Köroğlu: “15 Temmuz bir süreç ve bir anda olan bir şey değil”
‘Türkiye’nin Demokrasi Mücadelesi Tarihinde 15 Temmuz’un Yeri’ panelinde konuşan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Ahmet Selim Köroğlu, 15 Temmuz’un bir anda olan bir kalkışma olmadığını söyledi.
Erciyes Üniversitesi Turizm Fakültesi Konferans Salonu’nda Düzenlenen panele Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Ahmet Selim Köroğlu, Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Üyesi Ayşe Nur Bahçekapılı, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, Kayseri Valisi Şehmus Günaydın, Ak Parti Kayseri Milletvekili Taner Yıldız Sivil Toplum Destek Platformu Başkanı Ayhan Oğan ve protokol katıldı.
‘Türkiye’nin Demokrasi Mücadelesi Tarihinde 15 Temmuz’un Yeri’ Kayseri İl Müftüsü Prof. Dr. Şahin Güven’in dua etmesinden sonra başladı. Salondaki dinleyicilere 15 Temmuz günü yaşananların anlatıldığı kısa film izletildikten sonra Sivil Toplum Destek Platformu Başkanı Ayhan Oğan’ın yapacağı sunuma geçildi. Sunumunda 15 Temmuz sürecine nasıl gelindiği hakkında bilgiler veren Sivil Alan Platformu Başkanı Ayhan Oğan, “Kuklaya bakarak meselenin tamamını göremeyiz. Arkasındaki kuklacıyı çözmeden ve onun planlarını deşifre etmeden tekrar bu tür saldırılara maruz kalabiliriz. Öncelikle şu kavramı tanımamız lazım emperyalizm nedir? Emperyalizm nasıl çalışır metot çok basit böl, parçala ve yönet. Sadece toprak manasında algılamayın. Hakimiyetle hegemonya kurmak istediği toplumlar üzerinde dini ve etnik farklılıkları ayrıştırarak yönetilebilir bir kaos ortamı oluşturur. Bu güç insanların başını döndürür ve sarhoş eder. Bütün yaşadığımız sıkıntılarda bu meseleye bakmamız gerekiyor. 15 Temmuzu anlamak için dünya yakın tarihine 40-50 yıl geriye gidip çevremizde, bölgemizde ve ülkemizde yaşananlara bakmamız gerekiyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Ahmet Selim Köroğlu, 15 Temmuz’un aniden gelişen bir olay değil bir süreç olduğunu ve milletin meydanlara o süreçte devlete sahip çıktığını söyleyerek sözlerine şu şekilde devam etti:
“15 Temmuz gecesi başlayan 16 Temmuz öğlen vakitlerinde bastırılan hain darbe girişiminde şehit olanlara rahmet diliyorum. Sonuç itibariyle bu koyduğu perspektif içerisinde hem ülkemizde emperyalizm ve üst akıl hem de bizim gibi halkı Müslüman olan ülkelerde bu metodu hep uygulamış. FETÖ tipi yapılanmaları beslemiş ve önünü açmış. Irak’ta Saddam’ın devrilmesinde bir tarikatı aynı FETÖ’yü kullandığı gibi kullanmış askeriyeye sızan bu tarikat mensupları ABD işgali sırasında silahlarını bırakıp ABD tarafına geçmiş ve Irak’ın bir kurşun bile atmadan teslimiyetine sebebiyet vermiştir. 15 Temmuz bir süreç, bir anda olmadı gezi hadiseleriyle başladı, 8 Ekim Kobani hadiselerinde bir sürü vatandaşımız şehit oldu. Demokratik vesayetten bahsetmiştik. Bu yapının çok ince bir çalışmayla bütün demokratik merkezlere sızmasının kolay olduğunu sizlere anlatmıştık. 80 darbesinden bu yana askeriyeye emniyete ve devlete sızdılar. Bu sızmanın neticesinde 15 Temmuzda devletin demokratik merkezlerini tahrip etmek için son hamleyi yaptılar. Bu son hamlede de hepimiz meydanlardaydık. Darbeye direnmenin içindeydik. O gece devlet yoktu devletin demokratik merkezi çökmüştü millet o gece sabaha kadar devleti sokaktan topladı ve tekrar meşru temsilcilerine teslim etti. “