Diyetisyen Özaslan: ”Kalp-damar hastalığı olanlar kesinlikle sakatat tüketmemeli”
Acıbadem Kayseri Hastanesi Diyetisyeni Rabia Özaslan, yaklaşan Kurban Bayramı öncesi vatandaşları uyararak; “Kalp-damar hastalığı olanlar kesinlikle sakatat tüketmemeli. Kolesterol problemi olanlar çok dikkat etmelidir” dedi.
Yaklaşan Kurban Bayramı öncesi Diyetisyen Rabia Özaslan; et tüketimi konusunda vatandaşları bilgilendirdi. Kurban Bayramında özellikle kırmızı et tüketiminin yanı sıra tatlı ve şeker tüketiminin de arttığını kaydeden Özaslan; “Bu süreci sağlıklı geçirmek gereklidir. Kırmızı et bizim toplumumuz için önemlidir. Kırmızı et iyi bir protein olmasının dışında içerdiği çinko, fosfor, magnezyum, demir gibi mineraller ve B1, B6, B12 ve fosfor gibi vitaminler oldukça değerlidir. Bunları tüketmemiz gerekmektedir. Kırmızı et doymuş yağ kolesterol açısından da çok zengin bir besindir. Sağlık açısından bazı kişiler et tüketirken sağlını riske atabiliyor. Özellikle kalp-damar hastalığı riski olanlar, hipertansiyonu olanlar, kolesterol problemi olanların dikkat etmezlerse sağlıkları riske girebilir. Bu dönemde sakatat tüketimi de artmaktadır. Kalp-damar hastalığı olanlar kesinlikle sakatat tüketmemeli. Kolesterol problemi olanlar çok dikkat etmelidir. Bunun yanı sıra bayramlarda özellikle et kesiminde de dikkat edilmesi gerekiyor. Uygun koşullarda kesilmeyen etler tüberküloz, tenya gibi hastalık riski oluşturabiliyorlar. Bu yüzden dikkatli olmalıyız. Et kesildikten hemen sonra tüketimi, özellikle mide sorunu olan kişilerde sertlik şeklinde bir rahatsızlık yaratabilir. O nedenle et, 24 saat bekledikten sonra tüketmelidir. Etleri saklama parçaları küçük parçalar halinde kıyma ya da kuşbaşı şeklinde poşetlenip buzdolabında saklanabilir. Buzdolabında eksi 2 derecede 1-2 hafta derin dondurucuda eksi 18 santigrat derecede daha uzun süre saklanabilir. Et hazırlamada kullanılan kesme tahtaları ve bıçakları çok iyi temizlenmeden kullanılmamalıdır. Zira etten geçen bazı riskler, zehirlenmeye kadar giden çeşitli sorunlara yol açabilirler” dedi.
“Et ile pişirdiğiniz yemeğe ekstradan yağ katmayın”
Et yemeğinin yanında mutlaka salata veya C ve E vitamini içeren meyve suyu bulunması gerektiğini ifade eden Özaslan, “Etler, en yağsız halinde ya da tüm yağı alında halde bile yüzde 20 yağ oranı içermektedir. Bu yüzden et ile pişirdiğiniz herhangi bir kuru bakla veya sebze yemeğine ekstradan yağ katmayınız. Kavurma yapacaksanız eğer lütfen ete yağ katmayınız. Biz et tüketirken ya sebze ile pişirelim ya da yanında salata meyve suyu gibi C ve E vitamini içeren meyve veya sebzeler tüketmeye özen gösterelim. Hem besin çeşitliliği açısından bunu sağlayalım hem de C vitaminin demir emilimini artırmasından faydalanarak kan ve demir miktarımızı artırmış olalım. Et mangal yapılacaksa eğer iyice yanmamış olmasına, kömür gibi kızarmamış olmasına özen gösterelim. Aksi taktirde kanser yapıcı etkisi olabilir. Eti hazırlarken, ızgarayı haşlama yada fırınlama yöntemine başvuralım. Et, kömür gibi pişirirsek etin sağlıklı kısmını kaybetmiş oluruz. Bayramda su içimimize dikkat etmemiz gerekiyor. Bayram ziyaretlerinde meyve suyu yerine ayran tercih etmeye çalışalım. Yeterli ve dengeli beslenmeye bu dönemde dikkat edelim. Kırmızı etin yanında mutlaka sebze ve meyve, süt, yoğurt ve ekmeğimiz mutlaka olsun” diye konuştu.
Kurban Bayramı’nda Kayseri’de gelenek olan sucuk yapımı hakkında da vatandaşları bilgilendiren Diyetisyen Rabia Özaslan; “Sucuk tüketiminde yapılan sucuklarda çeşitli baharatlar kullanılıyor ancak çiğ yapıldığı için tüketimine çok özen gösterelim. Yaptığımız sucuğu iyice pişirmeden yemeyelim. Kuyruk yağı kullanımını mümkün olduğu kadar azaltalım. Sucukları gölgede kurutmaya özen gösterelim. Dışarda ise en fazla 3 gün bırakabilirsiniz” ifadelerini kullandı.