ALLAH’IN PEYGAMBER’E VE MÜMİNLERE SALATI – 2 –

Salavat getirmek, ilmihal kitaplarıyla,
bazı dini anlatan kitaplarda Allahümme
salli ala seyyidina Muhammed’in ve ala
ali seyyidina Muhammed gibi bazı sözler
okunmalıdır diye yazılmaktadır. Salavat
getirmekle ilgili çokça hadis uydurulmuş
ve hatta şefaat de buna bağlanmıştır.
Allah, peygamberi ve kulları için kime,
niçin, nasıl salavat getirecektir, Allah’ın
salavat getirmesinin mantığı nedir. Bu
gün peygamber aramızda değil ölmüştür,
peygamberin tebliğ ettiği ve bize emanet
olarak bıraktığı Kuran’ı destekleyip,
hayatımızda yaşamamız, doğru anlayıp
etrafımıza da duyurmak bizim için salattır
salavattır Salavat getirmekle yani Allahümme
salli ala seyyidina Muhammed’in
ve ala ali seyyidina Muhammed diyerek
adeta, Ey Allah’ım Muhammed’e Sen yardım
et, gerekli desteği sen yap deniliyor ki,
ne büyük çelişkidir. O zamanın mümin ve
Müslümanları peygamberin güvenliğini
sağlayarak peygamberine salat ve salavat
ediyorlardı. Peygambere salat ve salavatı
sahabe bir köşeye çekilip, şimdi yapılan
gibi gerek ferdi, gerekse koro halinde Allahümme
salli okumamışlardır. Varlarıyla,
yoklarıyla, kıt imkanlarıyla mali destek,
canlarıyla harekete geçip, Allah’ın emrine
uygun, Allah için peygamberimize destek
olmuşlardır.
***
24/Nur 41, “ Göklerde ve yerde bulunanlarla
dizi, dizi kuşların/arıların/ bulutların,
Allah’ı tesbih (her türlü noksanlıktan
arındırdıklarını) ettiklerini görmez misin?
Hepsi kendi tesbihlerini ( arındırmalarını
desteğini doğaya yapacağı katkıyı) bilmektedirler.
Allah, onların yapmakta olduklarını
hakkıyla bilendir.” Ayette geçen
salat ve tesbih, Allah’ı Allah’a yakışmayan
şeylerden ve Allah’ın sıfatlarını, Allah
dışında başkalarına vermemektir. İşte
ayette geçen kuşlar, arılar, bulutlar, Allah’ı
noksan sıfatlardan uzak tutup, kendilerine
ne emredilmiş ise o görevi yaparak
destek olmuşlardır. Yoksa Ebu Hureyre’ye
nispet edilen rivayette zikredildiği üzere,
namazlardan sonra 33 er defa Sübhanellah,
Elhamdülillah, Allahüekber denilmesi bu
işi kurtarmıyor.
***
Bir defa olsun Allahuekber deyin ama Allah’ı
tüm noksan sıfatlardan arındırın ki, o zaman
amaç yerini bulsun. Allah de, Allah’la araya
aracı, şefaatçi koy, Allah san ki duasını kabul
etmeyecek, duymayacak zannedip, yatırlara,
türbelere, veli ve evliyalara, şeyhlere bağlanıp
onların hatırına, yüzü suyu hürmetine Allah’ım
duamı ve şu işimi kabul et diyenleri nereye
koyacağız. Elbette Allah bilir, ama Allah bunları
yasaklamıştır, yasakla-dığı ve affetmem dediği
işi kim ne yapacaktır, nasıl hatır atacaktır.
Bunun anlamı nedir, Allah ile insanları karıştırmamalıyız,
Allah vadinde durandır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.