ADINI HATIRLADIKÇA GÜLÜMSETEN ADAM

İnek Şaban, Tosun Paşa, Salako, Şaban Oğlu Şaban, Kibar Feyzo,Kaymakam Caner… Kemal Sunal’ın bizlerin hayatına sunduğu sadece birkaç karakter. Onu izlemek, anlamak ve verdiği mesajları alabilmek çok şükür nasip oldu. Öldüğünde küçük bir çocuktum. Ailemle beraber katılmıştm cenazesine. Çok az bir kısmını anımsıyorum fakat o zaman farkına varamamıştım Türk Sineması’nın en büyük oyuncularından biri olduğunu… Zaman geçip yaş büyüdükçe farkına vardım. Keşke o zamanlarda da bilincinde olabilseydim, ölenin sadece bir kişi değil de koca bir ‘Yeşilçam’ olduğunun…

Sadece adı geçince bile insanın yüzünü bu kadar gülümseten başka bir isim yoktur herhalde. Onun adı, sanki insanların gülmesi için konmuş. Oynadığı filmler ve canlandırdığı karakterler Türk insanının en güzel yansımalarını oluşturuyor. Hepimizin ortak kanısı ‘filmlerini ne zaman izlesem, ilk izleyişim kadar keyif alabiliyorum.’

Kendisi 10 Kasım doğumlu olmasına rağmen Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal’in ölüm yıldönümü olduğu için, doğum günü kutlamayı reddetmiştir. Kendisinin de söylediği gibi:
“Aslında 10 Kasım doğumluyum. Ama Atam’ın vefat ettiği günde doğum günü kutlayamam, sevinemem, gülemem. 11 Kasım doğum günümdür.”

İnsana, topluma ve değerlerine böylesine bağlıydı usta oyuncu. Milletini, ırkını öylesine seviyordu ki, “Türklüğü; her baş, her omuz, her yürek kaldıramaz” diyordu. Her filminde farklı mesajlarla geldi bize. Her seferinde bambaşka bir toplum sorununu espirilerle anlattı. Gülerken düşündürdü. Gülerek öğretti. Kimi zaman bir paşa oldu, kimi zaman işçi sınıfın sorunlarını ‘Orta Direk Şaban’ olarak hatırlattı.

Filmleri daima güncel kaldı. 70 yaşındaki de sevdi onu, 10 yaşındakide. Türk sinemasının bir süper kahramanı varsa bu kesinlikle Kemal Sunal’dır. Kendisi bayrağını oğlu Ali Sunal başta olmak üzere tüm Türk Sineması’na bıraktı. Çünkü o Ali Sunal’ın babası, Gül Sunal’ın eşi olmaktan ziyade tüm ülkeye atfedilmiş bir değer oldu. O sancağı sadece oğluna vermek ayıp olur.

Buradan bir kez daha usta oyuncumuz Kemal Sunal’a Allah’tan rahmet diliyorum. O bizleri bu dünyada güldürdü. Bizlerden sonrakileride güldürecek. Umarım başka yerlerde onun da yüzü gülüyordur. Sevgi, saygı ve minnetle…