YASİN SÜRESİ NASIL OKUNMALIDIR? (4)

14/ İbrahim  40.  Ey  Rabbim!  Beni  ve  soyumdan  gelecekleri  namazı  devamlı  kılanlardan  eyle,  ey  Rabbimiz  duamı  kabul  et.  14/ İbrahim  41.  Ey  Rabbimiz!  Amellerin,  hesabının sorulacağı  gün,  beni,  ana,  babamı  ve  Müminleri  bağışla.   Kuran,  ölmeden,  hayatta  iken  okunup  ve  anladıklarını da  kendi  yaşantısında  uygulamasının  yapıldığı  bir  kitaptır.

Öldükten  sonra,  ölmüş  kişiler  için,  Kuran  okumak,  Kuran’ın  mesajını  anlamadığının  bir  kanıtıdır.  Anlamadığı  dilden,  okunan  Kuran’ın  ne  dediğini  nasıl  bileceksiniz  ki,  o  okuduğunuz  ayetleri  amele  dönüştürerek  sevap  kazanmış  olacaksınız.  Günde  milyonlarca  insan,  hatim  yapıyor.  Peki  insanların  yaşantısında  Kuran’a  göre  bir  değişiklik  oluyor mu?  İnsanlar,  anladıkları  dilden  ve  sözden  anlar  ve  etkilenir.  Etkilendikleri  için  de,  hayatlarında  değişme  olur.   Biz  Allah’ın  emri  Kuran’ın  hükmüne  göre  hayatımızı  değiştirelim  ki,  Allah’ta  üzerimizde ki  hükmünü  değiştirsin.  Peygamberimizin,  ölülere,  Kuran  okuduğu  ana  kaynaklarda  yok.  Allah,  sen,  ölülere  duyuramazsın,  bu  Kuran  dirileri  uyarman  için  indirilmiştir.  Ayetini,  anlayarak,  okuyan  bir  Peygamber  Kuran’la  çelişecek  bir  iş  yapar  mı? Peygamberimiz,  Kuran’ı  anlatmak  için  Kabe ye,  meydanlara,  pazarlara,  panayırlara  çevreye  giderek  hayatta  olan,  ölmemiş  insanlara  anlatmış,  ama  hiç  bir  zaman  mezarlara  giderek  böyle  bir  örnek  olmamıştır.

Sadaka’yı  cariye,  Salih  evlat  veya  faydalanılan  bir  eser  ve  ilim,  insanın,  hayatta  iken  çalışıp  kazandığı  şeylerdir.  İnsan,  Salih,  veya  günahkar  evlada  hayatta  iken  sahip  olur,  evladını  terbiye  eder  veya  etmez. Ancak,  evlat  ya  inanır,  veya  inanmaz,  onun  sorumluluğu  çocuğuna  aittir  ve  mirastan  kalan  malı da  çocuğuna  aittir,  miras malından yaptığı   sevabı  ve  günahı  çocuğuna  aittir.  Faydalanılan  eser  ve   ilim de,  kendi  hayatta  iken  gayretiyle  yaptığı  ve  kazandığı  iş  ve  ameldir.  Yine  hayır,  hasenatını da,  ölmeden  kendisi  yapar.  Zaten  bunu  anlayan  atalarımız  ne  güzel,  Ayetle  bütünleşen  bir  ata  sözü  söylemiştir.  Ne  verin  elin ile,  o  gider  senin ile.  Sonuçta,  bunlar  bir  insan,  amelinin  sonucudur.  Allah,  ecri,  sevabı  peşin  olarak  verendir, Bunlar da  amellere  göredir. Müslümanlardan,  istenilen  duya  gelince,  Bunu  Allah,  Kuran’da,  Peygamberimizde  hayatında  yaşayarak  bize  örnek  olmuştur.  Mesela,  Fatiha  suresi,  Rabbena  Atina,  Rabbicalni  müğımessalati,  Rabbenağfirli  velivalideyni  ve  buna  benzer  bir  çok  dua  Ayetini  biz  okuyarak,  Allah’tan,  bizim  ana  babamız  ve  bütün  müminler  için  bağışlanma  ve  affedilmeyi  istememiz  bizden  istenmiştir.  Bunlarda,  şirksiz,  bir iman,  günahlarına,  Tevbe  edip,  Allah’a sığınılmasına  uyulmanın  şartı  var.  Hiç,  kimsenin,  ben  istedim,  Allah’ta  affetmeye  mecburdur  gibi  bir  iddiası  olamaz.                  Kemal  YAVUZ.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.