Tarikatlar (Tarikat Yoktur)7
Seçilmiş bir veli, evliya yoktur. Kimse kimseyi kandırmasın, baskı da yapmasın. Bizim aklımıza gelen bütün sorulara Yüce Allah’ımız cevap veriyor.
Maide 55: “Sizin veliniz evliyanız ancak Allah’tır, Resulüdür, iman edenlerdir. Onlar ki Allah’ın emirlerine boyun eğerek namazlarını kılar, zekâtını verirler.” Allah’ın helal dediğini helal, haram dediğini haram bilip şirksiz bir tek Allah’a inanıp kul olan bütün kadın ve erkek Müslümanlar Allah’ın velisi ve evliyasıdır. Yani bütün Müslümanlar bunun içindedir.
Ali İmran 175: “İşte o şeytan ancak kendi dostlarını, evliya ve velilerini korkutur. Şu halde eğer iman etmiş kimseler iseniz onlardan korkmayın, Allah’tan korkun.”
Tevbe 71: “Mümin erkeklerle mümin kadınlar birbirlerinin veli ve evliyasıdırlar. Onlar iyiliği emreder, kötülükten alıkoyarlar. Namazı dosdoğru kılarlar, zekâtı verirler. Allah’a ve Resülüne itaat ederler. İşte onlara Allah rahmet edecektir.”
Veli ve evliya olmak başkalarının günahını affettirmez, başkalarına aracılık yaptırmaz. Şefaat edip hatır da koydurmaz. Ancak kendini kurtarır, başkala-rını kurtaramaz. Peygamber’lerden misal verdik, Peygamber’lerde olmayan vasıfları veli ve evliyalara, şeyhlere, sultanlara yüklemek bizi kurtarır demek şirk ve putçuluktur.
Zaten bakıldığı zaman Müslümanları parçalara bölüp sömürüyorlar. Hatta daha ileri gidip şunu da söyleyelim. Camileri dahi bölmüşler. Falan tarikatçıların, filan cemaatçilerin. Türkiye’de var ve yurtdışında daha açık ve belirgin. Ben şahsen yurtdışında Almanya, Hollanda, Fransa ve Danimarka’ da bulunup görev yaptım ve gözümle gördüm.
Enam 159: “Dinlerini parça parça edip gruplara ayıranlar var ya senin onlarla hiçbir ilişkin yoktur. Onların işi ancak Allah’a kalmıştır. Sonra Allah onlara yaptıklarını bildirecektir.”
Rum 32: “Dinlerini parçalayan ve bölük bölük
olanlardan olmayın, bunlardan her fırka kendilerinde olan ile böbürlenmekte ve öğünmektedir.”
Bu illet Türkiye’nin ve de İslam âleminin gerilemesine sebep olmuştur: Birbirine düşman cemaatler oluşmuştur. Dinde olmayan birçok hurafeyi dine sokmuşlardır. İçlerine doğan vehimleri ve kafalarında canlandırdıkları hayalleri ilham zannediyorlar. “Bunlar yanlış” diyenleri kâfirlikle ve akıl almaz iftiralarla suçluyorlar. Bunu yaparken Kur’an’ı devre dışı bırakıyorlar. Kur’an’ın içindeki hükümlere uymuyorlar.
Furkan 30: “Peygamber der ki; Ey Rabbim kavmim bu Kur’an’ı büsbütün terk etti.”
Enam 66: “Kur’an hak olduğu halde kavmin onu yalanladı. De ki ben size vekil ve kefil değilim.”
Maalesef Kur’an’ı devre dışı tutuyorlar. Kendi sözlerini, kitaplarını öne çıkartıyorlar. Kur’an da buna Allah’ımız müsaade etmiyor. Kitaplarına zübür ve mişnalar diyor.
Müminun 53: “Ne var ki insanlar kendi araların-daki işlerini parça parça böldüler. Her grup kendile-rindeki bulunan zübürleri (fikirleri) ile böbürlenmek-tedir.”
Ahzab 67: “Ey Rabbimiz biz reislerimize, büyükle-rimize uyduk da onlar bizi yoldan saptırdılar derler.”
Şunu hiç unutmamalıyız. İnsanlar şirk koşmasalar da günahkâr olsalar. Buradan günah işlesin anlamı çıkmasın. Elbette müminin görevi günahtan kaçmak ve sakınmaktır. Burada söylemek istediğimiz şu, Mümin ne kadar günahkâr olursa olsun cezasını, bedelini ödeyip kurtulur. Fakat şirk koşanın bedel ve ceza ödeyerek bile kurtuluş şansı yok.
Nisa 116: “Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz. Şirkten, ortak koşmaktan başka günahları dilediği kimseler için bağışlar. Kim Allah’a şirk ortak koşarsa büsbütün şaşırtmıştır.”
Fussiliyet 6: “De ki ben de ancak sizin gibi bir insanım. Bana ilahınızın bir tek ilah olduğu vahy olunuyor. Artık Allah’a yönelin. Allahtan mağfiret dileyin. Allah’a ortak koşanların vay haline.”
Araf 185: “O halde Kur’an dan sonra hangi hadise söze inanacaklar?”
Casiye 6: “İşte sana gerçek olarak okuduğumuz bunlar Allah’ın ayetleridir. Artık Allah’tan ve onun ayetlerinden sonra hangi hadise söze inanacaklar?”
Bakara 85: “Yoksa siz kitabın (Kur’an’ın) bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyosunuz?”
Nisa 150: “Bir kısmına iman ederiz ama bir kısmına inanmayız.”Hicir 91: “Onlar Kur’an’ı bölüp ayıranlardır.”