MÜBAREK ÜÇ AYLAR BAŞLARKEN…
7yaşındayım.Bahçeli ev, babaannemlerle beraber oturuyoruz. Halam bize yatılı geldi. Bana namaz kılmayı öğretti. Her vakit beraber namaz kılıyoruz. Bana peygamber efendimizi(s.a.v)anlatıyor. İçimde müthiş bir huzur.
Kardeşlerimle, amcamın oğlu ile bahçede oynuyorum. Bir anda ezan okunmaya başladı. Oyunu bıraktım ve gökyüzüne baktım. Eve doğru koşmaya başladım. İçimden “geliyorum Allah’ım sen çağırdın ben de geliyorum” o andaki duygusal yoğunluğumu tarif edemem. Arkamdan amcamın oğlu bağırmaya başladı. Nereye!
-Namaz kılmaya, dedim. Güldü, benden 5 yaş büyüktü.
-kız hemen kılman gerekmiyor!
Biliyordum ama o beni çağırıyordu, bekletmemeliydim, hemen gitmeliydim.
Halacığımın bana attığı bu güzel tohumlar hayatımda hep “dur mekanizması” olmuştur.
Büyüyoruz, o saf, temiz halimizden çıkıyoruz. Nefsimizle, şeytanla savaşmak zorunda kalıyoruz. İmtihandünyası, türlü türlü sıkıntılarla karşılaşıyoruz. İşte tam da o anlarda elimizden tutacak bir güce ihtiyaç duyuyoruz. Ben o gücü tertemiz saf duygularımla semaya bakıp “geliyorum ALLAH’ım”diye seslendiğim o andan alıyorum. O duyguyu içimde saklıyorum.
Hepinizin de bildiği gibi 8 NİSAN CUMA günü üç aylar başlıyor. Üç aylara girmeden ruhumuzu kirleten bizi 8- 9 yaşlarındaki tertemiz yüreğimizden uzaklaştıran bütün düşünce karmaşasından, önyargılarımızdan, düşmanlıklarımızdan, kötü anılarımızdan temizleyelim. Hani bayram gelmeden misafir gelecek diye hiç görünmeyen dolaplarımızın içini bile misler gibi yapıyoruz ya .Ayıp olur açar da görürse ,bizi pasaklı zanneder diye.Gelin beşere gösterdiğimiz bu nezaketi mübarek günler gelmeden yaradanımıza,özel günlerde evimize inen meleklere gösterelim.Kalbimizin kapılarını açtıklarında karartı görmesinler diye.
Peki, bunu nasıl yapacağız?
Sessiz bir ortama geçin. Sizi Allah’a yaklaştıran, aklınıza geldiğinde kalbinizin huzur dolduğu bir anınızı hatırlayın. Bu, Kâbe’yi ilk gördüğünüz an olabilir, ilk namaza başladığınız an, ilk orucunuz, ilk camiye girişiniz, ilk cuma namazınız. Neden ilk diyorum çünkü ilkler hiç unutulmaz. Ve büyük ihtimal çocukluk döneminize aittir. Daha saftır, daha temizdir.
Şimdi orada gördüklerinizi görün,işittiklerinizi işitin ve hissettiklerinizi hissedin…Derin bir nefes aldığınızı duyar gibiyim.Aldığınız her nefeste ortamdaki o güzel ruhani havayı içinize çekersiniz,ve her verdiğinizde içinizdeki kalbinizi kirleten bütün karartıları dışarı atarsınız.Bu..sizi niçin..çok..güzel bir…deneyim ..olacak..Alırken Allah’ın yarattığı bütün güzellikleri içinize çekersiniz…verirken içinizdeki bütün kötülükleri dışarı atarsınız.Ve şimdi kalbinize yoğunlaşın ,ne kadar temizlediğinizi test edin ve tekrar..tekrar aynı hareketi yapın ta ki kalbinizi tertemiz gördüğünüz ana kadar.Derin bir nefes alın …ve Allah’ın yarattığı bütün güzellikleri içinize,içinizdeki bütün kötülükleri dışınıza verin.İşte böyle….
Ve bundan sonra her kendinizi huzursuz hissettiğinizde kalbinize dönebilir ve hissettiğiniz şeyin karartısını görebilirsiniz. Karartıyı farkettiğinizde yapacağınız şeyi –artık- biliyorsunuz.
Mübarek aylar gelmeden her gün bu söylediğim telkin cümlelerini kendinize söyleyin ki misafirler gelmeden gönül evimiz temiz, mis gibi olsun. Sonra laf etmesin meleklerJ
Şimdi tekrardan derin bir nefes alın. Bu sefer sizi en çok ibadetten alı koyan ruhunuzu karartan Rabbinizle aranıza giren deneyiminizi hatırlayın. Yani o sıkıntı yüzünden ibadetlerinizi tam anlamıyla, hakkıyla yapamadığınızı düşünüyorsunuz. Eğer bir den çoksa en rahatsız edeni seçin.
Orada gördüklerinizi görün… İşittiklerinizi işitin… Ve hissettiklerinizi hissedin… Karşınıza çıkan görüntüye odaklanın. Görüntünün renklerini soldurun ve kendinizden yavaş… Yavaş uzaklaştırın… Solarken uzaklaşsın ta ki seçilemeyecek hale gelene kadar. Bu arada kulağınıza gelen sesleri kısın. Size yaşattığı duygunun yerini bulun. Sineni olabilir, boğazınız olabilir, kalbiniz olabilir. Ve o duyguya şekil verin… Şekle renk verin. Elde ettiğiniz şekli elinize alın ve camdan dışarı fırlatın. Artık size zarar vermeyecek…
Mübarek aylara girerken rabbinizle aranızdaki engelleri kaldırın ki ihlasla ibadetlerinizi yapasınız.Bir de lütfen kırgın olduğunuz insanları AFFEDİN.Kendiniz için.Onlarla görüşmek zorunda değilsiniz.Sadece ruhunuzu rahatlatmak için.
Bütün mümin kardeşlerime ihlâslı bir üç aylar diliyorum. Allah’a emanet olun.
DİLEK ALBAYRAK