kendilerine kitap verilenlerden onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız, onu gizlemeyeceksiniz diyerek söz almıştı. İnsanlar ise bunu kulak ardı ettiler, onu az bir dünyalığa değiştiler. Yaptıkları alış veriş ne kadar kötü.” (3/Ali İmran 187)
“Din adamları ve âlimleri insanları günah olan sözleri söylemekten ve haram yemekten men etselerdi ya! İşledikleri fiiller ne kötüdür.” (5/Maide 63)
“Onlar Kur’an’ı bölüp ayıranlardandır.” (15/Hicr 91)
“Sana emrolunanı açıkca söyle, ortak koşanlardan yüz çevir.” (15/Hicr 94)
Yine dinin tek sahibi Allah soruyor.
“Yoksa onların Allah’ın izin vermediği bir dini getiren ortakları mı var….” (42/Şura 21)
“De ki; siz dininizi Allah’a mı öğretiyorsunuz?” (49/Hucurat 16)
“Size ne oluyor? Ne biçim hüküm veriyorsunuz!” (68/Kalem 36)
“Yoksa size ait bir kitap var da, bu batıl inanışları ondan mı okuyorsunuz?” (68/Kalem 37) “Onda beğendiğiniz her şey sizin için mutlaka vardır diye mi yazılıdır?” (68/Kalem 38) “Yoksa ne hükmederseniz mutlaka sizindir diye sizin lehinize olarak tarafımızdan verilmiş kıyamet gününe kadar geçerli kesin