KIYAMET VE AHİRET

Kıyametin  ve  ahretin  olacağını  bazı  insanlar  ya  unutuyor  ya da  hesaba  katmıyorlar.  Ahrette  hesap  vereceğini  düşünen  bir  insan,  doğru  olmaktan  kaçınır mı?  kul  hakkı,  kamu  hakkı,  yalan,  iftira,  dedikodu,  yanlış  bir  inanca  sahip  olmak  kısaca  Allah’ın  emrine  teslim  yerine  yarattığı  kullara,  yani söz  ve  görüşlerine  teslim  oluyorlar,  ama  Allah’a  ve emirlerine teslim olmuyorlar.  18/ Kehf  47, “Düşünün  o  günü ki,  dağları  yerinden  götürürüz  ve  yeryüzünün  çırılçıplak  olduğunu  görürsün.  Hiçbirini  bırakmaksızın  onları  yani  ölüleri  mahşerde,  ahrette  toplamış  olacağız.”  18/ Kehf  48, “ Ve  hepsi  sıra,  sıra  Rabbinin  huzuruna  çıkarılmışlardır.  Ant  olsun ki, sizi  ilk  defasında  yarattığımız  şekilde  bize geldiniz. Oysa  size  vaat edilenlerin tahakkuk edeceği  bir  zaman  tayin  etmediğimizi sanmıştınız, değil mi? 18/ Kehf  49, “Kitap ortaya  konmuştur, suçluların kitapta yazılı olanlarından  korkmuş olduklarını görürsün.  Vay  halimize  derler,  bu  nasıl  kitapmış,  küçük,  büyük hiçbir şey bırakmaksızın  yaptıklarımızın  hepsini  yazmış  ve  sayıp  dökmüş.  İşte  böylece  dünyada  yaptıklarını  ahrette  karşılarında  bulmuşlardır.  Senin  Rabbin  hiç  kimseye  zulüm  etmez.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.