ÜÇ İHLAS BİR FATİHA OKUMAK

İhlas  suresinde,  ey  Allah’ım  Seni  tanımak  istiyorum  diye  dua  eden  bir kula, Allah’ın  sunmuş  olduğu  bir  cevaptır  adeta.  İhlas  suresinde  konuşan  Allah,  konu  da  Allah’tır,  yani  Allah’ın  kendisi  hakkında  konuştuğu  bir  suredir.  Bu  sure,  Allah’ın  niteliklerini,  yani  Allah’ı  bizzat  Allah  tanıtmaktadır.  Ayeti  bir  görelim  ne  diyor,  112/İhlas  1, “De ki: O,  Allah  birdir,  2, “Allah  Samet’tir, 3,”O  doğurtmamış,  doğrulmamış,  doğmamıştır,  4, “O’na  asla,  hiçbir  şey  denk  ve  benzer  değildir.”  Samet,  her  şey  kendisine  muhtaç  olan,  ama  kendisi  hiçbir  şeye  muhtaç  olmayandır. Şimdi soru  şu, ihlas (Gulhü) suresinde  ölmüşlerimizle  ilgili  ne  var ki,  dua  edip  Allah’tan  affedilmelerini  isteyelim.  Bu sure  Allah  inancını  pekiştiren  bir  suredir,  okuyalım  ama  ölülerimizle  bir  ilgisinin  olmadığını  bilip,  Allah  inancımızı  kuvvetlendirip,  pekiştirmek  için  okuyalım.  Yani  ne  dediğimizi  bilerek,  ve  ne  istediğimizi  bilerek  yapalım.  Alakası  olmayan  ayeti  okuyup,  sonrada  ölmüşlerimize  fayda  olsun  diye  onların  ruhuna  göndermek  ne  bize,  ne de  ölmüşlerimize  fayda  sağlar.  Ancak,  okuduğumuzu  anlarsak  ve de  anladığımızı da  hayatımızda  yaşayarak  uygularsak  işte o zaman  sadece  kendimize faydası  olur. Yoksa,  yaptığımızdan  bir  sevap  ve  fayda  göremeyiz.  Şöyle  deniyor,  İHLAS  suresi,  Kuranın  üçte  birine  denk,  üç  defa  okununca  bir  hatim  olur,  bu  zaten  başlı başına  bir  sıkıntı,  hatim  diye  bir  konu  yok,  Kuran’ı  okuyup  anlamak  diye  bir  mesele  var.  69/ Hakka  44, “Eğer  o  peygamber  Bize  atfen  bazı  sözler  uydurmuş  olsaydı,  45, “Elbette  o  peygamberi  kıskıvrak  yakalardık,  46, “Sonra  peygamberin  can  damarını  kopartırdık da  o’nu  yaşatmazdık,  47, Hiçbiriniz de  buna  mani de  olamazdınız.”  Yani  peygamber  Kuran’a  bir  kelime  ilave  etse,  Allah  Bana  ve  kitabıma  ortak  olur  diye,  peygamberi  uyarıp,  şah  damarını  kopartırım  diyor. Şimdi, böyle  bir  tehditle  karşı,  karşıya  olan  bir  peygamberi   düşünelim  ve ümmetinin  yaptığı  yanlışlığa  bir  bakalım.  Evet  maddi  anlamda  belki  şah  damarımız  kopmuyorsa da,  manevi  anlamda,  Allah  ile olan bağımız  kopmuş  oluyor.  Allah’ın koymadığı  bir hükmü, biz veya duyduklarımız koymuş  olmuyor mu?  Peygamber  din koyar, hadis ayeti  nesh  eder  diyenleri  bakın şu  ayet  nasıl  yalanlıyor.  10/Yunus  15, “Onlara  ayetlerimiz açık, açık okunduğu zaman, Bize kavuşmayı beklemeyenler, ya bundan başka bir Kuran getir ve ya bunu değiştir dediler. De ki: Kuran’ı kendiliğimden değiştiremem, Ben bana vahyolunandan başkasına uymam. Çünkü Rabbime isyan edersem elbette büyük günün azabından korkarım.” Gerisini yapanlar, asiler düşüneceklerdir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.