AÇIKGÖZCE; BEYZANUR’A MEKTUP
Beyzanur’um benden haber sorarsan
Ürkeklerle, korkaklarla işim var
Gel kafanı böyle şeye yorma sen
Benim zaten bir belalı başım var.
Haksızlıkla yapıyorum savaşı
Şahittir vatanın toprağı taşı
Küçücük gözünden akıtma yaşı
Bölücüden öç almaya ahtım var.
Vatan millet ne ahvalde sorarsan
Yetim kaldı korkakların elinde
Bir gün beni görmek için gelirsen
Sakın gelme bu yollarda hışım var.
Güzel vatan tehlikede Beyzanur
Düşman uyumaz da su nasıl uyur
Oku bu mektubu herkese duyur
Korkaklara birkaç cümle sözüm var.
Oyuncak bebeği bırak elinden
Vatan türküsünü kesme dilinden
Baban bir gün öç alacak zalimden
Hedefe varmaya birkaç adım var.
İnsan bu yaşında kalır mı derde
Yaşıtların koşar oynar bahçede
Toprak diye oynadığın her yerde
Ya kirpiğim, ya da kara kaşım var.
Bil ki deden bu toprağa kan vermiş
Büyük atan vatan için can vermiş
Kara topraklara göğsünü sermiş
O toprakta bir dikili taşı var.
Sen küçüksün bilemezsin bunları
Düşman yakmış nice nice canları
Bir gün bende yakacağım onları
Yüreğimde yanan kor ateşim var.
Kınalar yakmışsın minik eline
Bizde kına düğün günü yakılır
Bu kadar sevinçli olma ha sakın
Bilirsin ki ayrılık var ölüm var.
Canım Beyzanur’um gül yüzlü kızım
Ayrılık deyince artıyor sızım
Elden ne gelir ki karaysa yazım
Görüyorum gözlerinde hüzün var
Bu sözlerim tüm gelecek nesile
Millet yas tutarken gitme fasıla
Elbette gurbette özlenir sıla
Çünkü orda tutunacak dalın var.
Ömür boyu rehber eyle kurdunu
Düşman çiğnemesin ata yurdunu
Her zaman sev koru şanlı ordunu
Çünkü onda terbiye var talim var
Beyzanur’um dert biter mi saymakla
Küffar karşısında atarlar takla
Oku bu mektubu koynunda sakla
Yırtıp da atmanın daha vakti var
Devletin bütçesi edildi yağma Hortumcu beylerin keyfine değme
Hepisi düzenbaz anadan doğma
Hesap sorulacak daha günü var.
Yemeyene çıkardılar zimmeti
Silkinme zamanı çekme zilleti
Sızlıyor atayın kemiği eti
Ahreti unutma hesap günü var.
Gafiller toplanıp vardı karara
Vatanperverleri çektiler dara
Gafile uyarsan yanarsın nara
Sana rehber irfanın var ilim var.
Ne yedirt ne de ye devlet malını
Sakın kesme yaş ağacın dalını
Gelinlik et bayrağının alını
Daha gidilecek uzun yolun var.
Karıştırma haram ile helali
İyi tanı ay yıldızı hilali
İyiye gitmiyor dünyanın hali
Soydaşıma acımasız zulüm var.
Sen küçüksün aklın ermez bebeğim
Kulağında kalsın her diyeceğim
Sabırlı olmanı isteyeceğim
Yürüyorsun bir dikenli yolun var.
Oku öğren Türk kızına rehber ol
Seni selamete götürür bu yol
Fikrini saklama her zaman hür ol
Esarette eziklik var zulüm var.
Seni simge seçtim tüm bebeklere
Aldırma arkandan üren itlere
Fırsat verme kan emici bitlere
Sıkı tutun Türklük gibi dalın var.
Şahidin olacak dağlar ve taşlar
Önünde eğilir o hain başlar
Başını yarsa da atılan taşlar
Siper edeceğin minik elin var.
Nice şehit verdik vatan uğruna
Sende vasiyet et kendi yavruna
O da gitsin dedesinin yoluna
Bu dünyanın bin bir türlü hali var.
Yüce yaradan’dan umudu kesme
Ne yaparsan yap da millete küsme
Olanlara bakıp korkuya düşme
Hakkı söyle bir minicik dilin var.
Canı Allah verdi Allah alacak
Sanmaki bu devran böyle kalacak
Zalim elbet ettiğini bulacak
Mizan kurulacak hesap günü var.
Ben baban Rifat’ım sen beni tanı
Kendine hep rehber eyle atanı
Hiç affetme bu vatanı satanı
Her karış toprakta senin hakkın var.
Biz ne ilkiz son da olmayacağız
Belki de hayatta gülmeyeceğiz
Devleti soymayı sanma ha caiz
Her kuruşta yetimlerin hakkı var.
Beyzanur’um canım kızım bir tanem
Seninle şenlenir küçücük hanem
Atam dönmüş ki bu yoldan dönem
Alacağım soyguncu da öcüm var.
Ben hep sevdim seveceğim vatanı
Unutmadım bu toprak da yatanı
Okuyup öğrenip atanı tanı
Yaradanın bahşettiği aklın var.
Ciğer parem melek yüzlü bebeğim
Kulağında kalsın her diyeceğim
Ben hakka borcumu ödeyeceğim
Şunu bil ki ayrılık var ölüm var.