ÖLÜLERİMİZ  İÇİN  KURAN  OKUMAK  KONUSUNDA  NELER  DENMİŞ.    

Kuran’ın,  ölülerimiz  için,  Kuran  okuyacaksınız  diye  hiçbir  beyanı  yoktur.  Kuran  okumanın,  sebep  ne  olursa  olsun  faydası,  ölülere  değil  sadece  Arapça   anlayarak  okuyup,  yoksa  kendi  anladığı  dilden  anlayıp  okuyan  diri  olanlaradır.  Çünkü  Kuran  ölüler kitabı değil,  diriler kitabıdır. Zaten araştırılırsa  görülecektir ki,  ölüler  arkasından  Kuran  okumak  veya  hatimler  yapmak,  sonradan  yapılmaya başlandı, tesbihatlar çekmek adeti, Arap İslam  dünyasında  yoktur.  Hz.  Peygamberin  ölülerin  arkasından  Kuran  okunmasına  ilişkin hiçbir  beyanına  ana  kaynaklarda  rastlanmıyor.   Şimdi de  İslam  fıkhının  otorite  isimlerinden  kabul  edilen  İbnül  Kayyım  el  Cevziyye’ye  bakalım  ne  demiştir.   “Hz. Peygamber,  ölü  evlerini ziyaret eder, başsağlığı  dilerdi, ama Peygamberin  ölü  evinde  ve  kabirlerde/mezarda  yada  başka  bir  yerde  ölüler  için  Kuran  okumak  diye  bir  sünneti  yoktu.  Bütün  bunlar  sonradan  uydurulmuş  çirkin  bidatlerdir. (İbnül  Kayyım  el Cevziyye;  Zadül  Mead,  1/ 527)

53/Necm  38, “Gerçekten  hiçbir  günahkar,  başkasının  günah  yükünü  yüklenemez.”   53/Necm  39, “Bilinsin ki, insan için kendi çalışmasından  başka  bir  şey  yoktur.”      İmam  Şafii,  bu ve  diğer  bazı  ayetleri  delil gösterip  ölülerin  arkasından  okunan  Kuran’ın  ölülere  hiçbir   yarar  sağlamayacağını  söylemiştir.  İmam  Şafi,  şöyle  diyor,  böyle  bir  Kuran  okuyuş,  ölünün  kendi  ürettiği  bir  kazanç/sevap  değildir.  onun  için de,  ne  Kuran’da,  ne de  sünnette  ölünün  arkasından  Kuran  okumakla  ilgili  hiçbir  beyan  yoktur  diyor.   2/Bakara  110, “Namzı  kılın,  zekatı  verin,  önceden  kendiniz  için  yaptığınız  her  iyiliği  Allah   katında  bulacaksınız.  Şüphesiz  Allah,  yapmakta  olduklarınızı  noksansız  görendir.”   17/İsra  7, “Eğer  iyilik  ederseniz  kendinize  etmiş,  kötülük  ederseniz  yine  kendinize  etmiş  olursunuz…”    Bu  ve  benzeri  ayetlerden  anlıyoruz ki,  kendi  yaptığımız  ibadetler,  hayırlar,  sevaplar  Allah  katında  bize  faydası  olacak.  Yakınlarımızın,  çocuklarımızın  veya  birilerinin bizim  için, yerimize  ölü  canlı  fark  etmez,  yaptığı  hayırlar,  sevaplar, hatimler,  Kuran  okumalar, kurban kesmeler, yerimize  hacca  gitmeler  her ne  ad  altında  olursa  olsun  yapılanlar  sadece  yapanlara  faydası  vardır,  diğerlerine  faydası  olmaz.       Eğer  faydası  olsaydı,  ayetlerde yer  almaz mıydı?  Kim  ve  nereden  geldiği  araştırılmadan,  ayetlere  aykırı  işler,  ameller  uydurulup  yapılırsa  bunu  faydası  yerine  zararı  olur.  Çünkü,  Allah’ın  koymadığı  bir  din  hükmünü  koymuş  anlamı  ortaya  çıkar,  o  harekette  insanı  sevaba  değil  şirke  götürür.  Hava  ve  hevesini din  edinme  ve  rab  edinme  tam da  budur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.