Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı: “İl Emniyet Müdürlüğü ve İl Jandarma Komutanlığımızın çalışmalarından son derece memnunuz”
Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı ile kolluk birimleri arasında; soruşturmanın süratle mevzuata uygun şekilde tamamlanmasını sağlamak, bu kapsamda soruşturma evraklarının nasıl daha dolu ve tam bir şekilde cumhuriyet başsavcılığına intikal ettirilebilir konusunda fikir alışverişinde bulunmak amacıyla koordinasyon toplantısı düzenlendi.
Kayseri Adliyesi Konferans Salonu’nda düzenlenen toplantının açılışında konuşan Kayseri Cumhuriyet Başsavcı Vekili Tahir Apaydın; İl Emniyet Müdürlüğü ve İl Jandarma Komutanlığı’nın çalışmalarından memnun olduklarını ifade ederek; “Cumhuriyet Başsavcılığı olarak gerek İl Emniyet Müdürlüğümüz gerekse İl Jandarma Komutanlığımızın çalışmalarından son derece memnunuz. Emsal iller bazında değerlendirme yaptığımızda Kayseri Adliyemizin, cumhuriyet başsavcılığımızın ceza mahkemelerine ulaştırılmak üzere mahkemelerimizin gerek ellerindeki dosya sayıları, gerek çıkan karar ve bu kararların yargıtaydan dönüşü durumundaki isabet oranı son derece sevindirici. Birlikte bu güzelliği daha da ileriye götürebiliriz, bunun peşinde olduğumuzu belirtmek isterim” ifadelerini kullandı.
Toplantıda konuşan Kayseri Cumhuriyet Başsavcısı Abdulkadir Akın ise, kişi ve kurumların mağdur edilmemesi ve en önemlisi de toplumun yargıya olan güveninin tesisi ve devamı için soruşturma işlemlerini yürüten cumhuriyet savcılarının ve talimatlarını yerine getiren kolluk görevlilerinin azami ölçüde hassas davranması gerektiğini vurgulayarak; “Anayasamızın ‘Hak arama hürriyeti’ kenar başlıklı 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde düzenlenen ‘Adli yargılama hakkı’; yargılamaların adil ve tarafsız bir şekilde yürütülmesini sağlayarak, insan hak ve özgürlükleri güvence altına almaktadır. Adil yargılanma hakkının en önemli unsurlarından birisi ise kuşkusuz ‘yargılamanın makul süre içerisinde bitirilmesi’ ilkesidir. Hak arayanlar için geçerli olan bu ilkenin amacı, uyuşmazlığın taraflarını, yargılama işlemlerinin sürüncemede kalmasına karşı korumak, uyuşmazlık konusu hakka biran önce ulaşabilmelerini sağlamaktır. İşlenen suçlarla ilgili yetkili ve görevli cumhuriyet başsavcılıklarınca hızlı, etkin ve adil biçimde yürütülecek soruşturmalar sonucunda şüphelilerin delilleriyle birlikte bağımsız mahkemeler önüne çıkarılması ve yapılacak kovuşturmalar sonunda ceza adaletinin hızlı ve isabetle gerçekleştirilmesi, suç işleme eğiliminde bulunanlar üzerinde meydana getireceği caydırıcılık etkisi sebebiyle büyük önem taşımaktadır. Öte yandan soruşturma sürecinde insan hakları ihlallerinin önlenmesi, delillerin zamanında ve usulüne uygun toplanması, kişi ve kurumların mağdur edilmemesi ve en önemlisi de toplumun yargıya olan güveninin tesisi ve devamı için soruşturma işlemlerini yürüten cumhuriyet savcılarının ve talimatlarını yerine getiren kolluk görevlilerinin bu hususlarda azami ölçüde hassas davranması gerekmektedir. Ceza soruşturması ve yargılamasının amacı; maddi gerçeği dürüstlük ilkesi ve hukuk devletinin gereklerine uygun bir süreç sonucunda ortaya çıkarmaktır. Nitekim bu amacın gerçekleştirilmesinde şüphelinin ve mağdurun haklarının korunması ve delil yasaklarına uyulması önem arz etmektedir” dedi.
Hedef süre uygulamalarının soruşturmaların eksiksiz bir şekilde zamanında tamamlanması ve uygulama birliğinin sağlanması gibi adil yargılanma hakkı için hayati öneme sahip hususlarda çok ciddi bir fayda sağlayacağını belirten Akın; “Bu amaçla vatandaşlarımızın yazılı veya sözlü müracaatları üzerine başlatılan soruşturmalar ile ilgili olarak, soruşturmaların biran evvel mevzuata uygun şekilde sonuçlandırılmasının sağlanması amacıyla kolluk birimlerimiz ile bir araya gelmiş bulunmaktayız. Bu sayede, soruşturmaların biran evvel ve şüphelinin lehindeki ve aleyhindeki tüm deliller toplanmak suretiyle amaca uygun şekilde sonuçlandırılması sürecinde uygulamada görülen aksaklıklar ve sıkıntıların giderilmesi, uygulamada birlik sağlanması hususlarında faydalı bir toplantı yapacağız. Bilindiği üzere yargılamanın biran önce sonuçlandırılması suretiyle hak ihlaline yol açılmaması için birçok ülkede farklı alanlarda çalışmalar yürütülmektedir. Bu çalışmalardan biri de tüm yargı paydaşlarının işbirliği ile yürütülmesi gereken ‘yargıda hedef süre uygulamasıdır’. Yargıda hedef süre uygulaması; zaman planlamasını, planlamaya uyumun takip edilmesini ve denetim mekanizmasının oluşturulmasını gerektiren bir sistemdir. Bu uygulama bir yönüyle makul sürede yargılama ilkesine hizmet etmekteyken diğer yönüyle yararlanıcılara öngörülebilir bir yargısal süreç sunarak şeffaflık ve kamuoyu denetimini de sağlayacaktır. Ülkemizde yargıya olan güveni güçlendirmek, mahkeme ve cumhuriyet başsavcılıklarının etkinliğini ve verimliliğini artırmak, soruşturmaya başlandığında veya dava açıldığında tarafların yargılamanın ne zaman tamamlanacağını bilmelerini sağlamak amacıyla ‘yargıda hedef süre’ uygulaması çalışmasına başlanılmış; soruşturma, kovuşturma ve yargılamalar için hedef sürelerin belirlenmesine karar verilmiştir. Yargıda hedef süre uygulamasına; adli yargı ilk derece hukuk mahkemeleri, ceza mahkemeleri ile idari yargı ilk derece daire ve vergi mahkemelerinde 3 Eylül 2018 tarihinde başlanmış olup, adli yargı ilk derece cumhuriyet başsavcılıklarında ise 1 Ekim 2018 tarihinde başlanmıştır. Ayrıca soruşturma, kovuşturma veya yargılama hedef sürelerinin dava taraflarına tebliğ uygulamasına 1 Ocak 2019 tarihinde geçilecektir. Belirlenen hedef süreler; usul kanunlarında yargılamaların belli bir sürede bitirilmesi için öngörülen ve hukuki sonuçları olan bir süre sınırlaması olarak düşünülmemelidir. Hedef süreler, soruşturma ve davaların bu süreler içerisinde sonuçlandırılamaması halinde taraflar için hak doğrucu mahiyeti bulunmayan ancak yargısal süreçlerin iyileştirilmesi için öngörülmüş idari bir düzenlemedir. İcra edeceğimiz bu toplantının, cumhuriyet başsavcılığımızın hedef süre uygulamaları kapsamında soruşturmaların eksiksiz bir şekilde zamanında tamamlanması ve uygulama birliğinin sağlanması gibi adil yargılanma hakkı için hayati öneme sahip hususlarda çok ciddi bir fayda sağlayacaktır” diye konuştu. Kayseri Cumhuriyet Başsavcısı Abdulkadir Akın konuşmasını şöyle sürdürdü;
“Özel hayatın gizliliği, masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakkı ile hak arama hürriyeti arasındaki makul dengenin sağlanması bir gereklilik olarak değerlendirilmiş ve 15 Ağustos 2017 tarihinde 5271 sayılı Ceza Mahkemesi Kanununun 158. maddesine eklenen altıncı fıkra ile, ihbar ve şikayet konusu fiilin suç oluşturmadığının herhangi bir araştırma yapılmasını gerektirmeksizin açıkça anlaşılması veya ihbar ve şikayetin soyut ve genel nitelikte olması durumunda soruşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmeyeceği, yapılan işlem ve verilen kararların bunlara mahsus bir sisteme kaydedileceği düzenlenmiştir. Bu düzenleme ile içeriği itibariyle ceza ve ceza muhakemesi hukukunun konusuna girmeyen, diğer muhakeme hukuku alanlarının konusuna giren, hukuki uyuşmazlık teşkil eden veya ihbar veya şikayet içeriğinin ve konusunun belirsiz olması nedeniyle anlaşılamayan, olay belirtmeyen soyut ve genel nitelikteki ihbar ve şikayetler için soruşturma öncesi bir değerlendirme mekanizması oluşturulmuş, kişilerin kötü niyetli şikayetler üzerine ‘şüpheli’ sıfatıyla adliyeye getirilmelerinin ve sonucunda ‘kovuşturmaya yer olmadığına’ karar verilse dahi UYAP’a şüpheli olarak kaydedilmelerinin doğurduğu bazı hak mahrumiyetlerinin de önüne geçilmesi amaçlanmaktadır. Cumhuriyet başsavcılığımız bünyesinde de 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 158. maddesine eklenen altıncı fıkra ile yapılan düzenleme sonrasında, ihbar ve şikayet konusu fiilin suç oluşturmadığının herhangi bir araştırma yapılmasını gerektirmeksizin açıkça anlaşılması veya ihbar ve şikayetin soyut ve genel nitelikte olması hallerinde evrakın soruşturmaya kaydedilmemesi, bu durumdaki kişilere ‘şüpheli’ sıfatı verilmemesi, ‘şikayet edilen/ihbar edilen’ tabirinin kullanılması, ihbar ve şikayetin genel ve soyut olup olmadığı, iddia edilen olayla ilgili kişi, yer, zaman ve konu gibi unsurları bulunup bulunmadığı hususlarının her somut olaya göre ilgili cumhuriyet savcısı tarafından değerlendirilmesi gerektiğinden bir cumhuriyet başsavcısı denetim ve nezaretinde iki cumhuriyet savcımız görevlendirilmiştir. Bu sayede cumhuriyet başsavcılığımızca soyut ve dayanaktan yoksun ihbar ve şikayetler konusunda ihbar dosya kaydı oluşturulması ve soruşturmaya yer olmadığına dair karar (SYOK) değerlendirmesi yapılması noktasında etkili bir ön değerlendirme mekanizması oluşturulmuştur. Cumhuriyet başsavcılığımızca etkin ve hızlı soruşturmaların yapılması amacıyla müracaat büromuzda görevlendirilen iki cumhuriyet savcımız, kolluk birimlerinden ikmalen gönderilen soruşturma evraklarını ön incelemeye tabi tutup, soruşturmanın niteliği ve mahiyeti çerçevesinde gördükleri eksiklikleri kolluk birimleri marifetiyle giderdikten sonra soruşturmaya kayıt işlemlerini başlatacaklardır.”
Toplantıya İl Emniyet Müdürü Müdürü İbrahim Kulular, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Hüseyin Bekmez, emniyet müdür yardımcıları, birim amirleri ile jandarma birim amirleri katıldı. -iha