BAKARA SURESİ -15-

Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın ve şeytan,
Allah’ın affına güvendirerek sizi kandırmasın.”
Bu ve benzeri ayetler, Kuran’ın sayfalarını
doldursun diye gelmemiştir. İnsanları
yanlış inançlarından uyarmak için ikaz ve uyarıdır.
Kim neyin inadını savunuyor ve ayak
diriyor, Allah’a rağmen din koyuyor. Şefaatle
ilgili, sorulara biz değil, Allah, Kuranda cevap
veriyor, şimdi bu ayetleri beraber görelim.
Birileri çıkmış, şefaat var diyor, onları takip
edenlerde bunların deyip, söyledikleri doğru
mu, yanlış mı demeden, onlarda evet şefaat
var diyor ve şirkin içinde yüzdüklerinin farkında
bile değiller. 39/Zümer 43 “Yoksa onlar/
insanlar, Allah’ın yanında başka şefaatçiler mi
edindiler? De ki: O şefaatçiler hiçbir şeye güç
yetiremezler ve akıl erdiremezlerse de mi şefaatçi
edineceksiniz? “ Allah, ayette, Allah’tan
başka, Allah’ın yanında şefaatçiler mi edindiler
diye sorup, o şefaatçi edindikleriniz, Allah gibi
biliyorlar mı, güçleri yetiyor mu, akıl erdirebiliyorlar
mı bunu onlar yapamaz bu şefaat
yetkisi sadece ve yalnız bana aittir, eğer benim
bu sıfatımı şefaatçi edindiklerinize de verir ve
bunlar bize şefaat edecek diye inanırsanız, o
zaman müşriklerin dediğini demiş olursunuz
bu olmaz ve ben kabul etmem diye uyarıyor.
Nasıl uyarıyor, bakalım 39/Zümer 44 “De ki:
Bütün şefaat sadece ve yalnız Allah’ındır. Göklerin
ve yerin hükümranlığı Allah’ındır, sonra
Allah’a döndürüleceksiniz.” Ayette, parça değil,
bütün şefaatin yalnız ve sadece Allah’a
ait olduğunu, bir parçasını peygamberlere, bir
parçasını meleklere, bir parçasını, veli, evliya,
yatır, şeyh, şehit ve bunlar gibilere vermedim,
tümden bana aittir diye bu ayetle uyarıyor,
ikazını yapıyor. 39/Zümer 45 “Allah, tek olarak
anıldığı zaman, ahrete inanmayanların içlerini
sıkıntı basar. Ama, Allah’tan, başkaları da anıldığı
zaman hemen yüzleri güler.” Bu şefaat
iddiasını zaten müşrikler söyleyip iddia ediyor,
10/Yunus 18 “Onlar/insanlar, Allah’ın yanında
kendilerine ne zarar, ne de fayda verebilecek
şeylere inanıp tapıyorlar ve bunlar, Allah yanında
bizim şefaatçilerimizdir diyorlar. De ki:
Siz, Allah’a, göklerde ve yede bilemeyeceği
bir şeyi mi haber veriyorsunuz. Haşa, Allah,
onların ortak koştuklarından uzak ve yücedir.”
Bu şefaat bekledikleriniz yaratılmış kullardır,
bunların kendilerine faydası olmaz ki, size faydaları
olsun. Bir de, Allah, göklerde ve yerdekileri
bildiğini, ancak göklerde ve yerde böyle
bir bilginin olmadığını, bunu nereden çıkartıyorsunuz
bunun aslı yoktur diyor. 32/Secde
4 “Gökleri, yeri ve bunların arasındakileri altı
aşamada/devirde yaratan, sonra da arşa hakim
olan Allah’tır. Allah’tan başka ne bir veli/dost
ne de şefaatçiniz vardır, artık düşünüp öğüt
almaz mısınız? “ 7/Araf 53 “…Şimdi bizim şefaatçilerimiz
var mı ki, bize şefaat etsinler,yahut
dünyaya geri dönmemiz mümkün mü ki, yapmış
olduğumuz yanlış amellerden(şefaat inancı)
başkasını/doğrusun yapalım…”

#kemalyavuz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.