Numan Kurtulmuş: ‘Hiçbir Diyanet mensubumuz ajan değildir, olamaz’
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Almanya’nın Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı camilerde görev yapan bazı imamları casusluk yaptığı iddiasında bulunması ile ilgili olarak, “Bizim hiçbir Diyanet İşleri mensubumuz, hiçbir DİTİB mensubumuz ajan değildir olamaz” şeklinde konuştu.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, İktisadi Araştırmalar Vakfı tarafından düzenlenen “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Değişikliğinin Türkiye Ekonomisine Etkileri” konulu konferansına katıldı. Şişli’de Grand Cevahir Otel’de düzenlenen konferansta konuşan Kurtulmuş, Almanya’da DİTİB’e bağlı imamların casusluk yaptığı iddialarına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Kurtulmuş, “Bizim hiçbir Diyanet İşleri mensubumuz hiçbir DİTİB mensubumuz ajan değildir olamaz. Onları vazifesi insanları fişlemek değildir, olmamıştır, olmayacaktır. Onların vazifesi DEAŞ’ından bilmem kimine kadar farklı, sapık birtakım yanlış İslami uygulamalardan oradaki halkımızı korumak Anadolu topraklarında asırladır yaşamış olan sahih İslam anlayışıyla o insanlarımızı Müslümanca yaşama hakkını temin edecek hizmetler sunmaktır.
Dini hizmetler yapan bu kişilerin hem de Alman toplumunun da yararına olacak bu hizmetleri sürdüren kişileri böylesine evlerini arayarak bunları suçlu ilan ederek adım atmak Almanya’yı sonunda mahcup ettirir. Birkaç gün sonra mahcup olurlar. Bunun Türk-Alman ilişkilerinin gelişmesine katkıda bulunmaz. Yanlış uygulamalar yapmasınlar. Bu yanlış uygulamalardan vazgeçsinler diye ümit ediyoruz” şeklinde konuştu.
Kurtulmuş, konuşmasında Suriye ve Irak politikalarına da değinerek, “Halep’teki o gayri insani durumun ortadan kaldırılması, sivil halka yapılan baskıların ortadan kaldırılması için barış sürecine katkıda bulunmak için yola çıktık. Ruslar ve İranlılarla oluşturulan görüşmeler sonucunda Astana süreci gündeme geldi. Buna ABD’liler de temsilci gönderdi, Birleşmiş Milletler gözetiminde Astana süreci yoluna girdi. Tabi ki 2 günde bir sonuç çıkması mümkün değil. Ancak 6 yıl sonra bir tarafta rejim güçleri diğer tarafta makul muhalifler bir araya geldiler. İnşallah Türkiye’nin öncülüğünde Suriye’de kalıcı ve adil bir barışın sağlanması mümkün olur” diye konuştu. -İHA