ALLAH’A NASIL ORTAK KOŞULUYOR – 1 –
Tuhaf olan bir durum şudur ki, insanlık
tarihi boyunca hemen hiç kimse, Allah’a
ortak koşacağım diyerek bilinçli olarak
ortak koşmamıştır. Eğer açık, açık bunu
yapsalar idi, insanların büyük bir kısmı
bunun farkına varıp, belki insanların
çoğunluğu böyle sapmayacak ve Allah’a
ortak koşmayacaklardı. Ne yazıktır ki, her
ortak koşan, yaptığı işi Allah için yaptığını
ve Allah’ı razı etmek için yaptığını
zannederek yapmaktadırlar. Mesela Mekkeliler
Melekleri Allah’ın kızları yaparken,
bunu sadece Allah için yapmışlar, yani
iyi bir niyetle yapmışlar, Hıristiyanlar
Hz. İsa’yı Allah’ın oğlu yaparken yine
iyi niyetle, Allah için ve Allah’ın dinini
kendilerine getireni, Allah’ın belirlediği
şekilde değil de, gereğinden fazla severek,
Allah’ın kulu ve elçisi olarak sevmeleri
gereken İsa peygamberi Allah’ın oğlu
konumuna getirmişlerdir. Buradaki her iyi
niyet insanı doğru bir iş yaptığı anlamına
götürmez, ameller niyetlere göre denir,
demek ki iyi bir niyet, eğer Allah’ın
emrine uygun değilse buradan hiç amel/
sevap çıkmaz aksine günah ve şirk/ortak
koşmak çıkar.
***
Yine Cinleri Allah’a ortak koşanlar
olmuş, Cinlerin kuvvetli oldukları ve
zarar vereceğine inandıkları için yapmışlardır.
Bu gün ne yapılıyor, Veli, Evliya
denilen kişilerin Allah’a yakın oldukları
düşünülerek, onlar vasıtası ile Allah’a
yaklaşılacağı zannediliyor. Şeyhlerin, güya
Allah’a yakın oldukları zannedilip onlar
vasıtasıyla Allah’a yakınlaşacakları ve günahlarının
affedileceği inancından dolayı
kutsanıp onlara teslim olunmaktadırlar.
Tabi bunların hiçbirinin İslam’la ilgi ve
alakası olmadığı gibi, üstelik şirk ve ortak
koşmanın da sinsice yapılışıdır.
***
Eski inanç sistemleri bugün değişik versiyonlarda
yapılıp devam ettiriliyor ve de
ısrarla savunuluyor. Mesela Hıristiyanlar ve
Yahudiler peygamberlerini, Allah’ın oğlu
olarak inanıyorlar, Allah bunu Kuran’da
açıklıyor ve yanlış olduğunu bize gösteriyor.
Bizler de Müslümanlar olarak bunun
yanlış ve şirk/otak koşmak olduğunu
biliyoruz ve diyoruz. Ama ne yazıktır ki,
Müslümanlar olarak, bizler de şeyhlere,
yatırlara, türbelere, veli, evliyalara, sultan,
kutup ve benzeri yaratılmış nesnelere,
Mezhep, tarikat, cemaat adı altında
Allah’ın bazı vasıf ve sıfatlarını onlarda
görerek, onlarda olağan üstü güç var onlar
bizi Allah’a yaklaştıracaklar, Allah’ın yanında
bizi koruyacaklar, kurtaracaklar ve
onların yüzü suyu, hatırı hürmetine, Allah
duamızı kabul edecek, bizim isteğimizi
verecek diye inandırılmışlar ve inanılıyor,
bu yanlıştır.