ALLAH’IN  KANUN  KOYMA  HAKİMİYETİ-1

İnsanların  dünyada  yaşamaları  için  bütün  kanunları  Allah  koyar,  onun  için  itaat    yalnız  Allah’a  ve  koyduğu  kanunlara  teslim  olunacaktır.  İnsanların  bu  emirleri  bir  tarafa  bırakarak,  Allah’tan  başkaları  tarafından  telkin  edilen  ve  nefsin  hoşuna  giden  heva  ve  heveslere  uyulması  Allah  tarafından  yasaklanmıştır.  98/ Beyyine  5. “ Halbuki  onlara  ancak,  dini (  dünyada  yaşam  tarzını ) yalnız  Allah’a  has  kılarak ( Allah’ın  koyduğu  kanunlara  uyarak ) ve  hanifler  olarak  Allah’a  kulluk  etmeleri,  namaz  kılmaları  ve  zekat  vermeleri  emir  olunmuştu.  Sağlam  din ( dünyada  yaşam  tarzı,  hayatı )  budur.”

Allah’ın  karşısına  dikilen,  ayaklanan,  Allah’ın  emirlerine  karşı  yeni  hükümler  icat  eden  her  varlık,  Allah’tan  başkalarına  uyanlar,  ister  bilerek,  isteyerek  itaat  etsinler,  isterse  zorla,  tehditle  boyun  eğsinler, ( zulme  karşı  başkaldırı  gerekir )  uyulan  ve  itaat  edilen  şey  Allah’a  göre  tağuttur,  bu  nesnenin  insan  olmasının,  şeytan  olmasının, hiç  bir  ehemmiyeti  yoktur.                          45/ Casiye 18. “ Bundan  böyle,  yönetim işinde  bir şeriat ( usul, hukuk )  üzere  yönetici  kıldık,  sen  ona  uy,  bilmeyenlerin  istek  ve  hevasına  uyma.”  Allah,  beşeri  faaliyetleri,  insanlar  arasında  cereyan  eden  bilumum  muameleleri  nizam  ve  intizam  altına  almak  için  çeşitli  kanunlar  ve  ölçüler  koymuştur.  Allah’ın bu kanunlarına  karşı  gelme hakkı  kimseye  verilmemiştir.

5/ Maide  44. “ …Kim  Allah’ın  indirdiği  hükümler ( kanunlar ) ile  hükmetmezse  işte  onlar  kafirlerin  ta  kendisidir.”    45. Ayet “ Zalimlerin  ta  kendisidir.” 47. Ayet “ fasıkların  ta  kendisidir.”     5/ Maide  50.  ” Yoksa  onlar  İslam  dışı  cahiliye  idaresini mi  arıyorlar?  İyi  anlayan  bir  topluma  göre,  hükümranlığı  kanun  koyuculuğu,  Allah’tan  daha  güzel  kim  vardır.”   Savaş  insanların  severek  ve  zevk  alarak  yaptıkları  bir  şey  değildir.  Fıtratı  ve  ruh  sağlığı  bozulmamış  kimseler,  öldürmek,  yakıp  yıkmak  ve  acılar  vermekten  zevk  almazlar  ve  bunlardan  hoşlanmazlar.  Ancak  vücudu  kurtarmak  için  kangren  olmuş  elin  ve  bacağın  kesilmesi  veya  içerde  kalmış  bir  çocuğu  kurtarmak  için  kapının  kırılması  nasıl  zaruri  ise,  savaşta  toplumların  hayatlarını  kurtarmak  için  zaruri  ve  geride  kalanların  rahat  yaşaması  için  bazı  insanların  hayatlarını  feda  etmesi de  zaruridir.  Mesela  din  ve  vicdan  hürriyetini  sağlamanın,  zulmü  ve  fitneyi  önlemenin,  tecavüzlere  son  vermenin  yolu  bazen  savaşlardan  geçebilir.  Savaşlardaki  sırrı  bazen  biz  bilemeyiz  Allah  onun  sonunu  daha  iyi  bilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.