ALLAH, KURAN’IN AÇIKLAMASINI KURAN’LA AÇIKLIYOR
Allah, Kuran’ın öğretilmesini de, açıklamalarını da kendi üzerine almıştır. Kuran, kendi kendisini açıklayan bir kitaptır. Kuranın bir ayetinde anlaşılması gerekli konu eğer tamamlanmadıysa, başka bir ayetle açıklanarak o konu anlaşılır. Yoksa, bazılarının dediği gibi, Kuran’ın, anlaşılması için, hadise, tefsire, ilmihal kitaplarına, tarikatlara gerek yoktur. Cevabı Allah, Kuran’da veriyor, 75/Kıyamet 17, “Şüphesiz onu toplamak, senin kalbine yerleştirmek ve onu okumak Bize aittir.” 75/Kıyamet 18, “O halde, Biz onu okuduğumuz zaman, sen onun okunuşunu takip et.” 75/Kıyamet 19, “Sonra şüphen olmasın ki, O’nu/KURAN’I AÇIKLAMAKTA Bize aittir.” Allah, Kuran’ı ayetleriyle, Kuran’ın kendisini açıkladığını ve ahsena tefsir yani Kuran, kendi kendini açıklar. Bu ve benzeri ayetler, Kuran’ı hiçbir hadis kitabı, mezhep kitabı, tarikat kitabı tefsir kitabının açıklamasına ihtiyaç olmadan her detayı, kendisinin açıkladığını beyan ediyor. Burada ki, sorun, tefsirin olmaması, mezheplerin olmaması değil, Kuran’da olmayan hükümlerin, Kuran’da varmış gibi gösterilip, dine ilave yapılmasıdır. Allah’ın indirdiği dine, hiçbir yerden ilave yapılamaz, kültür başka, kültürsüz olunmaz, ama kültürler din diye dine ilave edilemez, anlaşılıp ayırt edilmesi gereken budur. 7/Araf 52, “Gerçekten onlara/insanlara, inanan bir toplum için yol gösterici ve rahmet olarak, ilim üzere (Fassalnahu) açıkladığımız bir kitap getirdik.” 17/İsra 41, “Biz, onların/insanların, akıllarını başlarına toplamaları için bu Kuran’da çeşitli ikaz ve ihtarları (sarrafna) türlü şekillerde tekrar ettik. Fakat, bu, onlara/insanlara, inatları yüzünden, daha da kaçıp uzaklaşmaktan başka bir şey sağlamıyor.” 17/İsra 89, “Muhakkak ki, bu Kuran’da insanlara her türlü misali, (sarrafna) çeşitli şekillerde anlattık. Yine de, insanların çoğu inkarcılıktan başkasını kabullenmediler.” Başka ayetlerde de, şöyle uyarılıyoruz. 11/Hud 1, “Elif. Lam. Ra. Bu sana indirilen Kuran, hikmet sahibi ve her şeyden haberdar olan Allah tarafından ayetleri sağlamlaştırılmış, sonra da (Fussilet) açıklanmış bir kitaptır.” 12/Yusuf 111, “…Bu Kuran, uydurulabilecek bir HADİS/SÖZ değildir. Fakat Kuran kendinden öncekileri tasdik eden, her şeyi (Tafsıla) açıklayan bir kitaptır. İman eden toplum için bir rahmet ve bir hidayettir.” 24/Nur 34, “Ant olsun ki, Biz, size gerekenleri açık, açık, (Beyyinati) bildiren ayetler, sizden önce yaşayıp gitmiş olanlardan örnekler ve takvaya ulaşmış kimseler için öğütler indirdik.” Bu ve benzeri ayetler, hikaye anlatmıyor.
DUA NEDİR, NASIL YAPILMALIDIR.
Dua, çağırmak, yakarmak, sığınmak, ilgi kurmak, yani Allah’la kul arasında bağ kurmak Allah’tan kula merhamet, bağışlama, affetme, koruma gibi, kuldan da Allah’a yakarış, teslim olma, sığınma yardım bekleme ifade eder. Ayetlerden anlayacağız ki, yaratanla, yaratılan ilişkisinde, Allah’tan kullarına hep bağış, merhamet, affetme, koruma ve yardım etme gelirken, kullardan da bazen yakarış, teslim olma, sığınma ve yardım bekleme umulurken, bazen de isyan, inkar ve nankörlük gibi işlerde yapılmaktadır. Allah dururken cansız ve şuursuz varlıklara yalvarmanın dua adı altında, kör karanlığa teslim olmak olduğu ayetlerle açıklanmaktadır. Allah’a yalvarırken, Allah’ın yanında yardım ve medet bekledikleri varlıkları aracı koyup, onların sayesinde dualarının kabul olunacağına inanılmaktadır. Bakın bakalım, etrafınızdaki yapay ilah edinilen yatırlara, veli, evliya dedikleri, şeyhlere, efendilere ve benzerlerine, neler göreceksiniz.
#kemalyavuz