BÖYLE AYRANA, BÖYLE FELHAN
Eskiden bir ağa bir de çırağı varmış. Çırak tarlada kara sabanla çift sürer ağa da arada bir azık getirirmiş.
Bir gün güneşin altında akşama kadar çift sürüp yorulan çırak dört gözle ağanın gelmesini beklerken ağa çıkıp gelmiş. Azık da gelen ayran öyle bir ayranmış ki su mu yoksa ayran mı belli değilmiş. Ama çırak aç olduğu için hiç sesini çıkarmadan gelen yemeği yemiş o ayranı da içmiş.
Fakat ağanın bu yaptığı da zoruna gitmiş. Ağadan bunun öcünü almak için de tarlayı öyle bir sürmeye başlamış ki tarladaki dikenlere hiç dokunmadan bir oradan bir buradan öylesine sürüp gitmiş.
Ertesi gün yine azık getiren ağa bir bakmış ki tarlaya sürülmüş tarla demeye bin şahit ister. Tarladaki otların dikenlerin kılı bile kıpırdamamış vaziyette duruyor.
Buna çok hiddetlenen ağa çırağa çıkışmış “Yahu kardeşim bu nasıl felhan bu tarla sanki hiç sürülmemiş gibi. Sen ne yapıyorsun” demiş.
Çırak ağaya şöyle bir baktıktan sonra “Ağa sen dün getirdiğin ayranın farkında oldun mu ne su olduğu belliydi ne de ayran. Öyle ayrana böyle felhan olur” demiş.
Bunun üzerine ağa yaptığı hatanın farkına varıp sesini çıkarmadan çırağın yanından ayrıl gitmiş. Daha sonra azık getirirken de biraz daha dikkatli olmaya başlamış.
Başta bilen var bilmeyen var felhan’ın ne demek olduğunu belirteyim. Felhan dinlenmeye bırakılan tarlanın birinci defa sürülme işlemine denir.
Yahu bütün bunları neden anlatıyorsun derseniz de bunu da belirteyim. Birileri Kayseri yi dünya kenti yaptık derken biz Kayserinin söylendiği gibi olmadığını eksiklerin aksaklıkların yapılan dan daha çok olduğunu yazarken birileri de çıkıp Kayseri’yi Dünya Kenti yaptık diyenlere övgüler yağdırıyorlardı. Bir Allah’ın kulu çıkıp da Belediyelerin yaptığı yanlışı dile getirmiyordu. Herkes Başkan Özhaseki ye ve Kayseri ye övgüler yağdırmada yarış ediyorlardı. Şimdi çıkmışlar Kayseri nin kalkınmada geri kaldığını 17. il olduğunu, Kayserinin öyle söylendiği gibi gelişmediğini yazıyorlar.
Ben de diyorum ki Bu kadar övülen, bu kadar eleştirilmeyen bir belediye Başkanı ancak bu kadar yapar. Basın olarak herkes görevini yapıp gördüğü eksikleri aksaklıkları dile getirmiş olsaydı, herkes Başkanlara iyi görünmek için yarış içersine girmiş olmasaydı Kayseri de daha iyi olurdu. Böyle medyası böyle vatandaşı alan bir kente böyle de hizmet olur.
Biz birilerini hakkı olmadan övmeye devam edersek daha 17. de oluruz 47. de oluruz.
Basın ve muhalefet denetleme görevini yapmazsa vatandaş eleştiri hakkını kullanmazsa birileri de yapılan methiyelere bakıp kendisini bir ye yapıyor zanneder.
Herkes görevini yapmaz da sadece birilerini memnun etmek için gayret gösterirse Kayser de yapılan istatistiklerde bilmem kaçıncı sırada çıkar.
Kısaca Muhalefeti olmayan susan yerde iktidarı da ancak bu kadar olur. Kendi kendini denetleme imkanı olmadığı için gerçekten çok iyi hizmet yaptığını zanneden bir iktidarın yaptığı da ancak bu kadar olur.
Dileriz Belediyelere körü körüne övgüler yazan meslektaşlarımız da artık gerçekleri görerek bilerek yazıp çizerler. Belediyelerin yapamadıkları karşısında sesini çıkarmayan muhalefet partilerimiz de gerçek görevini yapar eksikleri eleştirirse başkanlarda kayserinin beklenen yere gelebilmesi için gayret gösterirde yapılan sıralamalarda ilk sıralarda yer alırız.