SORU- CEVAP -33-

 

 

 

 

 

“Siz ey sapıklar, yalancılar!” “Elbette
bir ağaçtan, zakkum ağacından yiyeceksiniz.”
“Karınlarınızı ondan dolduracaksınız.”
“Üstüne de kaynar sudan içeceksiniz.”
“Susamış devlerin suya saldırışı gibi
içeceksiniz.” “İşte ceza gününde onlara
sunulacak ziyafet budur.” 56/Vakıa, 51, 52,
53, 54, 55, 56
“Ama yalancıyı sapıklardan ise.” “İşte
onlara da kaynar sudan bir ziyafet vardır.”
“Ve onun sonu cehenneme atılmaktır.
Şüphesiz ki bu, kesin gerçektir.” 56/Vakıa,
92, 93, 94, 95
“Kitabı günah dolu verilene gelince,
keşke der, bana kitabım verilmeseydi,
hesabımın ne olduğunu bilmeseydim.
“Keşke ölümümle her iş bitmiş olsaydı.”
“Malım bana hiç fayda etmedi.” “Saltanatım
da benden kopup yol oldu gitti.” 69/
Hakka, 25, 26, 27, 28, 29
“Onu yakalatın da ellerini boynuna
bağlayın.” “Sonra alevli ateşe atın onu!”
“Sonrada onu yetmiş arşın uzunluğunda
bir zincire bağlayıp cehenneme atın.” 69/
Hakka, 30, 31, 32
“Çünkü o Allah’a gerçekten inanmazdı.
Yoksulu doyurmaya teşvik etmezdi.”
“Bundan dolayı bugün ahirette onun candan
bir dostu yoktur.” “Ancak günahkarların
yediği kanlı irinden başka yiyecekleri
de yoktur.” 69/Hakka, 33, 34, 35, 36, 37
“İnkarcılara o gün şöyle denilir yalan
saydığınız azaba doğru gidin.” “Üç kola
ayrılmış ama ne gölgelendiren ne de alevden
koruyan bir gölgeye gidin.” “O saray
gibi kocaman kıvılcım saçar.” “Her bir kıvılcım,
sanki birer sarı deve gibidir.” 77/
Murselak, 29, 30, 31, 32, 33
Cehennemdekiler şöyle diyecekler.
Gördük, duyduk bizi tekrar dünyaya geri
gönder iyi ameller yapalım, ama bu yalvarmaları
işe yaramayacak geri gönderilmeyeceklerdir
“O günahkarların, Rableri huzurunda
başlarını öne eğecekleri, ve Rabbimiz
gördük, duyduk, şimdi bizi dünyaya geri
gönder de, iyi ameller yapalım, artık kesin
olarak inandık diyecekleri zamanı bir görsen.”
32/Secde, 12
“Biz isteseydik herkese zorla doğru
yola girmelerini sağlardık, fakat bunu istemedik,
iyilerle kötüler birbirinden ayrılsın,
işte cehennemi hem cinlerden, hem
insanlarda bir kısmıyla dolduracağım,
diye sözüm benden çıkmıştır.” 32/Secde,
13
Eğer Allah, insanları ve cinleri imana
zorlamış olsaydı hür iradenin ve sorumluluğun
anlamı kalmazdı. Kulların hürriyet
içinde iradelerinin, buna bağlı imtihanın
bir manası ve anlamı kalmazdı. Mükellefler
yani kullar kendi irade ve istekleriyle,
iyi amel edip, bunun karşılığı cennette
yahut kendi irade ve isteğiyle kötü amel
yapıp, bunun karşılığı cehenneme gitmeyi
seçecekler. Allah’ta kulun bu seçimine
göre kula kendi isteklerine göre, istedikleri
yeri verecektir. Bu sonuca kulların
itirazı olmasın, çünkü seçimi kendileri
yapmıştır.
“İnkar edenlere de cehennem ateşi vardır.
Öldürülmezler ki ölsünler, cehennem
azabı da onlara biraz olsun hafifletilmez.
İşte biz, küfürde ileri giden her nankörü
böyle cezalandırırız.” 35/Fatır, 36
“Onlar orada: Rabbimiz! Bizi tekrar
dünyaya gönder de yaptığımız kötü amel
yerine iyi ameller yapalım! Diye feryat
ederler. Size düşünecek kimsenin düşünebileceği
kadar bir ömür verdik, size
uyarıcı da geldi. Niçin inanmadınız. Şimdi
azabı tadın.” 35/Fatır, 37
“Onlar cehenneme girecekler, orası ne
kötü bir kalma yeridir.” “İşte bu kaynar
su ve irindir. Onu içsinler.” “Buna benzer
daha türlü türlü başka içecekler de vardır.”
38/Sad, 56, 57, 58
“Küfrün önderlerine denilecek ki,
işte bunlar, bilmeden veya bilerek aklını
iradesini kullanmadan körü körüne size
uydular. İşte onlarda sizinle cehenneme
atılacak olanlardır. Liderleri, önderleri onlar
rahat yüzü görmesinler, onlarda mutlaka
ateşe girmeleri gerekir.” 38/Sad, 59

#kemalyavuz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.