MEZHEP VE MEZHEPLER-14
“Andolsun ki onlara; gökleri ve yeri yaratan, güneşi ve ayı buyruğu altında tutan kimdir? diye sorsan mutlaka Allah’tır, derler. O halde haktan çevrilip döndü-rülüyorlar.” (29/Ankebut 61)
“Andolsun ki onlara; gökten su indirip, onunla ölümün ardından yeryüzünü canlandıran kimdir? diye sorsan, mutlaka Allah’tır, derler. De ki öyleyse hamd da Allah’a mahsustur. Fakat insanların çoğu söyledikleri üzerinde düşünmezler.” (29/ Ankebut 63)
“Andolsun ki onlara; Gökleri ve yeri kim yarattı? diye sorsan mutlaka, Allah, derler. De ki öyleyse övgü de yalnız Allah’a mahsustur. Ama onların çoğu bunu bilmezler.” (31/ Lokman 25)
“Onların Beytullahın yanındaki duaları (namaz-ları) da ıslık çalmak ve el çırpmaktan başka bir şey değildir. Ey inanmayanlar (küfre düşenler) inkâr etmek-te olduğunuz şeylerden ötürü şimdi azabı tadın.” (8/Enfal 35)
Bu ayetler müşriklerin Allah’ı inkâr etmediklerini, ama, inanırken Allah’ın istediği ölçüde inanmadıkları için, kendi görüşlerine uyduklarından dolayı şirke düştüklerini açıklıyor. Ayetlere bakılırsa kötü niyet yok, iyi bir niyetle yapıyorlar. Allah’ı, görünüşte kabul etmelerine rağmen, Allah’ın kudret ve gücünü, tasarrufunu, yetkisini yok sayıyorlar, sınırlama koyuyorlar veya yaratılmış olan kulların hatırına, yüzü suyu hürmetine gücü paylaştırıyorlar. Kur’an bunlara şürekâ (şirk koşanlar) diyor.
Kur’an şunu da soruyor. Bunu neden yapıyorsunuz? Şirke düşmüş olanlar şöyle cevap veriyorlar.
“Dikkat et, halis din yalnız Allah’ın dır. Allahı bırakıp kendilerine bir takım evliyalar edinenler o evliyalara (velilere), bunlar bizi sadece Allah’a yakınlaş-tırsınlar diye kulluk ediyoruz, derler..” (39/Zümer 3)
Ve bunlar bizim şefaatçilerimizdir, Allah katında bizi kurtaracaklardır, diyorlar.