Hz. Peygamber’imizin Sünneti ve Hadisi(5)

Hatta Hz. Ömer (r) Kur’an dışında bir şeylerin yazılı din metni haline getirilmesine karşı tavrını öyle sertleştirmiş ki, Ebud Derda, Ebu Mesut el Ensari, İbni Mesut gibi büyük sahabeleri hadis rivayet ediyorlar diye Medine’de göz hapsinde tuttuğu belirtiliyor.” Zehebi Tezkire 1/7 Süyüti Tehzir 156
İbni Ebil Avca ölümü 155/772. Hadis rivayeti yüzünden boynu vurulan son nefeslerinde, içinde helâli haram, haramı helâl kıldığım dört bin hadis uydurdum demiştir. Süyüti Tahzir 215. Sasani Tavzihul Efkâr 2/75 Zındıklar 12, 000 bin hadis uydurdular. Süyüti Tahsir. 213.
Said ed Dimaşki şu itirafı yapıyor:
“Bir güzel söz bulduğumda ona bir hadis senedi uydurmakta sakınca görmem.” Nevevi Şerhu Müslim 1/22
Ben de kendi kanaatimi arz ediyorum: Kur’an süzgecinden geçen, Kur’an’dan onay alanları kabul eder, başımıza taç yaparız. Gerek sahabeleri gerekse ilim adamlarının yaptıkları gibi Allah’ın kitabını esas alıp eleme yapmak, titiz ve seçici davranmak bizim de hakkımızdır. Eğer bunları yapmazsak şunun olacağına inanıyoruz. Sahabe ilim adamları rahatsız olur ve Allah’a şikâyet ederler.
Müslim Yahya b Said el Ketten’ın şu ifadesini
rivayet eder: “Sahih kişileri hadiste olduğu kadar hiçbir şeyde yalancı görmedik.” (Müslim Mukaddime) Uydurulan bu söz ve hadislerin Müslümanların güçlerini zayıflatıp sarsarak onların dini inançlarını yıpratacağına inanıyoruz.
Ne yazıktır ki İslam’ın başına en fazla sıkıntı, bu uydurulan hadisler tarafından gelmiştir. Kimileri bunları kullanarak dinimizi tahrif etmeye kalkmış, kimileri hadisler ayetleri nesh etmiştir diyerek Kur’an’ımızı devre dışı bırakmaya kalkmışlardır. Allah’ımızın, arı, duru, kuşkusuz, aydınlık, çelişmesiz, apaçık emri maalesef çeşitli dini kitaplarda yazılmış, dinimizi tutarsız, çelişmeli, tartışmalı bir ortama sokmuşlardır. Ne yazık ki bir de kılıf uydurup hadis ve sünnete karşı çıkılıyor diye vehimlerini yalanlarını da yaymaya başlamışlardır.
Şunu düşünemiyoruz: Kur’an geçmiş milletleri misal gösteriyor. Onlar peygamber’inin tebliğ ettiği Kitaba bağlı kalmayınca azıtmışlar, sapıtmışlardır. Biz de Kur’an’a bağlı kalmazsak, azıp, sapıtırız. Kur’an’a ters düşen hiçbir söz, Hz. Peygamberin ağzından çıkmaz diyoruz.
Tarihte Hz. Peygamber’imizi ve peygamber’lik kurumunu yanlış anlayan birçok düşünce, ekol, tavır ve davranış olmuştur. Hatta kendi kafalarında oluşturdukları menkıbelerine dayandırdıkları görüşleri ileri sürerek Hz. Peygamber’imizin ruh ve ceset olarak diri olduğunu, istediği gibi gezip dolaştığını söyleyenler olmuştur.
DİKKAT: Ama Hz. Peygamber’imizin vefat ettiğini onun öldüğünü, öleceğini düşünemiyorlar mı? “Her canlı ölümü tadacaktır.” Ali İmran 185 ayetini biliyorlardı diye düşünüyor ve inanıyoruz. Peki, Hz. Peygamber’imiz Medine’de vefat etmiş bunu bilmeyen yok. Ali İmran 144. 185. ayetlerinde ölümün olduğu ama buna rağmen, hâlâ sağ geziyor ermiş diri demeleri insanları inanç noktasında nasıl bir vahme sürüklediklerini ve üstelik bunları yazanların da öyle sıradan da insan olmadıkları, saygı ve itibar gören âlim olduklarına inanıyorlar.
Hz. Peygamber’imiz de: “Hıristiyanların Meryem oğlu İsa’yı aşırı yücelttikleri gibi siz de beni aşırı yüceltmeyin. Ben sadece ve sadece bir kulum, o halde Allah’ın kulu ve elçisi deyin.” Buhari Enbiya 64. 48. 3/1271 Ahmed bin Hanbel Müsned 1/24. 3/153. İbni Hibban Sahih 2/37
Bir adam Hz. Peygamber’imize “Ey Muhammed, Ey Efendimiz, Ey Efendimizin oğlu, Ey en hayırlımız, Ey en hayırlımızın oğlu” deyince; Hz. Peygamber’imiz müdahale etti. “Ey insanlar, sözlerinize dikkat edin ki şeytan sizi hükmü altına almasın. Ben Abdullah’ın oğlu Muhammed’im. Allah’ın kulu ve elçisiyim. Vallahi Allah’ın beni yerleştirdiği konumumdan daha fazla yüceltmeye kalkmanız hoşuma gitmez.” Ahmed İbni Hanbel 3/153 İbni Kesir Müsned. 1/55
Bir gün “Ya Hayral Beriye, Ey yeryüzünün en hayırlısı” diye çağıran kimseye; “hayır” demiştir. Kabul etmemiştir. Ebu Davud Sünen Had. Nu 4672 4/218
“Bu iş Allah ve sen dilersen olur.” diyen sahabeye şu cevabı vermiştir Hz. Peygamber: Sen beni Allah’a ortak mı yapıyorsun? O şekilde konuşma, sadece Allah dilerse
de.” buyurur. İbni Kayyım Zâdül Mead 2/353.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.