TÖVBENİN ZAMANI

Tövbenin  zamanı  ve  mekanı  yani  yeri  yoktur,  ancak  ölüm  döşeğindeki  veya  öleceğini  çeşitli  nedenlerle  bilen  insan  için  tövbenin  bir  anlamının  kalmadığı,  tövbe  ettikten  sonra  bir  zamanın  kalmadığı  durumlarda  Allah  böyle  bir  tövbeyi  kabul  etmeyeceğini  açıklıyor.  Böyle  bir  tövbe  Firavun  tarafından  yapılmış,  Allah  bu  tövbeyi  kabul  etmemiştir.  Çünkü  bu  an  ölüm  zamanıdır,  ecel  ile  mücadele  safhası  başlamıştır  ölümü  görünce  tövbe  kabul  olmazmış.  Bunu  Allah  Kuran’da  şöyle  açıklıyor.

10/ Yunus  90. “ …Firavun  nihayet  boğulup  öleceğini  anladığında  şöyle  yakardı.  Ben de  İsrail oğullarının  inandığından  başka  ilah  olmadığına  inandım, artık ben de O’na kayıtsız şartsız Müslüman olup teslim olanlardanım.”  Yine,  10/Yunus  91.  “  Şimdi mi  iman  ettin,  halbuki  daha  önce  isyan  etmiş  ve  bozgunculardan  olmuştun.”     Ayetler  bu  zamanda  yapılan  tövbenin  kabul  edilmeyeceğini  açıklıyor.  Bir  Müslüman  zaman  varken,  günah  işlemişken  hemen  arkasından  tövbe  etmelidir.  Birde  dikkat  edilmesi  gereken  konu  şudur,  şirksiz  ölen  insanların,  şirk  dışındaki  günahlarını  Allah  affedeceğini  açıklıyor.  Eğer  insan  şirk  koşmuş  olarak  ölürse  bu  hakkı  da  kaybeder.  4/ Nisa  48 .  “ Allah,  kendisine  ortak  koşulmasını  asla  bağışlamaz,  bunun  dışındaki  diğer  günahları  dilediği  kimse  için  bağışlar.  Allah’a  ortak  koşan kimse büyük bir günah  ile iftira etmiş  olur.”  Yine  Nisa  116  ayette aynı.  Yine  4 / Nisa  110.  “ Kim  bir günah  işler  yahut  nefsine  zulüm  eder de  sonra  Allah’tan tövbe mağfiret dilerse, Allah’ı  çok bağışlayıcı  ve esirgeyici bulacaktır.”

Bu  günahlar  ve  haklar  kul  hakkı  dışındaki  günahlar  ve  haklardır,  yani  Allah’a  karşı  olan  günah  ve  haklardır.  Kulların,  üzerimizdeki  hakları  için  sahiplerine  ödemek  ve  helalık  almak  zorundayız.  Maddi  ve  manevi  rütbemiz  ne  olursa  olsun,  ne  ölçüde  yüksek  olursa  olsun,  kul  ve  kamu  haklarını  Allah  bize  bağışlamayacaktır.  O  hesapları  hak  sahipleriyle  aramızda  biz  halledeceğiz.  Yoksa  ömür  boyu  tövbe  istiğfar  etsek  dahi  hiç  kimsenin  bir  kuruş  hakkını  bağışlatamayız.  Prensip  şöyle  konmuştur,  kul  hakkı  ve  kamu  hakkı  evlada,  gelecek  nesillere  kadar  ulaşır,  yani  doğmamış  çocuğun  hakkı  derler ya  onlara  kadar  uzanır.  Kamu  hakkı  vergi  ve  zekat  gibi  yani  vergi  vermeyenleri  affetmek,  adam  öldürenleri  affetmek  siyasi  açıdan  o  günahkarlara  ortak  olmak  anlamına  gelir,  bu  ciddi  bir  konudur  şakası  olmaz.  Devletin  malını  üstüne  geçirenler  düşünmelidirler  ne  kayıptır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.