RTÜK’ÜN KESTİĞİ PARMAK ACIMAZ MI DİYECEĞİZ?

Bildiğim kadarıyla basında sansür 111 yıl önce kaldırılmıştı. Hatta 24 Temmuz’da, Gazeteciler ve Basın Bayramı olarak kutlamıştık. Sanırım bu sansür sadece 111 yıl önce var olan gazetelerdeki sansürün kaldırılışı. Kafamı hangi televizyon kanalına çevirsem sansürü iliklerime kadar hissediyorum. Gerek sigara dumanı, gerek argo sözcükerin kullanımı… İş öyle bir boyuta geldi ki, Kemal Sunal’ın filmlerindeki eş*k kelimesi bile, işte evet az önce yazdığım gibi okunmaya başlandı. Yazık, çok yazık…

Böyle bir önlemle toplum ahlakı mı korunacak? Öyleyse düz bir mantıkla gidersek, eski Türk filmlerindeki sigara, alkol ve argo sözüklerin kullanımı toplumun ahlakını mı bozuyordu? Eskiden insanlar daha sadık, daha vefalı, daha özveriliymiş. Şöyle bir baktığımızda bu durumun toplum ahlakıyla falan ilgili değilmiş. Halkı neden bu kadar sindirip, bastırmaya çalıştığınızı anlamıyorum.

Zaten akşama kadar hayat meşgalesinde sıkılan, bunalan insanlar; bir çay alıp ellerine, çekirdeklerini televizyon karşısında çitleyerek stres atıyorlardı. Belki oradaki bir kavga sahnesi, bir küfür sahnesi onları güldürüyor ya da içlerindeki nefret duygusunu yatıştırıyordu. İnsanların ellerinden bu hakkın bile alınıp, yerini tüm dizilerin bir takım insanların fikirleriyle dolduğu bir medya sektöründe gelişme ve ilerleme beklemek gafillik olur.

Bütün bunları hazmettik, sindirdik. Para verip hizmet aldığımız ve keyfimize göre içekleri izlediğimiz internet platformalarımız var(dı). Vardı diyorum, çünkü çok sevgili RTÜK, “internette de benim dediğim olacak” dedi. Ve yeni yasayla, para verip izlemek istediğimiz her şey yine bir takım insanların denetimi altında olacak. Çiçekli sigara dumanı, farmente üzüm suyu sözcüğü, rica ederek cinayet çözen bir Behzat başkomser bile görebiliriz bu gidişle…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.