KAFİR – 2
İnançsız insanların faaliyetleri, iman eden bir insanın sorumluluğundan yoksun olduğu için, yaptıkları boş, değersiz ve anlamsız bir oyalanmadan başka bir şey değildir. 24/ Nur 39. “ İnkar edenlere gelince, onların amelleri, ıssız çöllerdeki serap gibidir ki, susayan onu su zanneder, nihayet ona vardığında orada herhangi bir şey bulamamış, üstelik yanı başında da inanmayıp, kendisinden sakınmadığı Allah’ı bulmuştur, Allah ise, onun hesabını tastamam görmüştür. Allah, hesabı çok çabuk görendir.”
24/ Nur 40. “ Yahut o kafirlerin duygu, düşünce ve davranışları büyük bir denizdeki yoğun karanlıklar gibidir, öyle bir deniz ki, onu dalga üstüne dalga kaplıyor, üstünde de bulut, birbiri üstüne karanlıklar. İnsan, elini çıkartıp uzatsa, neredeyse onu dahi göremez. Bir kimse, Allah’ın nurunu alamamışsa, artık o kimsenin aydınlıktan nasibi yoktur.” İlahi rehberliğe yani, Kuran’a yönelenler nasibini alırlar, ama Allah’ın emri Kuran’a sırtını dönenler ise nasiplerini alamazlar. Kafirler kendi hür irade ve istekleriyle tercihlerini inanmamak yönünde kullanmışlar, Allah’ta onların tercihleri yönünde yaratmış ve isteklerine uygun iş, amel yapma imkanını onlara tanımıştır. Burada ameli yapan, tercih eden, hür iradesiyle kararı veren insan, ama insanın işlediği ameli, hayır veya şer yönünde yaptıysa onu yaratan ve yazan da Allah’tır. Allah yaratıp yazan, insanda kendi tercihini kullanıp o ameli işleyendir.
Allah’a inandığı halde, araya aracı koyanlar ve Peygamberleri Allah’a ortak koşanlar da kafir olarak tanıtılıyor. 19/ Meryem 81. “ Onlar, kendilerine bir itibar ve kuvvet vesilesi olsun diye Allah’ın yanında ilahlar edindiler.” 36/ Yasin 74. “ Onlar, yardım göreceklerini umarak Allah’ın yanında ilahlar edindiler.” 19/ Meryem 82. “ Hayır, hayır tapıp ilahlaştırdıkları onların ilahlaştırmalarını tanımayacaklar ve onlara hasım olacaklar.” 36/ Yasin 75.” Halbuki ilahların onlara yardım etmeye güçleri yetmez. Aksine kendileri bunlar için yardıma hazır askerlerdir.” Allah’a ait bu sıfatı bir başka varlığa yakıştıran insan, o andan itibaren ilahlık yakıştırmasını yapmasıyla şirke düşüp, kendisinin ilah koştuğu kişilerin askeri olurlar. 9/ Tövbe 30.” Yahudiler, Üzeyir Allah’ın oğludur, dediler, Hıristiyanlar da, Mesih (İsa) Allah’ın oğludur dediler. Bu onların, ağızlarıyla geveledikleri sözlerdir. Daha önce, kafir olmuş kimselerin sözlerine benzetiyorlar. Allah, onları kahretsin, nasılda haktan batıla döndürülüyorlar.”