GÜZEL KÖYÜM YOLBİLEN
Değerli Okurlarım,
Bu gün sizleri 1966 yılında ki Mardin İli Nusaybin İlçesi Yolbilen Köyüne götürmek istiyorum.
Öğretmenliğimin ikinci yılıydı. Afyonkarahisar ili, Emirdağ İlçesi Başara köyünde bir yılım tamamlayıp üç aylık askerlik görevim için Isparta da eğitimimi bitirip çektiğimiz kura sonucu Mardin’in yollarına düşmüştük. İki gün yolculuk sonucu gece yarısından sonra Mardin Merkezdeydik. Bir otelde sabahlayıp İl Milli Eğitim Müdürlüğünün kapısına Şükrü Sav arkadaşımla dikildik.. Öğleden sonra yerlerimizin belli olacağı söylendi.. Bizim için fırsat dedik o yılların küçük ama çok güzel tarihi yapıları olana bir tepenin yamacındaki Mardin i adımladık..Saat 13.30 da yerlerimiz belli oldu. Arkadaşım Şükrü, Derik ilçesinde bir köye, ben Nusaybin İlçesi Yolbilen köyüne.. Sarıldık vedalaştık. Saat 15.30 otobüse bindik Nusaybin e yol alıyoruz.. Giderken yol boylarında yamaçlara ‘’ BURASIDA VATANIMIZDIR, bir başka yamaçta T.C. BİR BÜTÜNDÜR. Gibi sözler yazılmış dikkatimi çekiyordu.. Otobüste tüm yolcular Kürtçe konuşuyor, ben garip garip bakıyordum.. Bir ara Yolbilen köyünü sordum.. Bilmiyoruz cevabını aldım.. Herhalde çok uzak, yol geçmez bir yer mi diye düşündüm.. Nusaybin’e geldiğimizde otobüsün kaptanı beni bir bakkal dükkanına götürdü.. Bu bilir dedi.. Kürtçe bir şeyler söyledi O da bilmediğini itiraf etti.. Yanında çalışan birisi ile beni İlçe İlköğretim müdürlüğüne gönderdi.. Orada durumu öğrendik. Köyün eski adı ARBET miş, Yolbilen ismini bilen yok.. Müdür hizmetlisini gönderdi bir yolbilenli bulup geldi.. O na beni teslim ettiler.. Bir at arabasına bindik, köyün taşıtı oymuş.. Bizimle birlikte 4-5 kişi daha vardı.. Bana yol arkadaşlığı eden Şahin ‘ gilde o geceyi geçirdik.. Sabah muhtarı buldular okulun anahtarını getirdiler.. Okul o yaz yeni yapılmış bir dershane birde küçük müdür odası.. Lojmanı var.. Ancak okul da hiçbir malzeme yok.. Boş , tam takır..
İki gün de muhtarda misafir kaldık.. Bu iki günde okula gelebilecek 30 dan fazla öğrenci belirledik.. Tekrar Buraya İncesu ya izin alıp döndük..Bir hafta sonra eşimide alıp tekrar Yolbilene gittik.. Bir dönem dört ay çocukları camiden getirdiğim hasır ve kilim üzerinde oturarak, bir pencere kapağını yazı tahtası gibi kullanarak okuma yazma, konuşma öğretmeye çalıştım..
Okulların açıldığı ikinci haftaydı.. Ve okula gelen hemen hemen tüm çocukların yüzlerinde ellerinde yaralar vardı.. Öğretmen okulunda öğrendiğim küçük sağlık bilgisiyle tedavi edebilirdim ama hiç malzeme yoktu.. Nusaybin e gidip sağlık kuruluşundan yardım istedim.. Bir gün sonra bir doktor sağlıkçı ve ebe geldiler. Çocukların o hallerini gördüler gerekli malzemeyi ve tavsiyeleri verdiler.. Onbeş gün ilk işimiz çocukların tedavisini yapmak oldu.. Dört ay sonra masamız, sandalyemiz, sıralarımız, yazı tahtamız her şeyimiz olmaya başlamıştı..
O köyde tam iki yıl dolu dolu çalıştım.. Kadınlara yetişkinlere kurslar açarak köyü tüm eğitmeye okuma yazma öğretmeye gayret etmiştim.. İlk yıl Cumhuriyet Bayramına yeterince hazırlanamamıştık. Ancak 23 Nisan Ulasal Egemenlik ve Cocuk Bayramına tam hazırlandık.. Aylar önce köydeki gençleri de işin içine sokarak, onlarla kasnaklardan trampet yaptık, bezlere vecizeler yazdık. İlçe Kaymakamını ve protokolü de davet ettik.. Nusaybin de ki törenlerden sonra biz Bayramı öğleden sonra yaptık.. Protokol gelmişti.. Geçit töreninde köy muhtarını da Kaymakam yanına almıştı.. Kendi yazdığım küçük bir piyesi okuma yazma kursuna gelen gençler oynamışlardı. Köy halkı çok iyi insanlardı.. Aradan yıllar geçti hala arayanlar yolu düştüğünde gelenler olur… O insanlar güzel insanlardı.. Köyden ayrıldığımızda tüm köylüyle kucaklaştık.. Okulun önü bir bayram yeriydi.. Vedalaştık..Kaymakam Ergun DOĞANAY dan ilk takdirnamemi o köydeki çalışmalarımdan almıştım. O kimilerine göre zor denen ama isteyince her şeyin halledilebileceği ne inanan birileri için hoş hayatı özlüyorum desem inanın.. Bu günlük bu kadar… PAZAR GÜNÜ YAPILACAK YEREL SEÇİMLERİN İLÇELERİMİZE ,ŞEHRİMİZE, ÜLKEMİZE HAYIRLAR GETİRMESİ DİLEĞİYLE.. Kalın sağlıcakla.. -MEHMET SARI