DİNİN KAYNAĞI NEDİR ?-4
“Allah buyurdu ki: İki tanrı edinmeyin! Allah ancak bir tanrıdır. O halde yalnız benden korkun.” (16/Nahl 52)
“Size ne oluyor ki, Allah’a büyüklüğü yakıştıramı-yorsunuz?” (71/Nuh 13)
Allah’ın rızasından uzaklaşmaktan korkmuyor insan. Ama toplumun dışlamasından korkuyor. Bunlar tarihin içinden gelen yanlışlar, atalar mirası ve geleneğin zihinlere vurduğu zincirlerdir. Mü’min bu zincirleri kırmadığı sürece kurtuluşu yoktur ve boş hayaller, geçmişle avuntu onu kurtaramayacaktır. Böyle düşünenleri, geleneği, atalar mirasını yeterli görüp taklide devam edenleri Allah yine uyarıyor.
“Onlara (insanlara) Allah’ın indirdiğine Kur’an’a uyun denildiğinde; Hayır biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz yola geleneğe uyarız derler. Ya atalarının aklı bir şeye yetmez, doğru yolu bulamazlarsa da mı?” (2/Bakara 170)
Şimdi ayetler bize, sapıtanların durumunu açıklıyor. Geleneğe ve atalarının mirasına uymakla yoldan çıktıklarını, bunun iyi bir yol olmadığını anlatan düşüncelere şiddetle karşı çıkıldığını, aklı çalıştırmayı bırakıp taklide devam edilmesini ısrarla savunulduğunu açıklıyor. Hiç kimse kraldan çok kralcı kesilip, Allah’ın ve Peygamberin emredip yapmadığını yaparak, dini Allah ve Peygamberden bile daha çok düşünüyormuş havasına girmemelidir.
Esasında bugün, sorun yalnız Kur’an’dan başka kaynaklarla ilgilenilmesi sorunu değildir. Bugünkü sıkıntı aslında doğru ile yanlışın ve yalanın ayırt edilemeyecek şekilde karşımıza çıkartılmış olmasıdır. Sorun, Allah’ın detaylı bir şekilde indirdiği ve net olarak açıkladığı dine müdahale edilerek insanlara da dini hükümler koyma yetkisi verilmek istenmesidir.