ALLAH’A NASIL ORTAK KOŞULUYOR

Tuhaf olan bir durum şudur ki, insanlık
tarihi boyunca hemen hiç kimse,
Allah’a ortak koşacağım diyerek
bilinçli olarak ortak koşmamıştır. Eğer
açık, açık bunu yapsalar idi, insanların
büyük bir kısmı bunun farkına varıp,
belki insanların çoğunluğu böyle
sapmayacak ve Allah’a ortak koşmayacaklardı.
Ne yazıktır ki, her ortak
koşan, yaptığı işi Allah için yaptığını
ve Allah’ı razı etmek için yaptığını
zannederek yapmaktadırlar. Mesela
Mekkeliler Melekleri Allah’ın kızları
yaparken, bunu sadece Allah için
yapmışlar, yani iyi bir niyetle yapmışlar,
Hıristiyanlar Hz. İsa’yı Allah’ın
oğlu yaparken yine iyi niyetle, Allah
için ve Allah’ın dinini kendilerine getireni,
Allah’ın belirlediği şekilde değil
de, gereğinden fazla severek, Allah’ın
kulu ve elçisi olarak sevmeleri gereken
İsa peygamberi Allah’ın oğlu konumuna
getirmişlerdir. Buradaki her
iyi niyet insanı doğru bir iş yaptığı
anlamına götürmez, ameller niyetlere
göre denir, demek ki iyi bir niyet,
eğer Allah’ın emrine uygun değilse
buradan hiç amel/sevap çıkmaz aksine
günah ve şirk/ortak koşmak çıkar.
Yine Cinleri Allah’a ortak koşanlar
olmuş, Cinlerin kuvvetli oldukları ve
zarar vereceğine inandıkları için yapmışlardır.
Bu gün ne yapılıyor, Veli,
Evliya denilen kişilerin Allah’a yakın
oldukları düşünülerek, onlar vasıtası
ile Allah’a yaklaşılacağı zannediliyor.
Şeyhlerin, güya Allah’a yakın oldukları
zannedilip onlar vasıtasıyla Allah’a
yakınlaşacakları ve günahlarının affedileceği
inancından dolayı kutsanıp
onlara teslim olunmaktadırlar. Tabi
bunların hiçbirinin İslam’la ilgi ve
alakası olmadığı gibi, üstelik şirk ve
ortak koşmanın da sinsice yapılışıdır.
Eski inanç sistemleri bugün değişik
versiyonlarda yapılıp devam ettiriliyor
ve de ısrarla savunuluyor. Mesela
Hıristiyanlar ve Yahudiler peygamberlerini,
Allah’ın oğlu olarak inanıyorlar,
Allah bunu Kuran’da açıklıyor
ve yanlış olduğunu bize gösteriyor.
Bizler de Müslümanlar olarak bunun
yanlış ve şirk/otak koşmak olduğunu
biliyoruz ve diyoruz. Ama ne yazıktır
ki, Müslümanlar olarak, bizler de
şeyhlere, yatırlara, türbelere, veli, evliyalara,
sultan, kutup ve benzeri yaratılmış
nesnelere, Mezhep, tarikat,
cemaat adı altında Allah’ın bazı vasıf
ve sıfatlarını onlarda görerek, onlarda
olağan üstü güç var onlar bizi Allah’a
yaklaştıracaklar, Allah’ın yanında bizi
koruyacaklar, kurtaracaklar ve onların
yüzü suyu, hatırı hürmetine, Allah duamızı
kabul edecek, bizim isteğimizi verecek
diye inandırılmışlar ve inanılıyor,
bu yanlıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.