ALLAH’IN KURAN’DA VERDİĞİ HAKLAR-2
“Kıyamet gününde, Biz bundan habersizdik demeyesiniz diye” ayetinde ki, bu emri, Allah, insan ruhunu tevhit inancına doğru programlamış olduğunu daha bu dünyada insana hatırlatarak ve insanoğlunun, tevhit inancından haberi olmadığını Kıyamet günü söyleme ihtimalini bilerek, Allah, insanı kendi öz benliğine şahit tutarak, kendisini Allah’ın varlığına ve birliğine tanıklık ettirerek, böyle bir mazeretin geçersiz olacağını, Biz bundan habersizdik diyemeyeceklerini, Kitap, Peygamber ve akıl vererek, bedene Ruh vererek donatıp uyarıyı yapmıştır. 13/ Rad 20. “Onlar Allah’ın ahdini yerine getirenler ve verdikleri sözü bozmayanlardır.” 7/ Araf 162. Fakat onlardan zalim olanlar, sözü kendilerine söylenenden başkasıyla değiştirdiler. Biz de zulüm etmelerinden ötürü üzerlerine gökten bir azap gönderdik.” Allah’ın emrini başka bir emirle, O’nun sözünü başka bir sözle değiştirmek Allah’a ihanettir. Sözü değiştirmek Allah’ın hukukunu, hakkını değiştirmektir.
Allah’ın emrine göre tek Allah’a, şirksiz, aracısız inanılması gerekirken, Allah’ın bu hakkını değiştirip, yerine Emevi, Abbasi ve diğer milletlerin görüşünü koymak, Allah’ın emrini başka bir sözle değiştirmektir. Allah, Kuran da, geçmiş milletlerin yaptığı bu şirk düşüncesini bize haber vererek böyle bir hataya düşmemizi önlemek için ve bundan haberimiz yoktu diyemeyeceğiz. Allah’ın İlahi sözünü başka bir söz ve düşünceyle değiştirmek zulmün en büyüğüdür. Bu zulüm gökten bir bela, bir afet gelmesine neden olmaktadır. Mesela dengesiz yağışlar veya sıcaklık, soğukluk gibi, ağaçların soğuk alıp meyve verememesi gibi. Mevsimlerin değişmesinde insanların rolü çok büyüktür, yanlış, kimyasal, sanayi atıklarının atılması, çeşitli gazların doğaya salınması, ağaçları, hayvanların dengesiz kesilip yakılması, doğal dengeyi bozmak, insanın elinde olan ve bilinçsiz işlerden kaynaklanan kanun ve hukuk tanımamaktır.