SORU- CEVAP -26-

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Cennette ölümün olmadığı, hastalığın
sıkıntı ve tasanın olmayacağı cennet
evleri ve köşkleri verileceği, hatta çadıra
da ayetlerde yer verildiği, gelin ve
güveyinin gerdek odalarının hazırlanıp
süslenmiş koltukların tasvirleri yapılmıştır.
Giyim elbiseleri, sündüs denen ince
ipek, istebrak denen kalın ipek, yeşil
ipek, harir ipek olarak açıklanır
“Onlara ebedi kalacakları zemininden
ırmaklar akan cennetler vardır.
Allah onlardan razı olmuştur, onlarda
Allah’tan razı olmuşlardır. İşte büyük
kurtuluş ve kazanç budur.” 5/Maide, 119
“O yer, yurt, girecekleri zemininden
ırmaklar akan ADN cennetleridir. Onlar
için orada kendilerine diledikleri her şey
vardır. İşte Allah takva sahiplerini böyle
mükâfatlandırır.” 16/Nahl, 31
“İşte onlara alt tarafından ırmaklar
akan ADN cennetleri vardır. Onlar ADN
cennetlerinde tahtlar üzerine kurularak
orada altın bileziklerle bezenecekler,
ince ve kalın dibadan yeşil elbiseler giyecekler.
Ne güzel karşılık, ne güzel kalma
yeri.” 18/Kehf, 31
Ancak tevbe eden, iman eden ve iyi
amelde bulunan kimseler hariç. Bunlar
haksızlığa uğratılmaksızın cennete, çok
merhametli olan Allah’ın kullarına gıyaben
vaadettiği ADN cennetlerine girecekler.
Şüphesiz Allah’ın vaadi yerini
bulacaktır.”19/Meryem, 60, 61
“Cennette boş söz değil hoş söz duyarlar.
Ve cennette sabah akşam kendilerine
ait rızkları vardır. Kullarımızdan,
takva sahibi kimselere verdiğimiz cennet
işte budur.” 19/Meryem, 62, 63
“İman edip de, iyi amel yapanlara
gelince, onlar için yaptıklarına karşılık
olarak varıp kalacakları cennet konakları
vardır.” 32/Secde 19
“Onların mükafatı içine girecekleri
ADN cennetleridir. Cennette altın bilezikler
ve incilerle süslenirler. Cennette
giyecekleri elbiseleri ise ipektir.” 35/Fatır,
33
“Cennette şöyle derler. Bizden tasayı
gideren Allah’a hamd olsun. Doğrusu
Rabbimiz çok bağışlayan, çok nimet verendir.”
35/Fatır, 34
“O Rab ki lütfuyla bizi asıl oturulacak
yurda cennete yerleştirdi. Artık cennette
bize ne bir yorgunluk dokunacak
ne de bir usanmak olacak.” 35/Fatır, 35
Allah Kur’an’da bir satış ilanı veriyor.
Bazıları kasasına ve kesesine, inancına
göre dünyalık mal alırlar. İnsan şöyle
bir düşünüyor da dünyada havamı,
suyu mu, güneşi mi, rızkı mı, bedenimi,
eşimi, çocuklarımı, Kur’an-ı’mı, Peygamber’i
mi bana karşılıksız bedava veren
sensin. Şimdide bir takım bahanelerle
cenneti bizlere satmak istiyorsun.
Dünyadaki şeyler pahalı yanına
varılmıyor. Fakat Kur’an’da vadettiğin
cennet ne kadar ucuz. Yarabbi ne büyüksün
bize emanet verdiklerinle tekrar
onlar karşılığı cenneti vaad ediyorsun.
Allah’ım, malımız mülkümüz, canımız
bunları nerden aldık da onu cennetle
değiş tokuş yapacağız. Kimin malını
kime vererek. Sen bunları hep bize bedava
verdin, hediye ettin sonrada bunları
senin rızan için harcarsak, verirsek,
bunun karşılığı cenneti vereceğini satacağını
vaad ediyorsun.
Bize verdiğin aklı, fikri, zekayı, gözü,
kulağı, yani bütün her şeyimizi senin
razı olacağın şekilde kullandığımızda
bunun karşılığında alış veriş yapmış ve
karşılığında cenneti bize satmış oluyorsun.
“Allah müminlerden, mallarını ve
canlarını, kendilerine verilecek cennet
karşılığında satın almıştır. Çünkü onlar
Allah yolunda savaşırlar, öldürülürler.
Bu Tevrat’ta, İncil’de ve Kur’an’da Allah
üzerine hak bir vaaddir. Allah’tan daha
çok sözünü yerine getiren kim vardır. O
halde O’nun la yapmış olduğunuz bu
alış verişinizden dolayı sevinin, işte bu
gerçekten büyük kazançtır.” 9/Tevbe,
111

#kemalyavuz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.