BAKARA SURESİ -6
İmamı Azam Ebu Hanife, Hanefi mezhebinin kurucusu kabul edilmiştir, ölümü (Hicri 150, Miladi 767) şöyle demiştir. “Benim, sözüm Kuran’a ve Resul’ün sünnetine uygun olursa alırsınız, uygun olmazsa atarsınız. Delilimi bilmeyen adama, benim sözümle, görüşümle görüş bildirmesi haramdır.” ( Kuran’ı anlamada yöntem, Muhammed Gazali, çeviren Emrullah İşler,s,174) İmam Şafi Şafii mezhebinin kurucusu kabul edilir, ölümü hicri 204 miladi 820) “Benim her dediğimi taklit etmeyin, kendiniz düşünerek delillerime bakın. Çünkü dinde başkasına güvenmek caiz değildir.”(Prof. Dr. Ahmet Yüksel Özemre İslam’da Aklın önemi ve sınırı, s, 98-102) Enes b. Malik, Maliki mezhebinin kurucusu ölümü (Hicri 179, miladi 795) “Benim sözlerimdeki hatalara, taklit edilecek yerlere dikkat ediniz. Çünkü dinde Allah’ın sözünden başkası ret ve tenkit edilir.” (Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk , Fatiha suresi tefsiri, s, 65) Ahmet b. Hanbel, Hanbeli mezhebi kurucusu, ölümü (Hicri 241, miladi 855) “Din işlerinize kendiniz bakınız, çünkü başkasını taklit kötü bir şeydir. Taklit, gözü olan insanları gözsüz eder.” Şimdi, Allah için bakınız, mezhep imamı olarak kabul edilen imamlar güzel demişler, biz ne deyip nasıl hata yapıyoruz.
Bakara 3. Ayette kayba imandan bahsediliyor. Kayıp, sahip olduğumuz imkanlarla şu anda bilip çözemediğimiz şeylerdir. Düşünce ve bilimde ilerlemenin temelinde kayba iman vardır. Şu anda bazı bilmediklerimiz bir süre sonra bilinebilir olarak açıklanmaktadır. Allah Kuran’ın ilk ayetlerinde Müslüman’ın kayba iman edeceğine dikkat çekmiştir. 4. Ayette bize indirilene, bizden öncekilere indirilen kitaplara ve ahret gününe iman istenmektedir. 5. Ayette Rablerinden gelen hidayete uymamızı istemektedir. Ancak Kuran kime yol gösterir, kime rehberlik eder? Allah’ın kelamı kendisine inanan ve hayatlarında uygulayanları doğru yola ulaştırır. Kuran gerçekte bütün insanlığa inmiş, ancak ve sadece kendisine yönelip Kuranla doğru yolu bulmak isteyenlere rehber olup yol gösterir. Genel inanış ve kabul maalesef şudur, dinimizi hocalardan ve ilmihallerden öğreneceğiz denmektedir. Allah’ta, Kuran’da, herkesin dinini sadece Allah’ın emri Kuran’dan öğrenmesini ve Kuran’a yönelen ve Kuran ayetlerini hayatlarında yaşayanları doğru yola götüreceğini açıklıyor. Bizlerde dinimizi Kuran’dan değil, tam tersi hocalardan ve ilmihallerden öğreneceğiz diyoruz. Bu yanlışlığımızı, Allah’ın emrine göre düzeltip, dinimizi Kura’ndan öğrenmeliyiz. Ben Kuranı bilmiyorum, diyenler mazeret gösteremezler, Kuran’ı kendi anladıkları dilden, anlayarak okuyup öğreneceklerdir. Bakalım, Allah bize ne buyuruyor, 29/Ankebut 51 “Kendilerine okunmakta olan kitap’ı/Kuran’ı sana indirmemiz onlara/insanlara yetmemiş mi? Elbette iman eden bir kavim için onda rahmet/zikir ve ibret vardır.” Resulümüz bile, dinini kitabımız Kuran’dan öğrenmiştir, bize ne oluyor da bahane arıyoruz. 42/Şura 52 “İşte böylece sana da emrimizle Kitap’ı/Kuran’ı vahiy ettik. Sen, kitap nedir, iman nedir bilmezdin, fakat biz onu kullarımızdan dilediğimizi ve dileyip isteyeni Kuran’la doğru yola eriştirdiğimiz bir nur kıldık.