Balın lideri Ordu
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan, Türkiye’de en fazla balın Ordu’da üretildiğini belirterek, “Ordu ili genel bal üretiminin yüzde 38.6’sını karşılıyor” dedi. Soydan, arıcılık sektörünün Türkiye’de dışa bağımlı olmayan ender sektörlerden biri olduğuna da dikkat çekti.
Türkiye’de çok fazla sermayeye, tarım arazisine gerek duymadan yapılabilecek, genç çiftçilerle kadın çiftçilerin yanı sıra, köylerde kalan yaşlı nüfusun da uğraşı alanı olabilecek bir faaliyet alanı olan arıcılığın kırsaldan kente göçü önleyen en önemli faaliyet olduğunu belirten TZOB Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan, “Arıcılıkta dışa bağımlı değiliz. Arıcılığın tüm ekipmanları yurt içinden karşılanabiliyor. Bundan dolayı, arıcılıkta dışa bağımlılık bulunmamaktadır” diye konuştu.
“İhracatımız potansiyelimizin altında”
Ülke genelinde arıcılıkla uğraşan işletme sayısının 83 bin 467 olduğunu, 2015 verilerine göre 7 milyon 709 bin 636 kovanda 107 bin 665 ton bal üretildiğini belirten Soydan, şu bilgileri verdi: “Türkiye’nin arıcılığa her yönden uygun olması arıcılığın gelişimini olumlu yönde etkilemiş, 2000-2015 döneminde kovan sayısı 4.3 milyondan 7.7 milyona, bal üretimi ise 61 bin tondan 108 bin tona yükselmiştir. Buna karşın hala kovan başına bal verimi ortalama 14.3 kilogramla düşük kalmaktadır. Çin’de bu rakamın 47.7 kilogram olduğu düşünüldüğünde ülkemiz verimindeki yetersizlik net olarak görülmektedir. Bu kadar büyük üretimimize rağmen bal ihracatımızın 7 bin tonda kalması potansiyelimize göre çok azdır. Dünya bal üretimi 1.7 milyon tona yaklaşan bal üretiminin yüzde 27.1’ini Çin üretiyor. Türkiye, Çin’in ardından yüzde 5.7 ile ikinci sırada buluyor.”
İller arasında Ordu birinci
İller arasında bal üretiminde ilk sırayı Ordu’nun aldığını söyleyen Soydan, “İller arasında bal üretiminde ilk sırayı 16 bin 601 tonla Ordu alırken, Muğla 15 bin 206 tonla ikinci, Adana 9 bin 763 tonla üçüncü, Aydın 4 bin 7 tonla dördüncü, Mersin 3 bin 493 tonla beşinci, Sivas 3 bin 327 tonla altıncı, Balıkesir 3 bin 213 tonla yedinci, Antalya 2 bin 947 tonla sekizinci, İzmir 2 bin 810 tonla dokuzuncu, Van 2 bin 113 tonla onuncu sırada bulunuyor. Toplam bal üretiminin yüzde 38.6’sı Ordu, Muğla ve Adana’da üretiliyor. Ülkemizde çoğunlukla gezginci olarak yapılan arıcılıkta, arıcılarımızın büyük bir kısmı arılarını Akdeniz ve Ege bölgelerinde kışlatmakta, ardından Mayıs ayında İç Anadolu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’ya götürmektedirler. Arıcılarımızın bir kısım çiçek balı için Sivas, Erzurum, Muş, Bingöl ve Bitlis’e, ayçiçeği balı için Trakya ve Ege Bölgelerine gitmektedirler” dedi.
Türkiye’de bakir denilebilecek uygun floraların bulunmasının organik bal üretimi için de büyük avantajlar sağladığını vurgulayan Soydan, ”Kimyasal katkı maddelerinden ve şeker katkısından uzak, tarımsal ilaçlama ve kimyasal gübrelemenin yapılmadığı ortam zorunluluğu şartı, ülkemizin pek çok yöresinde organik bal üretiminin yapılabileceğini göstermektedir” açıklamasında bulundu.
“Arıcılıktaki sorunlar çözümlenmelidir”
Bu olumlu göstergelere rağmen arıcılığın eğitim, pazarlama, örgütlenme, damızlık, kalite kontrol başta olmak üzere sorunları bulunduğuna dikkati çeken Soydan, şunları kaydetti: “Arı üreticilerinin birlikler yada kooperatifler şeklinde gelişmiş ülkeler seviyesinde örgütlenememesi ve mevcut örgütlerin de yeterince güçlü olmaması pazarlamada soruna neden olmaktadır. Üretilen balların arıların nektar aldığı bitkiye göre sınıflandırılmaması, belli bir standardının olmaması, hastalık ve zararlılara karşı bilinçsizce ilaç kullanımının balda kalıntıya neden olması, merdiven altı üretilen sahte balların denetimlerinin tam anlamıyla yapılamaması, kaçak bal girişlerinin önlenememesi sorunlardan bazılarıdır. Arıcıların, ürettiği balın yanı sıra katma değer sağlayan polen, arı sütü, propolis gibi diğer ürünlerin de üretebilmesi için teşvik edilmesi, arıcılar modern arıcılık konusunda eğitilmesi, yeni arıcılığa başlayanlar için kurslar açılması, genç çiftçilerin desteklenmesi, bal, polen, propolis, arı sütü, tüketiminin yaygınlaştırılması için tüketicilere yönelik çalışmaların yapılması, bölge şartlarına uygun ana arıların üretilerek arıcılara dağıtımının sağlanması, organik bal üretiminin artırılması için üreticiyi teşvik edecek tedbirlerin getirilmesi, kovanlarda standartlaşmanın sağlanması için gereken çalışmaların yapılması gerekiyor.”