BAKARA SURESİ -22-

Bunu, ben değil, Allah, açıklıyor bakalım, 14/İbrahim
18 “Rablerini inkar edenlerin durumu şudur.
Onların amelleri, fırtınalı bir günde rüzgarın şiddetle
savurduğu küle benzer, kazandıklarından hiçbir
şeyi elde edemezler, iyiden iyiye sapıtmak işte
budur.” 18/Kehf 103 “De ki: Size yaptıkları işler
bakımından en çok zarar ve ziyana uğrayanları
bildirelim mi? “ 18/Kehf 104 “Bunlar iyi işler yaptıklarını
sandıkları halde, dünya hayatında çabaları
boşa giden kimselerdir.” 46/Ahkaf 20 “İnkar edenler
ateşe arz olunacakları gün, onlara şöyle denir, dünyadaki
hayatınızda bütün güzel şeylerinizi harcadınız
o kötülüklerin zevkini sürdünüz. Bugün ise, yeryüzünde
haksız yere büyüklük taslamanızdan ve doğru
yoldan/dinden çıkmanızdan dolayı alçaltıcı bir azap
göreceksiniz.” Bu düşüncede olanlar, şöyle diyorlar,
bu kadar alim, mezhep imamı, derin hocalar bilmiyor
da siz nereden biliyorsunuz. Biz de diyoruz ki, bunu
biz söylemiyoruz, Allah söylüyor ve ayetlerle cevaplarını
veriyor diye ayetleri buralara yazıyoruz. Allah
dinini tamamlamıştır, haşa eksiklik mi varda, alim,
mezhep imamı, tarikatlar, cemaatler veya uydurma
hadisler tamamlıyor. 5/maide 3 “…Bu gün size dininizi
ikmal ettim, üzerinize nimetimi tamamladım.”
6/Enam 115 “Rabbinin sözü/dini, doğruluk ve adalet
bakımından tamamlanmıştır. Allah’ın sözlerini değiştirecek
kimse yoktur, Allah, işiten ve bilendir.”Alın size
işte cevap. 2/Bakara 171. Ayet, hidayet çağrısına kulak
vermeyenlerin durumunu açıklıyor ve cevabını
diğer ayetlerde bakara 175, 176 da cevaplıyor. 2/
Bakara 171 “Hidayet çağrısına kulak vermeyenlerin
durumu, sadece çobanın bağırıp çağırmasını işiten
hayvanların durumuna benzer. Çünkü, onlar, sağırlar,
dilsizler ve körlerdir, bu sebeple düşünemezler.”
Allah, ayette insanlara, bakara 171, Ayetle adeta soru
sorduruyor ve ya atalarımızda akıl edip Allah’ın indirdikleriyle
amel etmemişlerse ve doğru yolda/Kuran
çizgisinde değillerse de mi, atalarımızı takip/taklit
edeceğiz, o zaman onların sapık olan yollarına uymuş
olmaz mıyız? sorusunu sorduruyor ve Kuran,
tahkike/belgeye delile/araştırmaya dayanmayan imana
değer vermemektedir. Bu gün, Kuran bilgilerinin,
insanlığa ulaşmasında en büyük engel geleneklere/
duyumlara, kulaktan dolma bilgilere aslı var mı, yok
mu? Araştırmasını ve düşüncesini denemeden olduğu
gibi kabul edenleri, şu hadis var, mezheplerin
görüşü şöyle, üstat böyle dedi, tarikatımızın görüşü
şu şekilde gibi taklidi bir iman ve amelle hareket
ediliyor ama, şu unutulmamalıdır. Hata yapmayan,
sadece ve yalnız Allah’tır, peygamberler de dahil
bütün yaratılanlar yanılır ve hata yaparlar. TAKLİT:
Eskiyi, hadisten, babadan, dededen, alimden,
ulemadan, mezheplerden, tarikatlardan, çeşitli duyumlardan
duyduklarını, okuduklarını, önümüzde
hazır bulduklarımızı olduğu gibi kabullenip, benimsemek
kutsamak. Allah, taklide kapılanları, bakın nasıl
uyararak cevap veriyor, 9/ Tövbe 23 “Ey iman edenler,
eğer küfrü imana tercih ediyorlarsa, babalarınızı
ve kardeşlerinizi bile, evliya/veli/dost edinmeyin.
Sizden, kim onları veli/evliya dost edinirse, işte onlar
zalimlerin ta kendileridir.” 7/Araf 28 “Onlar/insanlar,
bir kötülük yaptıkları zaman, babalarımızı bu yolda/
dinde bulduk, Allah da bize bunu emretti derler.

#kemalyavuz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.