Altına dayalı kira sertifikası, yastık altındaki altınların ekonomiye kazandırılması için çıkmış önemli bir uygulama
Kayseri Sarraflar ve Kuyumcular Derneği Başkanı Ömer Gülsoy, altın tahvili ve altına dayalı kira sertifikasını değerlendirerek, yastık altındaki altınların ekonomiye kazandırılması adına önemli bir uygulama olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, vatandaşın altınlarını Ziraat Bankası’na getirip altın tahvili ve altına dayalı kira sertifikası alanında değerlendirmesini istemesinin ardından açıklamalarda bulunan Gülsoy, yastık altındaki altınların ekonomiye kazandırılması adına önemli bir uygulama olacağını söyledi. Uygulamanın başarılı olacağına inandığını ifade eden Başkan Gülsoy, “Hazinenin çıkardığı altına dayalı kira sözleşmesi uygulaması şuan için ülkemizdeki yastık altındaki altınların finansal piyasa, ekonomiye kazandırılması için çıkmış önemli bir uygulama. İnşallah başarılı olur, daha önce çıkan altın tahvili ve altın hesabı olan bankaların özel günlerde yaptığı uygulama pek başarılı olamamıştı. Ama bu hazinenin çıkardığı ve devlet garantisi olduğu için başarılı olur diye düşünüyoruz. Yastık altındaki altının ekonomiye kazandırılması ülke açısından önemli. Onun için cumhurbaşkanının davetini biz de olumlu karşılıyoruz. İnşallah saklama zorluğu çeken vatandaşlarımızın; takı olarak kullanmayan, evinde saklayan vatandaşlarımız götürüp devlet hazinesine bunu rahatlıkla verebilirler. Üstelik karşılığında getiri de alıyorlar, inşallah başarılı olur diye düşünüyoruz. Yastık altındaki altınların çıkması ülke ekonomisine katkıda bulunur. Olumlu bir düşünce, inşallah başarılı olur” dedi. Uygulamanın kuyumculara olumsuz etkisinin olabileceğini ancak önemli olanın ülke ekonomisi olduğunun altını çizen Dernek Başkanı Ömer Gülsoy, “Tabi bu altın tahvili ve kira sertifikası kuyumculara etkisi olur mu? Nispeten biraz olur ama hiç önelmiş değil, önemli olan hazinemiz ve devletimizin güçlü olması. Cumhurbaşkanımızın çağrısına da cevap verirler diye düşünüyorum inşallah” ifadelerini kullandı.
Yeni vizyona girecek olan Kayseri Aslanı isimli sinema filminin Kayseri ticaretini ve esnafını kötü tanıttığını ifade eden Gülsoy, kimsenin Kayseri’yi kötülemeye hakkının bulunmadığını vurguladı. Gülsoy sözlerini şöyle sürdürdü;
“İlk gördüğümde başlığa tepki göstermiştim. ‘İki kere iki alırken 3, satarken 5’ denmesini Kayseri esnafını, ticaretini zedeleyen bir slogan olarak gördüm. Kayseri’nin imajını ve prestijini zedelemesi veya insanlarımıza farklı yönde gösterilmesi kimsenin hakkı ve haddi değildir. Kayseri ticaretini, esnafını, halkını karalayıcı filmlerim yapılmasına da müsaade edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Filmler yapılırken de özellikle İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ya da yerel yöneticileri tarafından bu tür senaryoların incelenmesi ve ona göre de izin verilmesi gerekir. Kayseri’yi kimsenin kötülemeye hakkı yok. Yapılan böyle filmi de kabul etmiyoruz ve kınıyoruz. Bütün sivil toplum kuruluşları da bu tür filmleri gördükleri zaman, Kayseri’nin imajını kötüleyen her türlü söylemleri, filmleri, deyimleri tepkiyle karşılamalarını ve Kayseri’ye sahip çıkılmasını istiyoruz.” -iha