BELEDİYE BAŞKANLARI HİÇ ÇARŞIYA ÇIKMIYOR MU?

    Aslında bu konuyu yaza, yaza biz usandık, aynı konuyu okuya, okuya da siz usandınız.  Ama, ben yine de bir kez daha yazacağım. Sayın Belediye Başkanlarına da bir teklifte bulunacağım.

    Her yağmur, kar yağışında Kayseri’nin cad de ve sokakları su ve çamur deryası haline geliyor. Bilhassa ana caddelerde ve kavşaklarda meydana gelen su birikintilerinden zaman, zaman trafik bile tıkanıyor.

Cumartesi günü d aynı manzarayı bir kez daha yaşadık. Yollar meydanlar su deryasına döndü, trafik tıkandı insanlara gerek araçlarıyla gerekse yaya olarak bir yerden bire gidebilmek için saatlerce uğraştılar.

    Kenar mahallerde ise yine aynı manzara vardı. Bir çok evi su bastı bir çok caddeden de geçilmez oldu.

     Daha geçtiğimiz yaz sökülüp yapılan yollar delik deşik. Hele arka sokaklarda bırakın araçla gitmeyi yaya bile yürümek imkansız bir hal aldı.

     Yol kenarında bekleyen vatandaşlar her araç geçişinde bir zıplayıp üzerlerini silmeye çalışırken bir yandan da bu manzaranın meydana gelişine sebep olanlara lanetler yağdırıyordu.

Bir çok vatandaşın yüksek sesle küfürler ettiğine bile şahit olduk. Yayalar çaresiz, sürücüler çaresizdi.

    Vatandaş o su birikintileriyle mücadele etmeye çalışırken ortada bir tek belediye görevlisi yoktu. Vatandaşın çektiği çile birilerinin umurda bile olmuyor.

    Cadde ve kavşakların bu halini görünce bir ara kendi kendime düşündüm. “Acaba bizim Belediye Başkanları böyle yağışlı bir günde hiç çarşıya çıkmıyorla mı? Yolların caddelerin ve çileyle yürümeye çalışan vatandaşların halini hiç görmüyorlar mı? Böyle yağışlı günlerde hep evlerinde makamlarında oturup bu manzarayı görmekten korktukları için dışarıya çıkmıyorla mı?” diye.

    Fakat kafamdan geçen soruların hiç birisine cevap bulamadım. Bir defa bu şehirde yaşayan kim olursa olsun dışarı çıkıp evlerine işyerlerine gitmek zorundalar. Bir insanın bütün gününü bir yerde geçirmesi mümkün değil. Ayrıca Belediye Başkanlarımız seçilmiş ve ayrıcalıklı insanlar olsala da birer insandırlar. Onlarında bazı ihtiyaçları var dır. Hiç olmazsa arada bir çarşıya sokağa çıkıp bu manzarayı görmeleri gerekir.

    Şayet böyle değilse, dışarıda hiçbir işleri yoksa bile benim acizane sayın Belediye Başkanlarımızdan bir isteğim olacak “lütfen bir gün yağışlı bir havada o lüks makam arabalarına binip şöyle Kayseri’yi bir dolaşsınlar. Çarşının, caddelerin sokakların ve bu sokaklarda çile çeken vatandaşın halini bir görsünler. Görsünler de bu işi yapmakla yükümlü müdürlerine, memurlarına emir verip bu aksaklığı düzeltmelerini istesinler. Yeni bir proje hazırlatıp Kayseri’nin bir daha bu hale gelmemesi için gereken ne ise onu yapmaya çalışsınlar.

    “Yok kardeşim biz bunu yapamayız. Bizim yapabildiğimiz de budur” diyorlarsa lütfen bir karar verip o bulundukları makamı bıraksınlar. Ayrıca seçimlerden önce verdikleri sözü ve TV ekranlarına çıkıp Kayseri’yi Dünya Kenti yaptık falan gibilerinden söyledikleri sözleri bir hatırlasınlar. Hiç olmazsa bundan sonra kendilerine oy verip hizmet bekleyen Kayserililerin bir nebze olsun rahat etmeleri için bir çare arasınlar.

    Aksi halde biz yine yazıp çizmeye bu dertleri dile getirmeye, vatandaşlarda bu durumdan şikayetçi olmaya devam edecektir.

Şunu da herkes çok iyi bilmeli ki ne Kayserili böyle bir muameleye layık nede Kayseri.