LOZAN VE AYASOFYA

24 Temmuz  günü Ayasofya’da  Cuma namazı kılınıyor.

Türk milletinin en büyük eseri Osmanlı,

Osmanlı’nın da, şüphesiz en büyük eseri de İstanbul’un fethidir.

Fethin sembolü de Ayasofya’dır.

***

Ayasofya Türklerin eline geçmeden önce,

Defalarca, yıkılma tehlikesi geçirdi.

Her depremde yeni çatlaklar oluşurdu.

Onu ayakta tutmak için de defalarca tamirat gördü.

Yeni destekler  ve  minarelerle sağlamlaştırıldı.

Eğer Türklerin elinde olmasa idi.

Daha önceden de olduğu  gibi defalarca yıkılacaktı.

Ayasofya bu gün varsa, Türkler sayesinde var.

O minareleri ve içinde muhteşem Türk eserleri ile bir camidir.

Dışından baksanız da,

İçindeki muhteşem Lafzai celal,

Muhammed (sav) ve Hulafai Raşidin tabloları ve,

Mihrabı ile de bir camidir.

***

Tv oturumlarında bir konuşmacı,

“İlk namazın, 24 Temmuz gününe getirilmesi,

Lozan anlaşması ile ilgilidir” dedi.

Bunu bilmiyoruz.

O günün Cumaya gelmesi bir tesadüf müdür?

Bunu sayın Cumhurbaşkanı bilir.

Ama Ayasofya’yla ilgili, Lozan anlaşmasın da bir madde yoktur.

Ancak Lozan anlaşmasında bazı olaylar düşündürücüdür.

Mesela Lozan anlaşmasında bir Yahudi haham olan,

Haim Nahum’un Türk heyetinde bulunması mantıklı değil.

Ayrıca Heyet’in başkanı İsmet Paşa’nın,

Çizme ve kalpakla gidip,

Frak ve Fötr şapka ile imza atması dikkate değer.

Çünkü, Frak; İngiliz krallarının hizmetkarlarının kıyafetidir.

O olaydan sonra hem Cumhurbaşkanları,

Hem de Meclis başkanları  hep frak giymişlerdir.

En son  Frak giyen cumhurbaşkanı, Abdullah Gül’dür.

Abdullah Gül, İngiliz kraliyet okulu Exeter mezunudur.

Ayrıca İngiliz Kralının elinden de “Kraliyet Nişanesi” almıştır.

***

Sayın Erdoğan,  ta başbakanlığında bile,

Frak giymeyeceğini  söylemiş,

TBMM iç tüzüğünden de Frak mecburiyeti kaldırılmıştır.

Yalnız CHP başkanvekilleri  Frak giyip,

İngiliz kraliyet hizmetkarı olduklarını hep ispat etmektedirler.

Abdullah Gül’le Tayyip Erdoğan arasındaki anlaşmazlıklardan biri de budur.

***

Bu güne rast getirmek, Lozan’a alternatif midir, bilmiyoruz?

Ancak, Ayasofya’nın tekrar esas hüviyetine kavuşturulması,

Milli bağımsızlık işaretidir.

Türk milletinin, emperyalizmin zincirlerini kırmasıdır.

Kutlu olsun..