İSLAM DİNİ VE KÜFÜR DİNİ-2
Peygamberlere ve son Peygamberimize, şöyle diyorlardı. Bu adam inancımızı, mukaddesatımızı ayaklar altına alıyor, mukaddes Kabe’mizi yok etmek istiyor, Allah’la aramızdaki aracıları, şefaatçileri, mabutlarımızı yakıp yıkıp yok etmek istiyor diye, İslam’a karşı savaş açıyorlardı. İşte bunlar ve bunun gibi zihniyetteki düşünceler, Allah’a ve İslam davetine isyana, İslam dinine karşı çıkmaya, yüzlerce aracı ilaha, yüzlerce kutba, şeyhe, efendiye yaratılan yüzlerce şefaatçiye, elleriyle yaptıkları, yonttukları şeylere kulluk yapan, her bir gurubun ilahı vardı. 37/Saffat 95, “Dedi ki: (İbrahim) yonttuğunuz şeylere mi ibadet edip tapıyorsunuz?” 37/Saffat 96, “Halbuki, sizi ve yapıp taptığınız o şeyleri Allah yaratmıştır.” Geçmişte elleriyle yaptıklarına tapıyorlardı, fakat şimdide kutsadıkları insan ve diğer varlıklara/kutup, şeyh, yatır, veli, evliya ve benzeri şeylere, aracı, şefaatçi, koruyucu, kurtarıcı olarak tapıyorlar. Bu, bugün ister Lat, Menat, Uzza, ister araba, sermaye, makam, mevki ve sınıf fark etmez, her dönemde bunlar Allah’a karşı birer tağut olarak kullanılmıştır.
İslam ve Peygamberleri bu haksız düzene karşı baş kaldırmış, zulme, çirkefliğe isyan edip, kula kulluğa savaş açmıştır. Neydi bu küfür/şirk dininin sürdürmek istediği, insan neslini tarih boyunca çeşitli sınıflara, soylu soysuz, misal dün ve bugün krallıklar, emirlikler, efendiler, köleler hisse alan, hisse veren, varlıklı, yoksul, özgür, esir yani bir tarafta üstün kişiliğe mensup bir sınıf, diğer yanda her şeyden mahrum millet topluluğu. Öyle aileler oluşturulmuş ki, ezelden ebede kadar, diğer aile ve topluluklardan her şeyiyle daha şerefli, bir eli yağda, diğer eli balda siyasi arkası ve desteği olan aileler. Bir şeyhe bakıyorsun, çalışmadan yazlık evi, arabası, hanımı ayrı, kışlık evi, arabası hanımı ayrı. Bir siyasiye bakıyorsunuz, kendisi, ailesi, çevresini devlet imkanlarını kullanarak her türlü korumadan faydalanırken, esas millet, topluluk açlığın, sefaletin, korumasızlığın, hukuki, ekonomik ve sosyal kaynaklardan mahrum bırakılmış insanlar. İşte, tam bu sırada, küfür/şirk dini, mevcut sistemi koruma görevini üstlenir, ne deseniz kar etmez, babamızı böyle bulduk derler. Allah’ta şöyle, uyarısını yapar, 9/Tövbe 17, “Allah’ ortak koşanlar, kendilerinin küfrüne bizzat kendileri şahitlik ederlerken, Allah’ın mescitlerini imar etme salahiyetleri yoktur. Onların BÜTÜN İŞLERİ/AMELLERİ boşa gitmiştir. Ve onlar ateşte ebedi kalacaklardır.” 14/İbrahim 18, “Rablerini inkar edenlerin durumu şudur, onların amelleri fırtınalı bir günde rüzgarın şiddetle savurduğu küle benzer. Kazandıklarından hiçbir sevap elde edemezler, iyiden iyiye sapıtma işte budur.”